Gezi Parkı ayaklanmalarının aktif rol alan, hatta kan gurubunu koluna yazıp sosyal medyada yayacak kadar öncülük yapan Okan Bayülgen, kendini aklamak için muhafazakar internet derneği Online Medya Platformunu seçti. Okan Bayülgen’in yaptığı çıkışlar ise oldukça çarpıcıydı.
“Gezi Parkında 3-5 ağaç” bahanesiyle hükümete karşı başlatılan ayaklanmada en ön safta yer aldı. Başbakanlık binasının işgal edilmeye çalışıldığı gecede, programını iptal ettiğini duyuran o malum tveeti atıp Gezi Parkı’na gitti en ön safta yer aldı. Sonra da büyük ustası Ertuğrul Özkök gibi muhafazakar medya eliyle aklanmaya çalıştı.
Kimden söz ettiğimizi hatırladınız elbette. 31 Mayıs ayaklanmasının mimarlarından olan şovmen Okan Bayülgen’den. Malum komedyenin hakkını yememek lazım. O Gezi Parkı’na 31 Mayıs’ta gitmedi. Daha öncesinden oraya gitti. 1 Mayıs’ta yapılamayanların Gezi Parkı ambalajı içinde kozalanmasında aktif rol aldı. Önceden gidip orada kamp kuranlara kitap okudu.
31 Mayıs sabahında asayişten sorumlu olanların yaptığı yanlışın isyana dönüşmesi için en çok kendini paralayan isimlerden oldu. Gündüz sosyal medyadan yaptıklarını yeterli görmeyerek televizyon programlarını iptal edip Gezi Parkı’na insanları çağıranlardan oldu. TV8’den Cengiz Semercioğlu, Kanal D’den Beyaz ve Okan Bayülgen de Bahçeşehir Üniversitesindeki radyo programını iptal etti.
Bayülgen radyo programı iptal ettiğini duyurarak şunları yazmıştı o gün:
“Ne Medya adamıyım bugün, ne sanatçı! 17 yaşımda yediğim dayağı bir daha yerim gerekiyorsa polisten! BahçeşehirÜnv.den radyo programı iptal bu gece Taksim! ”
Okan Bayülgen’e göre, Gezi Parkı’nda yapılanlar bir sivil itaatsizlik eyleminden ibaretti. Vandallık yapanlara karşı polisin biber gazı ve su sıkarak engellemelerinin önüne atıldı. “Bu, bir sivil itaatsizlik eylemidir. Bu eylem, saf bir eylemdir. Bu insanların üzerine biber gazı sıkmayın” diyerek haykırdı.
Bayülgen’e göre, şehirde 199 belediye otobüsün tahrip edilmesine, 250 polis aracının yakılıp parçalanmasına, 30 dolayındaki işyerinin dağıtılmasına sebep olan eylemler aslında “Ağaçları korumak için, ağaçlar kadar savunmasız bir şekilde bir araya gelen insanlar”dan ibaretti.
Online Medya Derneği kurucularına bakıldığında cemaat gazetecilerinin ağırlıkta olduğu dikkat çekiyor. Samanyolu TV ekibinin yer aldığı dernek için “cemaatin kurduğu dernek” demek yanlış olmaz. Haliyle de Bayülgen’i aklama işine cemaatin derneğinin soyunması manidar.
ÇARŞI’NIN VANDALLIKLARINI ALKIŞLAYIP BEŞİKTAŞLI OLDU
Şehirde yapılan taşkınlıklara önayak olan yasa dışı gruplarla yarışan taraftar grupları da vardı. Çarşı Grubu mensuplarının yaptığı taşkınlıklardan duyduğu memnuniyeti dile getirme gereği duyan Okan Bayülgen, bir tweet atarak takipçilerine Çarşı tişörtü nereden bulabileceğini sordu.
Futbola ilgisizliğini, “Futbola karşı eşcinselim” diyerek ifade eden Okan Bayülgen, Çarşı grubunun yaptıklarından dolayı Beşiktaşlı olmaya karar verdiğini duyuruyordu.
ONLİNE MEDYA ARACILIĞIYLA AKLANMA ÇABASI
Gezi Parkı’nda yapılmaya çalışılanların Türkiye tablosu ile uyuşmadığını, devrim yaptıklarını sananların dünyasının Taksim’den ibaret olduğunu sananların bir kısmı uyandı. Gezi Parkı dışında başka dünyalar olduğunu anlayanlar arasında Okan Bayülgen de vardı. Başka dünyalar olduğunu sanan öncülerden pek çoğu tatil için Bodrum’a koştu.
Okan Bayülgen ise ustası Ertuğrul Özkök gibi kendini muhafazakar medya aracılığıyla aklama yoluna gitti. Ertuğrul Özkök, bu hükümetin daha yıllarca süreceğini düşündüğü geçtiğimiz yıllarda muhafazakar medyanın kanallarına giderek kendini anlattı. Bir dönem TV yerine koymadığı ekranlara çıkıp, kimi zaman günah çıkardı, kimi zaman da “Bugün olsa aynı şeyi yine yaparım” çıkışını sergiledi.
Şovmen Bayülgen de benzeri bir yolu takip etti. İnternet medyasında muhafazakar yapısıyla bilinen Online Medya Derneği’nin davetine icabet etti ve sosyal medyayı tartışma adı altında Gezi Parkı’nda niçin bulunduğunu anlattı.
Online Medya Derneği’nin panelinde “Gezi’yi 3 gün destekledim” diyen Bayülgen’in Çarşı’nın yaptıklarından dolayı Beşiktaşlı olduğunu açıkladığı tarih ise 10 Haziran idi. Gezicilerin kendisini “döneklik”le suçladığını öne süren Bayülgen, aslında Gezi’nin AVM’ye karşı bir uyanış olduğu görüşünü tekrarlama gereği duydu.
“Gezi’ye iki kere gittim. Bi kitap okumaya gittim, bir de ne oluyor diye bakmaya… Ben hiç sokakta olmadım” diyen Okan Bayülgen, polise karşı o videoyu da “tepesi attığı” için paylaştığını söyledi. Bayülgen, öteki bulunmalarını ise şöyle anlattı:
“Galata’da oturuyorum. Yemek yemeye gidiyorum, daha yemek yemeğe giderken gaz yedim. Koşarak aşağı doğru iniyorum, Okan eylemde alkış. Hanımla çıkıyoruz şuraya gidelim diyoruz pat yine gaz. Koşarak el ele iniyoruz, alkış karı koca eylemdeler…”
ALABORA’YA DESTEĞİ DEVAM EDİYOR
“Mesele başka sen hala anlamadın mı?” tweeti ile protestoların ayaklanmaya dönüştüğünü ilan eden tiyatro sanatçısı Memet Ali Alabora’ya olan desteğini ilan eden Bayülgen, sanatçıya haksızlık yapıldığı görüşünü savundu.
Alabora’nın kendisini telefonla arayarak Taksim’e çağırdığını ifade eden Bayülgen, Taksim’de basın açıklaması yapan sanatçılara medyanın ilgisizliğinden yakındı. “Basının olmadığı yerde barış açıklamasının yapıldığı yerde hükümet istifa diye slogan atılıyorsa ben orada olmam” diyen Bayülgen Gezi eylemcilerinin şefkat beklediğini söyledi.
ONLİNE MEDYA DERNEĞİ’NİN AĞZINA BİR PARMAK BAL
Online Medya Derneği’nin davetlisi olarak masada bulunan Okan Bayülgen, dernek yöneticilerinin ağzına bir parmak bal çalma gereği de duydu.
“Politikacı sevmem, politikaya girmem. Demokratik mücadelenin arkasındayım.” diyen Okan Bayülgen başı açık aydınların başı kapalı vekil istiyoruz kampanyasına destek verdi. (ROTAHABER)
