Paralel imam Osman Hilmi Özdil, Ramzan Kadirov’la anlaştı. Çeçenistan’da okullar karşılığında cinayetler, Kadirov’a muhalif Zona’ya yıkıldı. Suikastları çözen polisler ise paraleller tarafından sürdürüldü.
Çeçen cinayetleri ile ilgili TAKVİM şimdiye kadar bilinmeyenleri ve saklananları ortaya çıkarıyor. TAKVİM, Paralel Yapı’ya üye polisler ve savcılar tarafından karartıldığı ve üzerinin örtüldüğü öne sürülen cinayetler ile ilgili olarak önemli bilgilere ulaştı.
ALİ FUAT İŞ BAŞINDA
Zeytinburnu’da öldürülen dört Çeçen’in zanlısı olarak öldürülen isimlerin arkadaşı olan Zona kod adlı Ruslan Papaskiri tutuklanırken, emniyet kayıtlarında Zona’nın cinayetler sırasında Türkiye’de bile olmadığı anlaşılmıştı. İddiaya göre Zona’nın suçlu olduğu iddianameyi paralel olduğu söylenen emniyet mensubu Ali Fuat Yılmazer hazırlarken, soruşturma savcıları da Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Adem Özcan ve Muammer Akkaş’tı. Paralel tezgah tüm suçu Zona’ya yıkarken iddiaya göre cemaatin emniyet imamı Osman Hilmi Özdil, Çeçenistan Başkanı Ramzan Kadirov’la kirli bir anlaşma yapmıştı. Anlaşmaya göre paralel yapı cinayetleri örtbas edecek, tüm suçu Kadirov’a muhalefet yapan Zona’ya yıkacak ve bir taşla iki kuş vurulacaktı. Karşılığında ise Çeçenistan’da Gülen okulları açılması kararlaştırıldı. Kirli tezgahı deşifre eden TAKVİM, bu kez de cinayetleri çözen iki memurun nasıl görevden uzaklaştırıldığı bilgisine ulaştı.
DOSYAYA DOKUNAN YANDI
İddialara göre Çeçen cinayetlerinin birbiri ardına gelmesi ve çözülememesi üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Bürosu’nda görevli bir polis memuru ile yine yıllarını faili meçhul cinayetlere vermiş olan emniyet amiri, işlenen bir başka Çeçen cinayeti sonrası tekrar dosyayı açmak istediğinde dosyayı arşivde bulamadı. Tecrübeli emniyet amiri, ipuçlarını birleştirdiğinde cinayetlerin bağlantısına ulaştı. Cinayetleri işleyenlerin Çeçen lideri Ramzan Kadirov’la bağlantılı olduğuna, tapelerle kanıtlayan memur, gizemi çözmek için cinayet ile ilgili dosyaları istedi. Polis ve memuru ve emniyet amirinin bu çabası ise emniyet içindeki paralel yapıyı rahatsız etti. İki polis, Çeçen cinayetlerini çözme konusundaki ısrarlarını sürdürünce biri şark görevine 6 ay olmasına rağmen kendisini Şanlıurfa’da buldu. Diğer memur ise bir binanın önünde nöbet tutmaya mahkum edildi. Daha sonra ise dava Terörle Mücadele’ye verilerek dosyada paralel yapı hakimiyeti kuruldu.
YEDİ ÇEÇEN CİNAYETİ
2008‘den beri Türkiye’de 7 Çeçen’e yönelik suikastlar hasıraltı edildi. İşte o liste:
GAZHİ EDİLSULTANOV: Ruslara karşı Albay rütbesiyle savaştı. 6 Eylül 2008’de Başakşehir’de vuruldu.
İSLAM CANİBEKOV: Çeçen ordusunun iki numaralı ismiydi. 9 Aralık 2008’de eşi Ayşe Aliyava ve bir çocuğuyla misafirlikten döndükten sonra Yukarı Dudullu’daki evinin önünde başından 3 kurşunla vurularak öldürüldü.
ALİ OSAEV: Çeçen lider Doku Umarov’un Türkiye temsilcisiydi. 26 Şubat 2009’da Zeytinburnu’ndaki evine giderken öldürüldü.
BERG HACI MUSAYEV, RÜSTEM ALTEMİROV, ZAURBEK AMRİYEV: Osayev’in ölümü sonrası onun yerini Berg Hacı Musayev almıştı. 16 Eylül 2011’de cuma namazından çıkarken yanında bulunan iki Çeçenle birlikte bir araçtan açılan ateşle öldürüldü.
MEDET ÜNLÜ: Türkiye’ye gelen Çeçenlere yardım yapan ve Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Türkiye Fahri Konsolosu da olan iş adamı, 22 Mayıs 2013’te Ankara’daki iş yerinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
ZONA: Temur Makhauri veya Ruslan Papaskiri ismiyle biliniyor. Zeytinburnu’daki Çeçen cinayetleri nedeniyle tutuklandı. Oysa cinayeter sırasında Türkiye’de değildi. Oysa Musayev’le sıkı dosttu. Osayev’in eşini ve çocuklarını tedavi için Avrupa’ya götüren kişi bizzat Zona’ydı. Osayev cinayetinde de yurt dışındaydı. Cenaze için İstanbul’a geldiğinde gümrük polisi tarafından Türkiye’ye sokulmadı.
BENİM HİÇ İLGİM YOK
İstanbul Kafkas Çeçen Kültür Derneği kurucu başkanı Abdurrahman Özdil Çeçen cinayetleri ve paralal örgüt haberleriyle ilgili bir açıklamada bulundu. Özdil “Çeçen cinayetlerinin biran önce aydınlatılmasını istiyorum. Ayrıca “Kozanlı Ömer” olarak bilinen Osman Hilmi Özdil isimli kişiyle akraba olduğum ve Kadirov’la ilişkilendirildiğim haberi tamamen asılsızdır. Kozan’da hiçbir akrabamız yoktur ve bildiğim kadarı ile Kozan’da da yerleşmiş hiçbir Çeçen aile yoktur. Osman Hilmi Özdil isimli şahsı hayatımda hiç bir zaman tanımadım. Bizim sülalemizden ve memleketimizden değildir. Biz Kahramanmaraş, Çardak kasabasından devletine milletine bağlı bir aileyiz. Bahsi geçen hiçbir hususla hiçbir zaman alakamız olmamıştır. Çeçenistan’da yapılacak okullardan ne haberim var ne de bu hususta hiçbir yetkiliyle görüşmem olmuştur. Bizim dernek faaliyetlerinde yaptığımız, Çeçen kültürü, gelenek ve görenekleri ile dilini korumak amaçlıdır. Siyasi hiçbir faaliyetin içinde olmadık. Hakkımızda bu algı yanlıştır ve hak etmiyoruz.” dedi. (TAKVİM)
Ana tarafından Çeçen, Müslüman olmamız hasebiyle üzüldük. Yoğun bir Çeçen nüfusuna sahip olan Sivas’ta eski siyasetçi, Ciamaatci, Ergenekon davasından son anda paçayı yırtan, bayağı da taraftarı olan şerefsizin biri hükümet hakkında kara propagandayla Çeçenleri kandırıp durur. Şerefsizin bu haberler, olaylar hakkında çıkıp konuşması gerekmez mi? Devletimizin acilen bu tip konular hakkında vatandaşı bilgilendirecek bölgesel çalışmalar yapması gerekmez mi?