MEDYAGUNDEM.COM- Star gazetesi dün dershanelere ilişkin çarpıcı bir manşetle çıkarak, “3500 öğrenciden 600’ü icralık” demişti. Dershanelerin dönüşüm projesiyle ilgili Star Gazetesi’nin yaptığı çarpıcı haberler karşısında ne yapacağını şaşıran dershaneciler ve cemaat medyası yalan, kara propagandadan sonra “tehdit” ve “yönlendirme” operasyonlarına da başladı.
Önce bugün Zaman gazetesinde, sonra cemaat medyasının “şebbihası” olan tetikçi bir medya sitesinde Star’ın yalan haber yaptığı iddia edildi.
O habere imza atan Kemal Gülmüş, stargazete.com’da cemaat medyasının artık her türlü ahlak ve ilkeyi nasıl ayaklar altına alıp, yalan ve kara propagandadan nasıl medet umduklarını ortaya koyan çarpıcı bir yazı yazdı.
İşte dershane mağdurlarına nasıl tehdit yapıldığının ve nasıl Star’ın haberinin yalanlanması için yönlendirmelerde bulunulduğunun şok ayrıntıları:
*************************
Bingöl’de şu anda faaliyet gösteren dört dershane bulunuyor ve bu dershanlerin tamamında yaklaşık 600 öğrencinin ailesi borcunu ödeyemediği için icra kıskacında. Ticari faaliyet gösteren herkes biliyor ki borçlar ödenmediğinde borcun tahsili için önce icra kozu devreye sokulur. Bu borçlar icra tehdidiyle ve diyalogla tahsil edilemeyince mahkeme safhasına geçilir. Bu yüzden doğal olarak Bingöl’deki icra tehdidi altındaki 600 öğrencinin dosyasının tamamı UYAP sisteminde yer almıyor ancak Dershaneciler çok iyi biliyor ki bu sayı doğrudur. İşlemlerinin tamamını resmiyete dökmedikleri için doğal olarak hacze maruz kalan öğrenciler UYAP’ta görünmeyecektir.
BASKIYLA YALAN SÖYLETTİLER
Bingöl’de dershaneye giden 3 bin 500 öğrenci içinde olan ve dersane borcunu ödeyemedikleri için haciz tehdidine maruz kalan öğrenciler sadece haberimizde yazdığımız gibi Metin İnan, Mervenur Kanat, Abdullah Kanan, Yunus Kara ile Muammer Gelen’den ibaret değil. Ayrıca Star’a konuşan ve dershane borcu yüzünden haciz tehdine maruz kalan Metin İnan’ın ağabeyi Bedri İnanın yalan ve iftira beyanında bulunulması için yapılan baskı sonucu görüş değiştirmesi ise işin ne kadar çirkince sürdürüldüğünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
KARA PROPAGANDAYLA HABERİMİ YALANLAMAK VİCDANSIZLIKTIR
10 yıllık meslek hayatımda hiç bir zaman yalan ve uydurma haberle suçlanmadım ve şu ana kadar yalanlanmış tek haberim olmadı. Şüphesiz bir gazeteci için en utanç duyulacak şey yalan ve uydurma haber yazmak, görüştüğü kişinin görüşlerini çarpıtmaktır. Yine gazeteciler çok iyi bilirler ki bu meslekte gazeteciyi yaşatan, değerli kılan ve başarıya götüren en önemli unsur güvendir. Güvenilmeyecek bir gazetecinin bu meslekte uzun yaşaması mümkün değildir. Hele hele bu günlerde Türkiye gündeminin en flaş konusu olan dershanecilik tartışmlarında böyle bir işe yeltenecek bir Gazeteci ancak ayağına sıkmaktan başkaca bir iş yapmamış olcaktır. Kara propagandayla haberimi yalanlamaya çalışmak en masum kelimeyle vicdansızlıktır. Ben sadece görevimi yaptım verileri topladım ve taraflarla görüşüp görüşlerini kamuoyuyla paylaştım.
ALLAH BİLİYOR Kİ ‘BAŞBAKAN YARDIM EDECEK’ DEMEDİM
Haciz tehdine maruz kalan ve görüş aldığım öğrenci velilerinden sadece birisi olan Bedri İnan’a yaptırılan çarpıtma ve iftira dolu haberlere cevap vermek bile abestir. Ancak mensubu olduğun Star gazetesine ve şahsıma yönelik karalamaların ne kadar haksız olduğunu önce Allah sonra da bu haberleri yapanlar çok iyi biliyorlar. Çünkü ben hiç bir şekilde ne Bedri İnan’a ne de başka birine, “Bu dershaneler kapanacak. Bingöl’de 600 tane öğrenci mahkemelik. Maddi durumunuz iyi olmadığı için Başbakan yardım edecek” şeklinde bir ifade kullanmadım.
VİDEODA YÖNLENDİRİLDİĞİ ORTADA
Bedri İnan’la yaptığım görüşmede Bingöl’de haciz kıskacında olan 600 kişiden birisinin de kardeşi olduğunu ve bu konuda ne düşündüğünü sordum. Bedri İnan ise bana “Kardeşimi dershaneye gönderdiğime pişman oldum. Ben kahvede çalışıyorum zar zor ailemi geçindiriyorum. Şimdi bizi icraya vereceklerini söylediler. Bizim gibi borcunu ödeyemediği için sıkıntı çeken insanlar var. Bunlar yokluk nedir bilmiyorlar. Dershanelerin kapatılması ve artık bu çocukların okul eğitimiyle bu işin üstesinden gelmesi gerekir. Başbakanımız haklıdır bu dershaneler çok büyük bir yük sırtımızda” şeklinde ifadeler kullandı. Haberden sonra Bedri İnan’a yapılan baskı sonucu İnan görüş değiştirmiş ve benim kullanmadığım ifadeler söylettirilmiştir. Zaten Bedri İnan’la yaptıkları haber videosu dikkatlice izlenildiğinde yönlendirildiği ve yanlış beyan verdirilmeye çalışıldığı rahatlıkla görülecektir.
İKİNCİ MAĞDUR DA TEHDİT EDİLMİŞ
Yine haberde ismi geçen bir diğer mağdur öğrenci velisi olan Emrullah Kanan’la da haberden sonra görüşülüp aleyhimde beyan verilmesi istenmiş ve tehdit edilmiştir. Hiçbir dershane ismi vermediğim halde ve her şey bu kadar açık ortadayken, haberciliğe sığmayan yöntemlerle şahsıma saldırılması kabul edilebilir bir şey değildir. Bilinmeli ki her türlü haberimin arkasındayım ve saldırılar karşında hukuki haklarımın takipçisi olacağım.
**************
Ne de olsa Ekrem’in çırakları!
Takdir edersiniz ki gücün ve güçlünün yanında olmak hem cazip hem kolaydır. Lehte sarf ettiğiniz her kelimenin karşılığı ikbal ve istikbal olarak döner size. Bu yaptığınıza ayağına sıkmak denemez.