Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a yönelik iddialar arasında 700 bin liralık “Patek Philippe” marka saatin rüşvet olduğu, firmanın gazete ilanı vermediği ve “merkez mağaza sorumlusunun” Cihan, Aydınlık vb medya kuruluşlarına açıklama yaptığı iddia ediliyor ve manşetlere çekiliyordu. Çağlayan’ın saatiyle ilgili o asılsız iddialar yalanlandı.
17 Aralık operasyonuna isimleri karışan ve sonrasında sonrası görevlerinden ayrılan eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’la ilgili soruşturma önergeleri 5 Mayıs tarihinde TBMM’de görüşülmüştü.
Yöneltilen suçlamalara Bayraktar dışında eski bakanlar Meclis kürsüsündencevap verdi. Eski Bakan Çağlayan’a yönelik iddialar arasında 700 bin liralık “Patek Philippe” firması tarafından üretilen saat de vardı.
Ülke Haber’in haberine göre Çağlayan, “Ben saati bir gazetenin ilanında gördüm, çok beğendim, ilgili firmayla temasa geçtim, ‘kişiye özel üretiyoruz’ dediler. Daha sonra firma yetkilisi beni aradı ve ‘satın alacak mısınız?’ dedi. Bu konuşma yapılırken Rıza Zarrab o ortamda bulunuyordu. ‘Bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra bir araçla saati bana gönderdiler. Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor. Saatin parasını ödedim ve mal beyanımda da gösterdim” dedi.
ÇAĞLAYAN’IN SAATİ İLE İLGİLİ İKİ ASILSIZ İDDİA
Çağlayan’ın açıklamalarına ilişkin Cihan Haber Ajansı, Aydınlık Gazetesi, Sözcü, Hürriyet ve Fatih Altaylı, gibi köşe yazarlarının yanı sıra bazı internet siteleri iki iddiayı ortaya attılar… İddialardan bir tanesi firmanın gazete ilanı vermediğiydi. Çünkü servis edilen haberlerde “Saati gazete ilanından görüp beğendiğini söyleyen Çağlayan’ın bu iddiası da yine firma tarafından yalanlandı. Gazete ilanı vermediklerini belirten firma yetkilileri “Özel bir saat ürettiğimiz zaman bunu müşterilerimize elektronik postayla bildiririz” deniliyordu.
HABERLERDE NE FİRMA NE DE YETKİLİ İSMİ VAR ÇARPITAN ÇARPITANA
Sözde ilgili gazetelerin temasa geçip görüş aldıkları firmanın cevabında firma yetkilileri “Saati gazete ilanından görüp beğendiğini söyleyen Çağlayan’ın bu iddiasının firma tarafından yalanlandığını firmanın gazete ilanı vermediğini belirten firma yetkilileri “Özel bir saat ürettiğimiz zaman bunu müşterilerimize elektronik postayla bildiririz” diye gazetecilere dönüş yapmıştı.
Çağlayan’ın saati haberlerinde “Firmanın Cenevre’deki merkez mağaza sorumlusu” ile görüşen Aydınlık gazetesinden Derya Derviş” ismi geçiyordu. Hukuki sorumluluk almamak için Aydınlık gazetecisi Derya Derviş haberinde “Patek Philippe” yerine “firma” yazarak hukuki sorumluluktan kurtuluyordu.
GAZETEYE DE DERGİYE DE İLAN VERİYORLAR
Yapılan haberde bir konu daha çarpıtılmıştı. Uzun yıllardır özel saat üreten, kurumsal bir firma olan ve gelir durumu açısından “zengin” diye tabir edilen kesime hitap eden “Firmanın Cenevre’deki merkez mağaza sorumlusu”nun müşterileri hakkında bilgi vermeyeceği prensibini unutmuşlardı. Öne sürülen iddia ile ilgili ortada koskoca yalan vardı. Firma gazete ilanı veriyor fakat Çağlayan’ın kullandığı saat model pahalı modellerden olduğu için ilana koymayabiliyordu.
Firma ilgili gazetelere “Gazete ilanı vermiyoruz” dememişti, firmanın tek açıklaması “Özel bir saat ürettiğimiz zaman bunu müşterilerimize elektronik postayla bildiririz” şeklindeydi. CHA, Aydınlık, Sözcü, Hürriyet ve onlardan alıntılayan gazeteciler “Gazete ilanı vermiyoruz” gibi açıklamada olmayan ifadeyi kendileri yorumlayıp okuyucularına yutturdular…
“PATEK PHİLİPPE” REKLAMLARI
Eski Bakan Çağlayan’ın, “Ben saati bir gazetenin ilanında gördüm, çok beğendim, ilgili firmayla temasa geçtim, ‘kişiye özel üretiyoruz’ dediler. Daha sonra firma yetkilisi beni aradı ve ‘satın alacak mısınız?’ dedi.” Sözlerinden Çağlayan’ın gazetelerde diğer saat reklamlarını gördüğünü bu nedenle firmayı aradığı, firmanın özel saatler ile ilgili Çağlayan’a bilgi vermesinin ardından Çağlayanı bir süre sonra arayıp “düşünüyor musunuz?” diye sorma ihtimali dikkate alınmıyordu.
Oysa Patek Philippe firması gazete ve dergilere reklam veriyordu. Türkiye’de verdikleri reklamları altında Türkiye Distribütörü Tektaş Saatçilik’in
imzası da vardı… Türkiye’de gazete eklerinde, dergilerde bu ilanlar yer alıyor. Örneğin Çağlayan’a yönelik asılsız iddiaları manşetine taşıyan Hürriyet’in ekinde,
Bloomberg BusinessWeek dergisinde,Forbes’te, Capital’de, Bloomberg Businessweek Türkiye’de, Officiel’de, Fortune Türkiye’de, Robb Report’de, Forbes Türkiye’de, Harper s Bazaar’da, Vogue Türkiye’de; Patek Philippe reklamları yayınlandı.
FATURA GARANTİ YERİNE DE GEÇİYOR
Fezleke görüşmeleri sırasında Çağlayan’ın Meclis kürsüsünden gösterdiği faturada Reza Zarrab’ın yardımcısı Murat Yılmaz’ın adı yazıyordu. Faturanın yalan olduğu da iddia edildi. Fatura’nın gerçek olma ihtimali çok yüksekti. Çünkü 700 bin liralık bir ürün için “garanti“ almamak aptallık olurdu. Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada da garanti belgesi “fatura”ydı. Yılmaz iki nedenle fatura almak zorundaydı. Birincisi aldığı saatin orijinal ve garantili bir ürün olduğunu vereceği kişiye göstermek ikincisi de saatin bedelini tahsil etmek için saatin sahibine ibra etmesi gerekiyordu.
FATURA OLMAZSA GÜMRÜK VE X-RAY’E TAKILIRDI
Çağlayan’ın saatiyle ilgili haberlerde bir de gümrük vergisi ödenmediği, bunun suç olduğu ve gümrük vergisinin 126 bin lira tuttuğu öne sürülüyor ve bu bedelin ödenmediği ima ediliyordu. Çağlayan ise bu saatle ilgili mal beyanında bulunduğunu açıkladı. Fatura Murat Yılmaz adına olduğundan gümrük vergisi konusu belirsizdi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya yöneltilen soruda Yazıcı “Giriş çıkış yapan yolcuların giysileri, saat, gözlük, kolye, telefon gibi şahsi kullanıma mahsus eşyalarının kontrolü yapılmamaktadır. Eşyanın ticari nitelikte olduğu sübuta ermedikçe gümrük mevzuatı açısından işlem yapılması mümkün değildir.” dedi. Uygulamanın tüm vatandaşları kapsadığını bildirdi.
TEK SORU İŞARETİ PARA TRANSFERİ
Zarrab’ın talimatıyla Murat Yılmaz’ın ‘saati hemen kapıp gelmesi” için hava yolunu kullanması gerekiyordu. Yılmaz İsviçre dönüşünde “güvenlik ve gümrük kontrollerinde saati çıkarıp X-Ray cihazına koyması gerektiği için faturanın da elinde olması şarttı.
Yılmaz saati kolunda da rahatlıkla getirebilirdi. Havalimanlarında kullanılan X-Ray cihazları saatin metal harici maddeden yapıldığını fark edebilir fakat değerini güvenlik görevlileri anlayamazdı. Ayrıca fatura sahte olsa ve Çağlayan bedelini ödemeseydi mal beyanında saate yer vermezdi.
Çünkü mal beyanında bulunması saatin kayıtlara geçmesi ve denetlenebilir olduğu anlamına geliyordu. Maliye’ye de bu konuda vergi ödemesi gerçekleşmesi için faturanın olması elzemdi…
Bu konudaki tek soru işareti “para transferinin nasıl yapıldığı“ydı. Çünkü yasa gereği bu tür ödemelerin resmi yollardan banka kanalıyla yapılması gerekiyordu.
ÜLKE HABER PATEK PHİLİPPE YETKİLİLERİNE ULAŞTI
Ülke Haber; Patek Philippe firması ile irtibata geçerek, Cihan haber ajansı, Aydınlık, Hürriyet gibi gazeteler ile çeşitli yayın organlarında yer alan iddialar üzerine 2 sorunun cevabını aradı.
Ülke Haber Patek Philippe firması’na “Herhangi bir gazete ve ajansa Türkiye’nin eski bakanlarından Zafer Çağlayan’a verilen saat ile ilgili açıklama yaptınız
mı? Müşterilerinize ait verileri kamuoyu ile paylaşıyor musunuz? Aydınlık Gazetesine yetkili bir personeliniz tarafından (Merkez Mağaza Sorumlusu) açıklama yapıldı mı?” sorularını yöneltti.
Patek Philippe Firması’nda “Halka İlişkiler” biriminden Charlène Kurer Ülke Haber’den Hakan Göksel’e gönderdiği e-postada “Patek Philippe; firmamız hakkında, eski Bakan Zafer Çağlayan’a ilişkin medyada yer alan tüm haberleri yalanlar.
Firmamız eski Bakan Çağlayan ve firma ile ilgili medyada yayınlanan bilgilerin tamamen yanlış olduğunu belirtir…
Yine şirket politikalarına göre müşterilerimiz hakkındaki bilgiler tamamen gizlidir ve bu nedenle Patek Philippe firması müşterileri ile ilgili herhangi bir bilgi bülteni geçmez ve açıklama yapmaz.
Sahibi oldukları saatler hakkında bilgi vermek müşterilerin kendi kararı ve özgür iradeleriyledir” açıklamasını yaptı…
Kaynak: Hakan GÖKSEL / ULKEHABER.COM
İşte yalan atılan manşetler:
***
