MEDYAGÜNDEM- İki gün önce Radikal’deki yazısı üzerine Cengiz Çandar’la ilgili bir analiz yayınladık. Yıllarca Kürt sorununda “barış” çizgisinde durup, barış için ciddi anlamda bir umut ışığı belirdiği anda kendisinin nasıl “çözümü dinamitleyen” tarafa geçtiğini iddia ettik.
Ve dedik ki;
“Bir gazetecinin ibretlik kendini tasfiye süreci.”
Çandar bugün Radikal’de o yazısına gelen tepkilere bir cevap vererek, çözümden yana olduğunu ve bu iradeden de zerre kadar sapmadığını duyurdu.
Çandar’ın yazısından bazı bölümler şöyle:
(…)
Önce şu kaydı bir düşelim: “Süreç”i destekliyorum. Başarıya ulaşmasını can-ı gönülden istiyorum. “Süreç”in başlamasını da, yol almasını da, bugün vardığı noktayı da, çok önemli ve anlamlı buluyorum.
Bunun aksi zaten düşünülemezdi ama bu ülkede, ne yazık ki, azımsanmayacak sayıda “kötü niyetli” ve “pek zeki sayılamayacak” insan var. İki özelliği bir arada bulunduranlar da az değiller.
(…)
Bütün bu nedenlerden de ötürü, İmralı merkez alınarak “diyalog”un tekrar başlamış olmasından çok sevindim. Son bir buçuk yıl boyunca, bugünkü “diyalog”un olması gerektiğini inatla ve ısrarla savunmuş biri olarak, “İmralı diyalogu”nu desteklememden doğal bir şey zaten olamaz. İklim değişti. “Demokratik hava değişikliği” oluyor.
Bununla birlikte, “diyalogun selameti” bakımından ve “İmralı Süreci”nin gerçekten ve Başbakan’ın öyle telaffuz edilmesini istediği biçimiyle “Çözüm Süreci” olabilmesi için, “gerçekçi” olmaktan, ‘Süreç”in doğru bir yönteme oturtulmasından ve kamuoyunun, bu arada Kürt halkının “Süreç”e ilişkin olarak, tatmin edilmesi gerektiğinden yanayım.
(…)
“Propagandist” ile “analist” aynı işlevi görmezler. Ben “propagandist” değilim. “Süreç”e dair geçen hafta içinde bulunduğum Hakkari ve Diyarbakır izlenimlerini yukarıda altını çizdiğim noktaların yol göstericiliğinde değerlendirmekte yarar var.
(…)
Bazıları, bu anlatımdan, “Kürtlerin Abdullah Öcalan’ın çıtayı düşük tuttuğu kanısında olduklarını ve Abdullah Öcalan’ı dinlemeyecekleri” sonucunu çıkartmışlar. Benim de böyle bir iddiada bulunarak, “Süreç”e karşı “olumsuz” yaklaştığım iddiasını yayıyorlar.
Yanlış. Baştan aşağı yanlış. Birincisi, “Süreç”e olumlu yaklaşıyorum. Sonuçlarına, “ihtiyat” payını koruyarak –ve hep koruyacağım- “iyimser” bakıyorum. İkincisi –ve asıl yanlış anlama- Kürtler, Abdullah Öcalan’ın çıtayı düşük tuttuğu kanısında değiller. Öcalan’ın “çıtayı” kendi tahminlerinden “daha düşük tuttuğu” görüşü, hükümetin en önemli bakanlarından biri ile Başbakan’ın en yakın danışmanlarından birinin kanaatleri. Bu kanaatlerini bu sözcüklerle özel görüşmelerde ifade ettiler.
(…)
Çandar’ın yazısı için TIKLAYIN