GARİPLİKLER
ERDEM YAVUZ YAZDI
Suriye’de Beşar Esed’in 2 yıldır kendi halkına yönelik saldırı ve katliamları sonucu milyonlarca insan evinden ayrılmak ve komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı. 100 bini aşkın insan bu iç savaşta öldü.
İnsanlık adına içler acısı durumlar yaşanmakta iken, çözüm için Türk Hükümeti dışında hiç bir ülke ve organizasyon somut bir çaba göstermiyor.
Esed, tüm dünyada kendi vatandaşını öldüren bir diktatör olarak anılırken, muhalefet milletvekilleri pek çok defa Esed’i destek ziyaretine gidiyor ve yaptığı zulüme bir anlamda devam etmesini istiyorlar.
Bu yönde son Esed ziyareti, Ebu Firas isimli bir Suriye İstihbarat görevlisinin organizasyonunda, Türk Dışişlerinin bilgisi dışında gerçekleşiyor ve ziyarette Esed’e destek mesajları veriliyor.
Bu süreç içinde, Esed’in Türkiye’ye yönelik eylem yapılması talimatı verdiği anlaşılıyor, Suriye İstihbaratı elindeki bütün imkanlarla sürekli saldırı ve muhalif liderleri kaçırma girişimi planlıyor. Allah’tan birçoğunu Türk güvenlik görevlileri engelliyor.
Bütün bu mide bulandırıcı durum yaşanırken Amerikalı top sakal, Suriye’de yaşanan bu insanlık dramıyla ilgili hiç bir şey söylemediği gibi, Suriye hakkındaki yorumu sadece “Esed, Suriye’nin başında kalmaya devam ederse, PKK Suriye’nin tarafına geçebilir” şeklinde oluyor. Demek ki ona; Suriye üzerine konuşma izni verilmediği için, Suriye’deki insanlık dramı üzerine tek kelime edemiyor.
Tüm bunlar yaşanırken Mayıs ayının ikinci haftası Hatay/Reyhanlı’da büyük bir patlama oluyor. Patlamayı gerçekleştiren ekip olaydan 30 dakika sonra polis tarafından yakalanıyor ve şahısların detaylı ifadeleri alınıyor. İfadelerden anlaşılıyor ki CHP heyetini Esed’le buluşma organizasyonunu ayarlayan şahsın olayların baş aktörü olduğu ayrıca MİT’in patlamayı gerçekleştirenleri, Emniyet Genel Müdürlüğüne detaylı olarak olaydan günler önce bildirdiği ortaya çıkıyor.
Bu noktadan sonra gariplikler başlıyor!
* MİT mensubu yakalamak için evini arama kararı çıkmasını bile beklemeyen İstihbarat Daire Başkanlığı, 1 ton patlayıcı ile dolaşan bu adamları yakalamak için nedense “hele bir bekleyelim, görelim” anlayışı içine giriyor,
* Olaydan 3 gün önce teröristlere yönelik Adana Cumhuriyet Savcılığının, yakalama ve dinleme izni verdiği, yani şahısların telefon konuşmalarının ve nokta tespitlerinin Emniyet İstihbarat’ın elinde olduğu anlaşılıyor.
Türkiye’deki her soruşturma dosyasına, MİT yazışmalarına, hatta İmralı-MİT tutanaklarına ulaşabilen top sakal Uslu, teröristlerin Reyhanlı itiraflarına “nasılsa” ulaşamamış.
Emniyet İstihbarat’ın dinleme raporları, Jandarmanın istihbarat notları ortalığa saçılmış, yalan yanlış bilgiler özel haber diye tetikçi gazetecilere Emniyet İstihbarat’ta görevden alınan grup tarafından servis edildi.
Top sakal Uslu, başına gelecekleri tahmin ediyor olsa gerek, bu dezenformasyonda başı çekiyor, her şey ortada açıkça görünürken, “MİT içindeki Aydınlıkçı grup patlamayı Emniyete bildirmedi” diye iğrenç bir iftira atıyor, ama nedense Aydınlık yazarı Mehmet Ali Güller’in köşesinden belirttiği bu iddiaları yalanlamasına da yorum getiremiyor.
Top sakal Uslu, iftiralarını hiç ara vermeden sürdürüyor. Son uydurma haberiyle de “MİT, CHP’yi tuzağa düşürdü” diye CHP’ye pas atıyor. Bu iddiaya da parti yönetimi atlıyor ve aynı tezi onlar devam ettiriyor. Ama Dışişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin açıklamasınına daha önceki benzer yaklaşımlarında olduğu üzere değinmemeyi tercih ediyorlar.
Amaç doğruları değil, kendi doğrularını savunmak, her zamanki gibi “düşmanımın düşmanı dostumdur” teziyle bir süredir Aydınlık grubuyla dirsek teması sürdüren top sakal çetesi, böylelikle Aydınlıkçılardan da darbe yedi ve onlar tarafından yalancılıkla suçlandı. Darısı CHP’ye, umarım onlar da bir an önce kendilerinin kullanılmasının farkına varıp, gerçeği görürler ve top sakal çetesinin yönlendirmesine kendilerini alet etmezler…