Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, ‘devlette paralel yapılanma’ olmadığını savundu. Ancak korsan soruşturmalarla hükümeti hedef alan 17 Aralık operasyonunda yaşananlar, yargı ve emniyetteki örgütü deşifre etti.
Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, hükümeti hedef alan 17 Aralık operasyonu sürecinde yaşanan hukuk skandalları ve korsan bildirileri savundu. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, operasyonun amacının yolsuzluk iddiaları olduğunu iddia ederek, hükümet darbesi hedefleyen emniyet ve yargıdaki ‘paralel oluşumu’ reddetti. Ancak farklı 3 soruşturma dosyasının aynı gün operasyona dönüştürülerek hükümetin yıpratılması amacı taşıyan ve kara propagandanın yapıldığı süreçte tarihe geçecek hukuk skandalları yaşandı. GYV tarafından yalanlamasına rağmen, emniyet ve yargıda yaşananlar bir örgütün varlığını işaret ediyor. Hükümet darbesi hedefleyen emniyet ve yargıdaki örgüt tarafından, belgeler otomasyon sistemlerinden gizlendi, amirlere bilgi verilmedi, deliller kozmik odada saklandı. İşte GYV’nin yok dediği örgütlenmenin 17 Aralık’ta başlayan süreçteki darbe girişimi:
UYAP’A YÜKLENMEDİ
– İçeriği ve iddia edilen suç unsuru birbirinden farklı 3 soruşturma dosyası aynı gün operasyona dönüştürülerek sansasyon oluşturma gayretine gidildi.
– Savcı talimatıyla emniyetin yürüttüğü teknik ve fiziki takip süreci 14 ay önce bitmiş olmasına rağmen dosya savcılığın tozlu raflarında bekletildi.
– Dershanelerin dönüşümü tartışmalarının ardından Başbakan Erdoğan’ın ‘dönüşüme kararlıyız’ açıklamasının ardından düğmeye basıldı.
– Arama, el koyma ve gözaltı kararlarının çıkarılması için uygun hakimin nöbet günü beklendi. Nöbet günü geldiğinde ise operasyon için mahkeme kararı çıkarıldı, soruşturmamlar operasyona dönüştü.
– Soruşturma evrakı ulusal yargı otomasyon ağı UYAP’a usulsüz olarak yüklenmedi.
– Zanlıların savcılık sorgusu sürerken, soruşturmayı direkt yürütmeyen koordinatör başsavcıvekili Zekeriya Öz, İstanbul Emniyeti’ne baskın yaptı. Polisler hukuksuz işlem yapmaya ve 3 günde hazırlandığı iddia edilen 502 sayfalık polis fezlekesi imzalatmaya zorlandı. Değiştirilen polis birimleri hukuksuzluğa direnince başsavcıvekilinden tehdit gördü: ‘Tutuklanırsınız!’
EMNİYET YAPILANMASI DA KORSAN
– İlk dalga gözaltılar yaşanmadan bir gün önce paralel örgütün emniyet ve yargı yapılanmasının ‘imamı’ olduğu öne sürülen ‘Kozanlı’ kod adlı Halil İbrahim Özdil’in örgüte bağlı bir medya organına giderek soruşturma evrakını sızdırdığı ileri sürüldü. Bu konuda hiçbir açıklama yapılmadı.
– Paralel yapının emniyet ayağında da skandallar yaşandı. Operasyon için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık-Organize ve Mali Şubeler görevlendirildi. Yüzlerce personelin görev yaptığı şubelerde bu soruşturma sadece bazı polislerce yürütüldü. Telefon dinleme ve fiziki takip tutanakları emniyet otomasyon programı POL-NET yerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü B Blok 3. Kat’ta bulunan bir bilgisayara yüklendi. Emniyet’in kozmik odasına operasyonun dışında tutulan şube personelinin dahi girişi engellendi.
Amirden gizli soruşturma
– 25 Aralık günü operasyona dönüştürülmeye çalışılan ikinci dalgadaki hukuk skandalı da gündeme damgasını vurdu. Tarihe geçecek skandal soruşturmayı Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. Maddesi’ye yetkili soruşturma bürosu yürüttü.
– Örgütlü Suçlar Bürosu’nun yetkisini gasp eden Savcı Muammer Akkaş, bu soruşturmayı ne bürodan sorumlu amiri olan Başsavcıvekili Oktay Erodoğan’a ne de Başsavcı Turan Çolakkadı’ya bildirdi.
– Savcı Akkaş, ‘uygun hakimden’ gözaltı kararı çıkarttığı gün ise dosyayı amirlerine iletmeden basına sızdırdı. Savcı yetkisini aşarak İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında bile soruşturma açmaya çalıştı. Korsan soruşturma girişimi Başsavcı Çolakkadı’ya takıldı.
– İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın usulsüz ve yetkisiz soruşturma yaptığının ortaya çıkmasıyla dosyadan el çektirilmesiyle HSYK’nın bazı üyelerinden aldığı talimatla adliye önünde basın açıklaması dağıttı.
– Aynı gün HSYK korsan bir açıklama yaparak değiştirilen Adli Kolluk Yönetmeliği’nin yasaya aykırı olduğunu iddia etti. (YENİ ŞAFAK)