MEDYAGUNDEM.COM- Tam Gezi Parkı’nda sivil siyasete “darbe girişimi” sokaklar terörize edilerek başlatıldığında dedik ki; Ergenekon’un beceremediğini şimdi Nakkaştepe-Bağcılar-Okyanus ötesi ittifakı mı yapmaya çalışıyor?
Sivil siyasete karşı girişilen 28 Şubatvari darbe girişiminin arkasındaki sermaye-medya-cemaat boyutunu daha Gezi olaylarının ilk gününde deşifre etmiştik.
O günkü analizlerimizin güncelliğini bugün de koruduğunun altını çizelim. O gün Gezi’de cemaate işaret ederken bugünleri nerdeyse görür gibiydik.
O gün Gezi kalkışmasında cemaatin “örtülü rolü”nün bugün dershane bahanesiyle başlatılan Gezivari “AK Parti’yi bitirme eylem planı”nda alenileştiği bir süreci yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz sürecin adı “2. Gezi kalkışması”dır, hükümete yönelik ikinci darbe planıdır.
Cemaat sivil iktidara bir tuzak olarak siyasi literatüre geçen “Gezi darbesi”ni ikinci kez dershane bahanesiyle sergilemektedir.
Bunun adını açık açık koyalım; cemaat “postmodern darbe”de öncü bir kuvvete dönüşmüştür.
Dershaneler üzerinden yürütülen kara propaganda, hükümete savaş ve yüksek yoğunluklu psikolojik operasyon hamleleri, cemaatin siyasallaştırılması ve kirli hesapların parçası haline getirildiğinin de kanıtlarıdır.
Cemaat tabanı özellikle cemaat medyası eliyle yürütülen bu “karanlık operasyonu”nun farkında olmalıdır.
Hizmet hareketi tarihinde ilk kez böylesine kirli bir siyasete alet edilmektedir.
Cemaat medyası cemaatin masum tabanını bakalım “dershane senaryosu” ile kurduğu tuzağa düşürebilecek midir, bu kirli oyunu cemaatin tertemiz tabanı el birliğiyle bozacak mıdır, bunu anlayacağız.
Cemaatin sınavı bizzat kendisiyledir ve bu süreç çok da çetin geçecektir.
