MEDYAGUNDEM.COM- Mahmut Övür ismi önemlidir çünkü Fethullah Gülen’le geçtiğimiz aylarda görüşen gazeteciler arasında yer almıştı. Sabah gazetesi yazarı Övür cemaati de bilen bir gazeteci olarak cemaatin iktidar savaşına girdiğini ve artık siyasallaştığını yazdı.
“Cemaatin iktidar kavgası” başlıklı yazısından bazı bölümler şöyle:
GÜLEN HAREKETİ ARTIK AK PARTİ’NİN KARŞISINDA
İki yıl içinde Türkiye üç önemli seçim geçirecek. Bu nedenle bir kez daha eski Türkiye ile yeni Türkiye karşı karşıya gelecek. Aslında 2007’de olması beklenen ama 367 garabetiyle farklı bir boyut kazanan Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapılan her seçimde aynı hesaplaşma yaşandı.
Ve her defasında eski Türkiye yanlıları yenilmesine rağmen “değişimin” karşısında durmaktan vazgeçmedi.
Şimdi bir kez daha bu hesaplaşma yaşanıyor. Ancak bu kez ilginç bir durum var. O seçimlerde AK Parti’yle birlikte hareket eden Gülen Cemaati, bu kez farklı tavır sergiliyor.
SAVAŞIN İPUÇLARI
Farklılığın nedeni çok eskiye dayanabilir ama bildiğim kadarıyla açığa çıkış tarihi 2009. Kadrolaşmayla başlayıp, Mavi Marmara, Oslo süreci ve 7 Şubat’taki MİT operasyonu ve çözüm sürecine gönülsüzce destekle süren sessiz ve derin bir savaş.
Bu savaşın adım adım geleceğinin ipuçlarını 7 Şubat’taki MİT darbesinden sonra Gülen Cemaati içindeki “Muhabbet Fedaileri”nden söz eden yazıda vermiştim:
“Muhabbet Fedaileri Gülen Cemaati içindeki ‘Ağabeyler’di. Cemaatin tümünü bağlar mı bilemem ama ‘Abiler rahatsızdı.’ Bu söz, ister istemez aklıma eski Türkiye’nin o bilinen ‘Genç subaylar rahatsız’ manşetini getirdi.
O türden bir güce heves ettiklerine ihtimal vermek istemem. Ama dillerine yansıyan güç söylemi, insanı rahatsız etse de gerçekti. Polis-Yargı eksenli atanmışlar üzerinden seçilmişlere ‘meydan’ okumaları eski Türkiye’yi hatırlatıyordu.”
BUNUN ADI İKTİDAR SAVAŞIDIR
Dershane meselesiyle bu iş doruğa ulaştırıldı. Bugüne kadar kimi zaman pasif kimi zaman üstü kapalı sürdürülen iktidar mücadelesi artık aktif bir biçime bürünmüş görünüyor. Arkasında farklı hesaplar olsa da bunun adı iktidar savaşıdır.
Böyle olduğu için 16 Kasım 2013’te çözüm süreci açısından tarihi sayılan Başbakan Erdoğan’ın, Barzani ve Şivan’la Diyarbakır buluşması bile görmezlikten gelindi. Bunu görmeyen akıl, siyaset yapıyor demektir. Hizmet, artık siyasette. Bu da iyi bir şey, tabii gizli kapaklı değil açık açık yapılması koşuluyla. Bu siyasetin ipuçlarını da yerel seçimlerde göreceğiz. Özellikle de CHP sıralarından ilginç isimler sürpriz olmayacak.