Türkiye gündeminde zaman zaman tartışılan çok evlilik tartışmasına gazeteci-yazar Can Dündar da katıldı. “Aşka Veda” isimli kitabı dolayısıyla Borajet isimli dergiye röportaj veren Dündar, tek eşlilik devrinin kapandığını söylüyor.
“TEK EŞLİLİK ZORAKİ OLARAK YÜRÜTÜLDÜ”
Can Dündar’ın çok tartışılacak açıklamaları aynen şu şekilde:
“Ben Türkiye’de birçok ilişkinin üçüncü kişiler sayesinde yürüdüğünü düşünüyorum. İnsanoğlu bence artık tek eşlilik çağını tüketti. Bunun insan doğasına uygun bir şey olmadığını, hele bu çağda bunu uygulamanın son derece zor olduğunun anlaşıldığı bir dönemdeyiz. Ve insanoğlu tek eşlilikten çok eşliliğe yürüyor tekrar. Yani çok eşlilikten gelmişti buraya zaten, yoğun bir kıskaca almayla tek eşlilik denemesi yapıldı birkaç yüzyıl. Ama bir noktaya geldi ve tıkandı. Artık iki kişinin taşıyamayacağı kadar ağırlaştı evlilikler. Ben kimseyi suçlamıyorum; ne evli olanları, ne de üçüncü kişileri. Bir dönemin kapanışına tanık oluyoruz aslında farkında olmadan. Yani bir dönem açılacak ama onun ne olduğunu bilmiyoruz.”
“AŞKA HEVES KALMADI”
İlişkilerde alternatifler çoğalınca aşkın gözden düştüğünü savunan Dündar, şu ifadeleri kullanıyor: “Açıkçası kimsenin aşka zaman ve emek harcama hevesi kalmadı. Seçenekler çoğaldı. Bir tür piyasa mantığıyla alternatifler çoğalınca her birinin ortak bir değer kaybı, gözden düşme hali ve ucuzlaması sözkonusu oldu. Bu da kaçınılmaz bir süreç. İki cins yıllar yılı böyle uzak yaşamayacaktı. Ama şimdi bollaşmanın getirdiği bir doygunluk hali var ve bu doygunluk hali aşkın filizlenmesini engelliyor. İkisi de hastalıklı bir haldi. Bir türlü kavuşamama, ulaşamama, alternatifsizlik, belki romantik ama sağlıksızdı.”
“AŞK ŞEKİL DEĞİŞTİRİYOR”
Aşkın şekil değiştirdiğini belirten Can Dündar, aşkı bugün çabuk giyilip çıkarılan, hızla kirlenen bir elbiseye benzeterek şunları dile getiriyor: “Aşka Veda başlığı aslında bir çağ eleştirisi olarak verildi. Aşksız olmayacağı kesin, şekil değiştiriyor. Belki o ünlü romantik çağın ağır giysilerinden kurtulup biraz daha hafif ve hızla değiştirilebilen elbiseler giyiyor diyebilirim. Eskiden aşık olmanın hani kıyafet benzetmesinden gidersek bir ritüeli vardı, ama bir hoşluğu da vardı. Bugün çabuk giyilip çıkarılan, çabuk kirlenen, hızla tüketilen ve çabuk sıkılıp değiştirilen bir niteliği var. İnsanoğlunun bu çağda buna ihtiyacı varmış diye bakmak lazım ve bir tür baskı çağından sonra, böyle doludizgin yaşamamayı seçmiş. Ama bu ihtiyaç bizim kafamızdaki aşk imajıyla çok örtüşmüyor. Biraz bunu dile getirmeye çalıştım aslında.”
ESKİ AŞKLAR NEDEN ÖZLENİYOR?
Can Dündar, eski aşkların neden özlendiği sorusuna ise şu cevabı veriyor: “Herkes ölümsüz bir aşk arayarak aşkını öldürüyor aslında. Kişisel bir şeyden söz etmiyoruz. Bir tür çağ yangını bu. Bütün insan ilişkilerini kuşatan, tüketim toplumunun kadın erkek ilişkilerine yansımasından bahsediyoruz. O yüzden tekil bir örnekle bunun çok iyi yaşanmış olması genellenemez. Hep böyle gitmeyecek elbette, ama şu an yaşanan şey çağımızın yüzyılımızın özelliklerini yansıtıyor ne yazık ki.” (Türkiye)
MEDYAGÜNDEM NOTU:
Can Dündar’ın Borajet’in dergisine verdiği röportajın kupürü ise şu:
