MEDYAGUNDEM.COM- Çözüm süreciyle birlikte okyanus ötesindeki Neo-Conlarla “ortak yayına” geçen Cengiz Çandar’ın süreci “baltalama”, birden bire “şahinleşme” ve sürekli “kaşınma ve kaşıma hali”nin sebebi belli oldu. Bugün Radikal’deki köşesinde Çandar çözüm sürecinin “üçüncü taraf” üzerinden ancak devam edebileceğini yazdı.
Çandar günlerdir Washington’da ve birtakım konferanslarda konuşmacı olarak yer alıyor. Bugün de konuşmalarından birini köşesine taşımış:
“Kendi konuşmamda, ‘Süreç’in ‘nihai hedefi’nin (endgame) belirlenmemiş olduğuna, ‘Süreç’in bir ‘mekanizması, bir prosedürü, bir takviminin bulunmadığı’na, tarafları bağlayacak ortaklaşa belirlenmiş kurallara sahip olmadığına, daha ziyade Başbakan’ın ‘one-man show’u olarak sürdürüldüğüne, bu tür süreçlerde en az iki taraf hatta taraflar olması gerektiğine, bir ‘üçüncü taraf’ın –bu bir yabancı ülke olmasa bile- yer almasının, bu gibi ‘çatışma çözümleri’nde elzem olduğuna değindim.”
Demek ki Çandar’ın çözüm sürecini tehdit eden, bir Erdoğan’a, bir Öcalan’a nefret kusan yazılarının sebebi buymuş. Amaç Türkler ile Kürtlerin kendi aralarında barış yapmasını engellemekmiş. Üçüncü bir ülkenin gözetiminde barış istiyormuş meğer Çandar. Peki o ülke hangisi? İngiltere mi? Türkler ile Kürtlerin barış için başka bir ülkenin hakemliğine ihtiyaçları mı var? Oyundan atılan İngilizleri belli ki Çandar tarzı gazeteciler oyuna sokmak istiyorlar. Yüzyıldır bu toprakların kanını emen İngiliz siyasetinin tasfiye olmamasına direnç.
Bu arada Çandar’ın yazısındaki “üçüncü taraf”ın bir yabancı ülke olması şart değil anlamındaki ifadesi herhalde kendisinin bu rolü beklediği yorumuna da açık.
Eeeeeemrin olur Aa aa amerika’nın sesi radyosu! Kekeme olmama rağmen emir büyük ağabeyin arkasındaki Emperyal güçten gelince bacaklarım titreyip kekeleşmeye başladım. Kontrol dışı! Korkudan! Kendilerinin söylemek istediklerini Aaaaamerika’nın sesi radyosu marifetiyle dile getirmişler işte! Kolay mı? Müttefikiz ya! Nasıl dillendirilecek! Aha böyle işte! Ali Cengiz oyunu! Zamanında çok tattırmışlardı! Şerbetliyiz! Cencuz teröre, terörün sonlandırılmasına standart istiyor! International Organization for Standardization (ISO), International Electrotechnical Commission (IEC), British Standards (BSI), W3C, HACCP…gibi; terörün sonlandırılması içinde standart maddelerini sıralamış Cencuz! Hedef (oyunun sonucu da) belli değilmiş! Bak bak! Hedefin, oyunun sonucunun olup olmadığını nereden biliyorsun? Sürecin içinde misin? Salla, belki tutturabilirsin. Mekanik, elektronik bir olay gibi, saat takvim de belli değilmiş! Olayın farklı hamlelerle, farklı zaman ve mekanda yönlendirildiğini bile bile konuşuyor. Meydanı boş bulmuş ya! Başbakanın tek kişilik şovu imiş! Şu lafa bak! Sen bu ülkenin insanı mısın? Danışmanlığını yaptığın Turgut Özal başta olmak üzere Cumhuriyet tarihi boyunca terör riskine giren, elini taşın altına koyan bir Başbakan göstersene! Laf olsun, torba dolsun! Bu zekanı, önerilerini zamanın da hayata geçirip bu kanı durdursaydın ya veya önerilerde bulunsaydın. Aslında, Aaa aaamerika’nın sesi diyor ki, daha doğrusu diyemiyor ki; süreci iyi götürüyorlar, sonuçlandırırlarsa vay geldi sahibimin başına, süreci tıkayacak üçüncü karakterler, daha doğrusu karaktersizlikler olsun ki ikinci Oslo Darbesiyle Hakan Fidan’ı, Başbakanı götürelim diyor, diyemiyor işte! Sıkıntı çok büyük! Türkiye harbiden bir küresel güç olma yönünde ilerliyor, korkunç bir şey hemen durdurulması, hatta geriletilmesi gerekiyor ki, Cencuzun yanağından makas alacak birileri çıksın, yoksa bu Başbakandan her gün şamar yemeye devam edecektir. Bak Cencuz, terörü bitirecek bir standart, belirlenmiş kurallar görmek istiyorsan, bu kurallar silsilesini Türkiye kendi başına oluşturacağından kesinlikle emin ve rahat ol! Marş marş!