Ünlü işadamı Akın İpek’e ait maden ruhsatlarının iptali, 17 Aralık operasyonlarında gözaltına alınan Rıza Sarraf ile yaptığı ticareti gündeme getirdi.
Bugün gazetesi ve Bugün TV’nin sahibi Akın İpek’e ait maden ruhsatlarının iptali ile beraber Rıza Sarraf’ın Akın İpek ile geçmişteki altın ticareti yeniden gündeme geldi. Rıza Sarraf’ın ilk başlarda İran’a gönderdiği altınların büyük bir kısmını Akın İpek’e ait Koza Altın ve Koza Maden firmalarından tedarik ettiği belirtiliyor. Ancak Sarraf’ın sonradan Koza Altın’dan yaptığı yüksek hacimli alımları durdurarak, Kapalıçarşı’dan başka firmalara ve İsviçre’li Valcambi Souiss firmasına yönelmesi ile beraber İran’la altın ticareti pazarında çetin bir rekabet başladığı iddia ediliyor.
İPEK’TEN VAZGEÇTİİ
Sarraf’ın kapalıçarşı piyasasındaki diğer büyük oyunculardan altın satın almaya devam ederken Akın İpek’ten altın almamasının gerilime neden olduğu ifade ediliyor. Sarraf’ın ticaretten vazgeçmesinin diğer nedeninin de İpek’in Rusya’dan ithal altını satmak istemesi olduğu öne sürülüyor.
ALTININ DEĞERİ ORTALAMANIN ÜZERİNDE
Maden ruhsatlarının iptali ile gündeme gelen Koza Altın’ın 4 yılda yüzde 100 oranında üretim artışı sağlaması dikkat çekici bulunuyor. Uzmanlar, hızlı üretim artışlarında madenlerin tenör oranlarının yüksek olmasının etkili olabileceğini söylüyor. Madenden çıkarılan toprak içerisindeki altın miktarına tenör deniyor. Firmaya ait maden ocaklarında çıkarılan altının Türkiye ortalamasının üzerinde tenöre sahip olduğu, şirketin beyan ettiği oranların, dünyanın en zengin altın yataklarına sahip Güney Afrika’daki tenör oranlarına yakın olduğu dile getiriliyor.
ÜRETİMİN ÜÇTE BİRİ YÜKSEK TENÖRLÜ
Koza Altın faaliyet raporunda verilen rakamlara göre, şirket bir madeninde 2013’te yüzde 7,88 gram/ton (g/t)tenörlü altın üretimi gerçekleştiriyor. Yüzde 7,88 g/t tenörlü altın üretimi, şirketin 9 ayda yaptığı toplam altın üretiminin üçte birine denk geliyor. Şirket üretiminin üçte ikisini ise yüzde 5,5-6 g/t civarında bir tenör oranıyla gerçekleştirdiğini beyan ediyor. Türkiye ortalama tenör değeri ise yüzde 4,3 g/t seviyesinde bulunuyor. İşletilen madenlerdeki en yüksek ortalama tenör oranı ise yüzde 6,3 g/t. Türkiye’deki en yüksek tenörlü altın Artvin Cerattepe’de en fazla yüzde 9,5 g/t oranında bulunmasına rağmen burada altın madeni işletilmiyor.
İran ihracatına paralel satış
İpek’e ait Koza Altın ve Koza Madencilik firmalarının satış gelirlerindeki artış ve azalışların Türkiye’nin İran’la yaptığı altın ticaretindeki dalgalanmaya paralel seyrettiği belirlendi. Koza Altın firmasının 2011’deki cirosu 805 milyon TL iken 2012’de 1 milyar 43 milyon TL’ye çıktı. Öte yandan İran’a altın ihracatı ise 2011’de 54 milyon TL iken 2012’de zirve yaparak 6,5 milyar TL’ye ulaştı.
Yüzde 100 üretim artışı
İpek’in altın üretimi 4 yılda yüzde 100 arttı. Firma faaliyet raporlarındaki bilgiye göre 2008 yılında 167bin ons (5.386 ton) altın üretimi olan Koza Altın, 2012 yılında 338 bin ons (10.886 ton) altın üretimini gerçekleştirdi. Yani altın üretimini 4 yıl içerisinde yüzde 100 artırdı. Ayrıca Koza Altın 2005 yılında ISO 500 listesine 495. sıradan girmiş ve 2011 yılında 77. sıraya, 2012’de 72. sıraya yükselmişti. (Yeni Şafak)
Şapkası düşünce keli gözükenlerin işyerlerinin çalışması durdurulmadan çok önceleri, büyük bir ilgi ve beğeniyle izlediğim araştırmacı yazar Ömer Özkaya Ülke Tv’de Reşat, Hamit döneminde basılmış şuanda basılmayan piyasadaki çil çil Reşat, Hamit altınlarından bahsetmişti… Fazla dikkat çekmedi galiba… Ama şuanda dikkatimi çekiyor! Ne iş demeyelim mi? Çil çil Reşat, Hamit altınlarının kaynağı ne olabilir ki, ne yani bu ülkede paralel yapılanmaların dokunulmazlığı mı var, demeyelim mi? Sormayalım mı, sorgulamayalım mı? Yoksa sorgulanamayanlardan mısınız veya sorgulattırmayanlardan mısınız? Kısaca sorgulanmayacağını sananlardan mısınız?