Başbakan Erdoğan ve Bülent Arınç, kirli diye tabir ettikleri operasyon sonrası ‘devlet içinde devlet’e operasyon sinyali vermişti.
Hükümet, “psikolojik harp” olarak nitelediği operasyon süreci ve sonrasındaki gelişmelere karşı stratejilerini devreye sokuyor. Bu çerçevede, üç koldan tedbirlerin hızla devreye sokulacağı konuşuluyor. İdari ve siyasi tedbirlerin yanı sıra, işin yargı ve güvenlik boyutu da mercek altına alındı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Biz operasyon ve yargı makamı değiliz” diyerek, gerekli çalışmaları MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Müsteşarlığı’nın yapacağını vurgulamıştı. Gazetemizin ulaştığı bilgilere göre; idari adımlardan biri Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun harekete geçirilmesi olacak. Kurul, özellikle soruşturmaya konu edilen Halkbank’a dönük uluslararası yıpratma kampanyasını deşifre edecek. İdari adımlardan bir diğeri, ihmali bulunduğu tespit edilen bürokratların görev yerlerinin değiştirilmesi işlemine devam edilmesi. Başka emniyet müdürleriyle ilgili de inceleme başlatılması gündemde. Hükümet operasyonun yargı boyutundaki adımları da, gözden geçirmeye başladı. Gizli soruşturmanın görüntü, fotoğraf ve belgelerinin sızıntı kaynağının peşine düşüldü. Aynı zamanda HSYK’nın UYAP’a bilgi verilmeden operasyonun nasıl yapıldığını incelemesi sağlanacak. Dinleme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı, 14 aylık dinlemenin 6 ay önce sonuçlanmasına karşın bugüne kadar işlem yapılmaması gibi detaylar değerlendiriliyor. Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden savcılara dönük adımlar da atılacak. Olayın polisiye boyutunda ise, Emniyet’le birlikte MİT’in de kapsamlı bir araştırma yürüttüğü kaydediliyor.
İstanbul’da 5 şube müdürüyle başlayan ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a kadar uzanan görev değişikliği sürecinin farklı illerle de devam edebileceği belirtiliyor. Operasyon konusunda yaşanan “istihbarat” zafiyeti araştırılan konular arasında.
Kayıp dinleme cihazı nerede?
Emniyet İstihbarat’ın uzaktan dinleme yapan cihazı 2 yıldır kayıp. Son operasyonda bu cihazın kullanıldığı öne sürülüyor.
Emniyet İstihbarat Dairesi’ne kayıtlı dinleme cihazının bir süre önce kaybolduğunun ortaya çıkması ile başlayan tartışma “Yolsuzluk ve Rüşvet” adı altında başlatılan operasyonlarla yeniden gündeme geldi. Bazı bakanlara ve iş adamlarına ait telefon tapeleri ile günler öncesinden operasyon yapılacağı şeklinde sosyal medyada yer alan bilgilerin, bu cihaz sayesinde elde edilen bulgular doğrultusunda servis edildiği öne sürülüyor. Ankara’yı sarsan operasyonun temelinde de kayıp cihazın olduğu, bu cihazın İstihbarat Dairesi dışında oluşturulan ‘paralel istihbarat’ tarafından yasadışı dinlemelerde kullanıldığı iddiası dillendiriliyor.
Müdür değişince fark edildi!
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın başına getirilen Engin Dinç’in geçmişe dönük incelemeleri sonucu 3-4 yıl önce ithal edilen, ülke güvenliği için çok önemli bir dinleme cihazının kaybolduğu ortaya çıkmıştı. Üstelik envanterde de görünüyordu. Ayrıca çok sayıda “böcek” aparatının kaybolduğu iddiaları da gündeme gelmişti. Emniyet, o günden bu yana “Kim, neden ve nasıl” sorularının cevabının peşindeydi. “Emniyet’e zimmetli dinleme cihazını bulmak için başlatılan soruşturmada dört polis müfettişi Emniyet İstihbarat’ı mercek altına aldı.
Müfettişler cihaz için ‘imha tutanağı’ düzenlendiğini belirledi ve imzası olan istihbaratçıların ifadelerine başvurdu. İstihbaratçılar, “cihazın bozuk olduğu” ve o dönemdeki amirlerinin talimatlarıyla imha edip tutanak düzenledikleri doğrultusunda ifade verdi. Müfettişlerin, o amirleri de soruşturmaya dahil ettikleri öğrenildi.
Peki bu cihaz neden bu kadar önemli? Genel olarak, operasyon amaçlı, belli bir operatöre bağlı olmaksızın, kısa mesafeli dinleme cihazlarının aktif ve pasif olmak üzere iki ayrı modeli bulunuyor. İçinde bu cihaz olan orta büyüklükte bir çantayı dinlemek istediğiniz ortamda, bir arabanın içine koyarak, çevreyi kolayca dinleyebiliyorsunuz.
Emniyet istihbarat’tan kaybolan cihaz ise pasif dinleme yapabilen türden. En ucuzu 1,5-2 milyon doları bulan bu cihaz, en tehlikeli dinleme cihazı olarak kabul ediliyor. Rus-İsrail ortak yapımı olan cihaz, telefon ve baz istasyonu arasında ‘kırılamaz’ denen kriptonun kırılması sayesinde geliştirilmiş. Rusların yazılımı, İsrail’in bilişim tecrübesi ile birleşmiş ve “muhteşem” ama “çok tehlikeli” bu cihaz ortaya çıkmış. Cihazın özelliği yaklaşık 500 metreye kadar her tür cep telefonunu pasif olarak, bir saniye gecikme ile dinleyebilmesinde yatıyor.
Emniyet’e yakın kaynaklar bu durumu, “Bu cihazı elinde bulunduran Başbakan’ı bile dinler” şeklinde değerlendiriyor ve ekliyor, “Küçük böcekler operasyonda bile kaybolabilir. Ama pasif dinleme cihazları gerçekten çok pahalı ve tehlikeli cihazlardır. Kaybolması vahim bir durum!”
HANEFİ AVCI DA UYARMIŞTI
Başbakan’ın evinde de böcek bulunmuştu
Örtülü ödenekle alınmasına rağmen, bu tür malzemelerin mutlaka birilerinin üzerine zimmetli olduğuna dikkat çeken kaynaklar, “Bu tip malzemeleri sivillerin ülkeye sokması yasak. Satışı kontrollü. Dinlemelerde kullanılan böceklerin üzerinde de mutlaka seri numarası var. O yüzden kaybolması zor” diyor. Başbakan’ın ofisinde de bir süre önce böcekler bulunmuştu. O böceklerin yaptığı dinlemeyle, bu cihazın kaybolmasının vahamet derecesi aynı. Çünkü bu cihazlar, kapalı olsa dahi ortamdaki cep telefonunu aktif bir böceğe dönüştürüyor.
Ayrıca, bu cihazın marifetlerini ayrıntılı olarak anlatan istihbaratçı eski polis şefi Hanefi Avcı, Emniyet İstihbarat’a ait bazı cihazların kaybolduğunu veya başka amaçlarla kullanıldığını “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adlı kitabında yazmış, ve bu konuda soruşturma yapılmasını istemişti. (TÜRKİYE GAZETESİ)