Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Gülen örgütünün Balyoz davasında yaptığı kötülükleri anlatıp, bugünkü sessizliğinin CHP ve MHP’yi maymun etmesinden kaynaklandığını ve bir kez daha Türkiye’ye büyük bir kötülük yaptıklarını yazdı.
Bugün Balyoz diye yeri göğü inleten Gülen örgütünün bugün konjonktürel sessizliğini mafyanın “Omerta Yasası”na benzeten Uğur’un çarpıcı yazısı şöyle:
“AK TOLGALI CEMAAT BEYİ” PENSİLVANYA’DAN BAĞIRIYORDU
Daha taptaze belleklerimizde.
Başbakan Tayyip Erdoğan’dan “Seni yıkıp geçeriz, gücümüzün farkında bile değilsin” nidalarıyla diyet istedikleri heyheyli günlerinde haykırıyordu “ak tolgalı cemaat beyi” Pensilvanya’dan.
Ve medyadaki tetikçileri Zaman’dan, Samanyolu’ndan, Bugün’den:
“Eğer yargıda ve emniyette Hizmet Hareketi’ne gönül veren hizmet erleri olmasaydı, askerî darbe kapımızdaydı, seni yıkıp geçecekti. Sayemizde bugünleri gördün.”
Cemaatin “Dershanelerimize dokunma, bürokrasiyi teslim et, MİT’İ de bize ver” dediği günlerdi.
ŞİMDİ DERİN BİR SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜLER
Şimdi bakıyorum da son dönemlerde gelen talimatlarla derin bir sessizliğe gömülüyorlar.
Önceki gün de öyle oldu.
Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesi, Balyoz davasında hak ihlalleri yapıldığına karar verdi. Davaya bakan mahkeme de sanıkların tahliyesine.
Cemaatte tıs yok.
CEMAAT MEDYASI BÖYLE TAKLA ATTI
Malum, kuyruklarına taktıkları CHP ve MHP bu davalarda taraf.
Konjonktür böyle bir şey. Cemaat medyasına işte böyle takla attırıyor.
Haydi kıvranmayın!
“Hizmet Hareketinin yargıdaki ve emniyetteki gönül erleri sayesinde” gerilettiğiniz askerî vesayetin sanıkları tek tek tahliye edilirken susmayın.
Nerede o bas bariton perforecilerinizin gümbür gümbür seslendirdiği darbe plânları…
Ne duruyorsunuz, “O delillerin hepsi gerçek, CD’leri biz üretmedik, imzalar da ıslak, taklit değil” deyin.
Eskisi gibi, hak ihlalleri yapılmadığını, yargılamaların adil, tutukluluk sürelerinin az bile olduğunu söyleyin.
Deniz Kuvvetlerinden yüzlerce subayın yargılandığı “casusluk” davasını savunun. O garabeti millete “asrın casusluk davası” diye yutturmaya devam edin. Sizin “yedi uyuyanlar” da Deniz Kuvvetleri’ne sızım sızım sızıntı olsun.
Ama susuyorsunuz.
MAYMUN ETTİĞİNİZ CHP’LİLERİN HASSASİYETİNİ BİLİYORSUNUZ ÇÜNKÜ
Maymun ettiğiniz CHP’lilerin bu konuda hassas olduğunu biliyorsunuz çünkü. CHP’lilerin kendilerinden olmayan 12 Eylül darbecilerine şahin, kendi darbecilerine şefkat dolu olduğunu da.
Şimdi Sisi sevdalısı bir Cumhurbaşkanı adayınız da var üstelik.
Vakvakları ürkütmemek lâzım tabii…
Gelelim bu tahliyelerde oluşturulmak istenen “masumiyet algısı”nın vebaline.
Bu vebalin bedeli, klasik deyimiyle paralel yapı ve savcılarla, onları fiştekleyip gemi azıya almalarına sebep olan Pensilvanya’nın üzerinde.
CEMAAT BUNLARI YAPTI
Ne oldu hatırlayalım:
Elmalarla armutlar aynı sepete kondu.
Saçma sapan iddialar, bağlantılar ve tanıklarla davalar yörüngesinden saptı.
Ordudaki emir komuta zinciri gözardı edilerek generalinden erine “Sanıklar ne kadar çoksa o kadar iyi olur” mantığıyla “Darbe sepeti”ne kim varsa dolduruldu.
Emniyetin hizmet elemanları öylesine pervasız hareket ediyorlardı ki artık davaların içeriği konuşulmaz hâle geldi bu saçmalıklar yüzünden. İnsan hakları ihlalleri, vicdanları yaralayacak uygulamalar yapıldı, kararlar alındı. Kuddusi Okkır’dan Türkan Saylan’a dek pek çok kişi mağdur edildi, ölümlere âdeta göz yumuldu. Uyarılar dikkate alınmadı.
Mahkeme dönemin bir numaralı tanığı, eski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ı kendileri istemesine rağmen tanık olarak çağırmamakta direndi.
Sanıkların avukatlarla iletişimine engel olundu.
Sonunda ne oldu?
Tahliye edilen kimi sanıkları dinledim.
Aynı tas, aynı hamam.
Medyanın da gazıyla sanırsınız içeriden özgürlük savaşçıları çıkıyor.
Algı operasyonunun ana ekseni ise “masumiyet” üzerine.
“Hepimiz masumuz, darbe teşebbüsü diye bir şey olmadı. Her şey yalandı ve o yalan üzerine kuruldu tüm dava.”
CEMAAT YİNE TÜRKİYE’YE EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ ETTİ
Oysa bu “masumiyet algısı”nın tek sorumlusu Cemaat, görüyoruz ki şimdi konjonktürel bir suskunluk içinde.
Mafyanın Omerta Yasası gibi.
Sessizlik!
Türkiye’ye yine en büyük kötülüğü ettiler. Davaları sulandırarak darbecilerin kendilerini masum ilan etmesinde en büyük payın sahibi oldular.
Sonunda gereken yapıldı.
Sanıklar yargılamadaki bazı hak ihlalleri nedeniyle hukuken doğru olduğu şekilde tahliye edildiler. Ama kimse darbecilikten aklanmış değil. Hâlâ sanıklar. O jenerik senaryolarda kuvvet komutanlarının bile kınadığı planları da biz rüya olarak görmedik.
Masumiyet mi?
Geçiniz efendim…
Gerçekten CHP ve MHP’yi terbiyeli maymuna çevirdiler. Çıta’nın eline muz mu verdiler, ananas mı verdiler heriflerden çıt çıkmıyor. Hele MHP! DSP-ANAP-MHP koalisyonuyla başlayan MHP’nin solculaştırılma harekatı 12 Eylül referandumu ve yerel seçimlerle zirveye çıkmıştır. Yazık! Geleceğe çok kötü bir imajla taşınacaklar. Aileden CHP’li olan Devlet Bahçeli kafasındaki projeyi gerçekleştirmekte kararlı gibi, CHP+MHP=Cumhuriyet Harekat Partisi olarak! Devlet Bahçeli’nin ağzından Milliyetçi Cephe gibi bir ifade duyan var mı? Ama her gün Milliyetsiz Cepheden hutbe yayınlamakta üstüne yoktur. MHP şuanda tabela partisi konumunda değil mi? Tabelasının ardında sürekli solla ittifak halinde değil mi? Ne zaman kadar Bahçeli? Ama bunda da bir hayır var, diyen bir neslin evlatları olarak; bunda da bir hayır var, diyoruz.
Gerçekten AK Partiyi terbiyeli maymuna çevirdi. Milletvekillerinin ve bakanların eline muz mu verdiler, ananas mı verdiler heriflerden çıt çıkmıyor. Hele din diyanet deyince kimseye papuç bırakmayanlar. AK Partinin Başbakanı ebedileştirme harekatı 12 Eylül referandumu ve yerel seçimlerle zirveye çıkmıştır. Yazık! Geleceğe çok kötü bir imajla taşınacaklar. Aileden FP’li olan bazı AK Partililer kafasındaki projeyi gerçekleştirmekte kararlı gibi, AK Parti+RTE=Recep Adalet Partisi olarak! RTE nin ağzından Milliyetçi Cephe ve İslam gibi bir ifade duyan var mı? Ama her gün Ak Parti Diyanet işlerinden hutbe yayınlamakta üstüne yoktur. AKP şuanda rte nin tabela partisi konumunda değil mi? Tabelasının ardında sürekli kim iblir kimlerle ittifak halinde değil mi? Ne zaman kadar vekilim? Ama bunda da bir hayır var, diyen bir neslin evlatları olarak; bunda da bir hayır var, diyoruz.
Yıllarca taklit ettiler, yıllarca dayatılan fikirle slogan attılar, tıpkı İMİT gibi! Yok! Fikir yok, zeka hiç yok! Maymunun eline verilen aynaya gösterdiği tepkinin ötesine geçemediler. Dul avradı kız diye yutturmaya kalktıkları gibi, başkalarının fikrine makyaj yaptırıp yutturmaya kalktılar, ağız öykünmesiyle maskaralıklarını teyit ettiler. Yok! Kapasite yok! Tek yapabildikleri kandırdıkları saf Anadolu çocuğunu tetikçi olarak kullanmalarıdır.
‘AK Parti+RTE=Recep Adalet Partisi olarak! RTE nin ağzından Milliyetçi Cephe ve İslam gibi bir ifade duyan var mı?’ ifadelerine karşılık; ‘AK Parti+RTE=Recep Adalet Partisi’ demek zaten Milliyetçi Cephe= MC ta kendisi demek olduğunu bilmeyecek kadar zavallılar, diyelim. Nasıl Eyi mi? Hah Hah Haaaa!
Yaratılmış her kim ise onu ebedileştirmenin şirk olduğunu bilen Asımın Nesilleri olarak ne mutlu bizlere ki ‘La İlahe İllallah’ diyoruz.
Küçük böcükler için daha fazla yazmayı kendime zül addederim.