MEDYAGÜNDEM- Elif Çakır, bugün köşesinde Hürriyet’in “teşhirci” ve “seksist” yazarı Ayşe Arman’ı yerin dibine soktu. Kabataş’ta hayvandan aşağı yaratıkların saldırıya uğrayan başörtülü anne için “röportaj krizi” yaratan Ayşe Arman’a Çakır, “Sen insan olamamışsın” dedi.
Çakır’ın yazısından bölümler şöyle:
(…)
PARDON UNUTMUŞUZ!
Ha tabi bir de Ayşe Zehra’yla röportaj yapmadan, o müthiş ‘hadi anlatsana başka ne oldu’ gazetecilik sorularını sormadan, genç kadının yaşadığı travmanın üzerinde tepinmeden, sözüm ona şüpheciliğini tatmin etmeden inanmayacak olan ‘birilerinin!’ olduğu gerçeği var…
Pardon bir de ‘Eski Türkiye’ alışkanlıkları kolayca terk edilmiyor elbette… Böylesi bir haber varsa altın tekel kuralı gereği ‘Hürriyet’ gazetesinde yayınlanması gerektiğini unutmuşuz!Şöyle ağız tadıyla “taciz bir başörtülüde nasıl duruyormuş”un keyfini çıkarta çıkarta haberleştirme imkanını kendilerine yaşatmadığımız için de suçluyuz elbette!
Çok pardon!
Böylece Ayşe Arman bir kez daha kendini hatırlattı!
Hem de ne hatırlatma!
ŞANTAJ YAPARAK TEHDİTLE RÖPORTAJ KOPARMA
Gazeteciliğin ‘arkadan vuran ayakkabı’ olduğuna inanan (Balçiçek İlter ve benimle konuşurken bile habersizce kaydeden) gerekirse ‘babalarını dahi satacak’ zihniyette ki Ayşe olanca muhterisliğiyle, gazeteciliğin kurallarını! sayarak, olmadı aba altından ‘bak röportajı ayarlamazsan özel konuştuğumuz şeyler vardı anlatırım ha!’ tehdidini savurarak ‘Hala röportaj yapmayı umut ettiğini’ yazabiliyor hiç utanmadan!
Kendisine nezaket sınırları içerisinde, samimiyetle dakikalarca “Genç annenin travma yaşadığını, böyle bir röportajın sen yaptın ben yaptımı olmayacağını, bu meseleye gazetecilik hırsıyla yaklaşılmaması gerektiğini, kendisinin de artık her şeyden önce bir anne olduğunu” anlatmama rağmen…
Belli ki Zehra’nın kendisini değil de Balçiçek’i tercih etmesine fena halde bozulmuş. Şimdi ‘rica’ ederek yapamadığı röportajı, hiçbir insani ahlaki sınır tanımadan şantaj yaparak, tehdit ederek ‘kopartmaya’ çalışıyor!
İNSAN OLAMAMIŞSIN AYŞE!
Anne olmuşsun ama insan olamamışsın Ayşe üzgünüm!
Acaba Zehra’nın seni değil de Balçiçek’i tercih etmesinin yegâne sebebinin insanlara salt ‘malzeme’ olarak bakmamasının, insan ve anne olduğunun bilincinde olması olabilir mi?
Sahi sen güven duygusu nedir, insan olabilmek nedir bilir misin Ayşe?
Elbette tek kabahatli sen değilsin. Senin için insanların sadece ‘malzeme’ olduğu gerçeğini, yalan, iftira ve her şeyi mubah gören zihin yapını da, ‘arkadan vuran ayakkabı’ modeli gazeteciliğinizi unutmuşum. Bu da benim kusurum.
(…)