MEDYAGÜNDEM- Ne de güzel demiş bugün Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç; “Çek elini Erbakan’dan uyanık Sokrat” diye.
Kim için demiş?
Elbette Soner Yalçın için.
İkinci Erbakan kitabını yazan, “Hangi Erbakan” isimli ilk tamamen karalama amaçlı kitabında Erbakan’ı “Yahudi lobisi”nin adamı ve “hırsız” göstermekten utanmayan Yalçın’a Kekeç sormuş; “Hangisini ciddiye alacağız” diye…
Şu satırları dikkat çekici Kekeç’in:
(…)
Soy sopla kafayı bozmak, toplumda sivrilmiş insanları “dönme” ilan etmek (“dönme” ilan etmek ve azgın milliyetçiliğin önüne atmak), hoşa gitmeyen gazeteciler hakkında çürütme kampanyaları düzenlemek, Halk TV’yi elde etmek için Baykal’a “ikna heyeti” göndermek, Sabetay Sevi’den neredeyse bir asır önce yaşamış Aziz Mahmut Hüdai’yi “Sabetaycı” ilan etmek, “ekol”la “okul”u karıştırmak, sahili bulunmayan ülkelere “deniz seferleri” düzenletmek düşünmekse, “evet, çok iyi düşünüyor”denilebilir…
(…)
Daha doğrusu, kendi kendini tekzip etmekten yorulmayan bu arkadaşı niçin ciddiye alalım? Niçin söylediklerine inanalım? Ve niçin “Sokrat” muamelesi yapalım?
Milli Gazete’ye ikinci kitabın ilanını vermek istemişler… Ret cevabı alınca da karanlık odalarından yaygarayı basıyorlar: “Milli Gazete’den Erbakan’a sansür…”
Görüyorsunuz, değil mi?
Ne de güzel düşünüyor. Milli Gazete’den Erbakan’a sansürmüş…
Bu “sansür” Erbakan’a değil uyanık Sokrat…
Bu sansür sana.
Demek istiyor ki Milli Gazete’ciler, “Çek elini Erbakan’dan…”
Gerçekten de çek elini ve “düşüncelerini” ciddiye alacak başka müşteriler bul.
(…)
Kekeç’in yazısı için TIKLAYIN