MEDYAGUNDEM.COM- Usta gazeteci Fehmi Koru bugün Star’daki köşesinde bol bol “temizlik” göndermesi ile Cengiz Çandar’ın kulaklarını çınlatırken, şahane bir medya analizi de yaptı.
Malum Mısır’da Çarşamba günü 1500 kadar insan öldü… Koru, “Bizim medyada köşeleri tutanlar arasında, konuya o insanlar açısından yaklaşıp gözlerini kan bürümüş darbeciler için iki çift olumsuz lâf eden neredeyse hiç yok… Gen. Sisi meydanları kalabalıklardan ve siyaset da meydanını Müslüman Kardeşler örgütünden ‘temizlemek’ için bunu yapıyormuş… Gerekçe sağlam yani…” diye yazdı.
Çandar’a gönderme, “Ama nedense, ‘temizlik’ sözcüğü, herkes gibi bana da, Nazi Almanyası’ndan Ruanda’ya bir dizi kitlesel yok etme eylemini hatırlatıyor… Barack Obama’yı katliâma ses çıkarmamakla suçlayan Amerikan medyası kadar bile olamadı bizimkiler…” diye devam etti.
Peki bizdeki medya neden böyle?
İşte Koru’dan Türkiye’deki ana akım medyanın genetik kodlarını açıklayan satırlar:
(…)
DNA’LARI BÖYLE
Köşeleri tutmuşların DNA’sıyla ilgili olabilir… Bizde gazetelerin köşeleri, ileri yaştakiler açısından geçmişte ‘sol’ örgütler içerisinde yer almışlar, genç görüntülüler açısından da onların el verdikleri tarafından işgal ediliyor… Yakın zamanlarda gördük, yaşlısı-genciyle pek çoğunun içerisinde ‘1968’ sokak hareketlerine özlem yatıyor…
Onların kendilerini yakın hissettikleri ideoloji/ler hem dünyada hem de ülkemizde etkinliğini yitirdi; bugünün dünyasında —ve tabii Türkiye’de de— yepyeni bir siyasi anlayış var ve o anlayış geçmişte ‘silâhlı mücadele’ ile aralarına mesafe koymuşları ön plana taşıdı.
Hemen her alanda ve özellikle siyasette…
TARİHEN VE TOPLUMSAL OLARAK “YENİLENLER” MEDYADA
Tek istisna medya alanıdır… Hem Batı’da hem de bizde, tarihen ve toplumsal algı olarak ‘yenilenler’ kendilerini medyanın güvenilir sularına attılar…
Bizde belli başlı gazetelerin çıkış ve sahip değiştiriş tarihlerine bakarsanız büyük dönüşümlerin hemen öncesine rast geldiğini görürsünüz… Kendilerini ‘merkez’ olarak adlandıran medya organlarıyla ‘devlet’ arasındaki ilinti göz ardı edilecek gibi değildir.
DİN İLE SORUNLULAR
Kabuk değiştirip önümüze çıkan hep aynı ‘şey’dir aslında. Temel özellikleri de aynıdır o ‘şey’in: Din ve din ile ilişkili her şeye ters bakmak ilk kuraldır… Halka güvenmemek ikinci kural… Ne zaman sıkışırsa ‘devlet’ kucağına sığınmak üçüncü kural… Çabuk değişmek, ‘sol’ ile ‘seçkinci olmak’ arasında fark gözetmemek, ‘sosyalizm’ derken aslında ‘korporatizm’i kast etmek de var kurallar arasında…
MISIR’DA HALK YERİNE ASKER TERCİH EDİLİYOR
Mısır’da yaşananlar medyadaki bu damarı bir kez daha ortaya çıkarmış oldu. Meydanları ‘demokrasi’ adına dolduran ‘halk’ yerine ‘asker’ tercih ediliyor ve kan dökülmesine rağmen Müslüman Kardeşler‘siyasetten temizleniyor’ diye fazla aldırılmıyorsa, bunun sebebini ancak o ‘şey’ ile açıklamak mümkündür…
İstediğiniz sıfatı kullanabilirsiniz benim ‘şey’ ile karşıladığım tip için…
BATILININ GÖZÜNDEN YAŞ GELİR AMA ONLARIN GÖZÜNDEN GELMEZ
Batılının gözünden yaş gelir, onların gözünden gelmez; yaş geldiğini gördüğünüzde de aldanmayın, genizlerine kılçık kaçtığı içindir…
(…)