MEDYAGUNDEM.COM- Rasim Özdenören’in bugün Yeni Şafak’taki “İhtilal kendi çocuklarını yer” başlıklı yazısı anlamak isteyene entelektüel bir derinliğin “aklınızı başınıza devşirin” uyarısı gibiydi.
Özellikle cemaati kullanan bir “cuntanın” iktidara yönelik darbe operasyonlarının tartışıldığı şu günlerde Özdenören’in şu satırları ne kadar da çarpıcı:
“Erk (iktidar) istenci bölünme kabul etmez. Müstakil erk sahibi olmak isteyen onun yöntemine riayet etmek zorundadır. Kendi erkini yürürlüğe koymanın yöntemi de bellidir. Kurulu düzenin erkinden bir şeyler tırtıklayarak müstakil erk olma hayalini kuran yanılır. Ancak yanıldığını tasfiyeye uğradığında fark eder.”
Özdenören’den bazı bölümler şöyle:
GEZİ OLAYLARINDA DS GÖRDÜK
Taksim Gezi Parkı olayında da aynı manzara görüldü… Olayı başlatanların iradesi ile olaya sonradan eklemlenenlerin iradesi kısa zamanda ayrıştı. Nitekim şimdi, bu iki farklı irade üzerinde düşünce geliştirmek isteyenler onları dikkatlice birbirinden ayırma zorunluluğunu duyuyor. Bu olaya destek çıkanlar belki hükümete muhalefet sadedinde bir araya geldi, fakat yeni bir hedef inşa etme durumu karşılarına çıktığında ne ölçüde uzlaşma sağlayacakları koskocaman bir soru işareti olup çıktı. Sonuçta hem kendi içlerinde ayrıştılar, hem de gözlemciler onları iki ayrı küme olarak telakki etmeye özen gösterdi.
İKTİDAR BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNLÜK İSTER
Niçin böyle oluyor? Çünkü iktidar gayrı kabili tecezzi (bölünme kabul etmez) bir bütünlük ister. Bu, salt devlet yönetimine egemen olan iktidar açısından böyle değil; Gezi olayında olduğu gibi, geçici eylemlerde de böyle oluyor…
Erki (iktidarı) bölünmeye tabi tutmak demek istenci (iradeyi) bölmek olur. Oysa iktidarın bölünmesi şer getirir. Burada iki efendiye yer yoktur. Tek efendinin iradesi geçerlidir. Aksi takdirde iki efendiye bağlı uşakların durumuna düşülür. Dinlerin tek tanrılı olmasının hikmeti tam da bu noktada ortaya çıkıyor: iktidarın bölünme kabul etmezliği…
İKTİDAR BÖLÜNME KABUL ETMEZ
İslam tarihinde Medine Vesikası adı verilen ‘chart’ üzerinde vaktiyle yapılan tartışmalarda bu belgenin bir, çok hukukluluk olduğunu savunanlar çıktı. Gözden kaçırdıkları husus o belgenin, temelde, İslamî iradenin ürünü olması idi. Evet, orada Müslüman olmayanların hakları da düzenleniyordu; ancak o düzeni koyan İslamî irade idi. Karşı tarafa, birlikte hareket edecek isek şartları budur, deniyordu.
Erk (iktidar) istenci bölünme kabul etmez. Müstakil erk sahibi olmak isteyen onun yöntemine riayet etmek zorundadır. Kendi erkini yürürlüğe koymanın yöntemi de bellidir. Kurulu düzenin erkinden bir şeyler tırtıklayarak müstakil erk olma hayalini kuran yanılır. Ancak yanıldığını tasfiyeye uğradığında fark eder.