Ankara’daki konuşmasında cemaati eleştiren Başbakan Erdoğan, “Bazıları diyor ki ‘Başbakanım haşhaşi ağır olmuyor mu’ Haşhaşi bunların yanında elleri öpülür, elleri. Çünkü teknoloji o kadar ileri değildi o zaman. Bunlarda her numara var, bildiklerimi anlatamıyorum” dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dersim katliamını CHP’nin yaptığını ifade ederek, “Ayrımcılık, yalan, fitne, takiye bunlarda. Gazi Mustafa Kemal’in vefatının ardından millete yapılan çok ağır zulümleri yaşadık. Ah bu CHP var ya bu CHP, ah kardeşlerim bunun gidecek yeri yok. Bunların ömrü zulümle geçti” dedi.
Erdoğan, partisinin Ankara mitinginde yaptığı konuşmada, Ankara’nın ilçelerini tek tek sayarak, gönülden selamladığını söyledi.
Artık bir dünya başkenti olan Ankara’yı, aşkla, sevdayla selamladığını ifade eden Erdoğan, Ankara’dan önce bulunduğu Hatay’dan 110 bin kişinin selamını getirdiğini belirtti.
Erdoğan, “Ankara, sen Selçuklu’nun şehrisin, sen Osmanlı cihan devletinin şehrisin, sen İstiklal Savaşı’nı başlatan, onu zaferle sonuçlandıran şehirsin. Sen TBMM’yi kuran şehirsin. Demokrasinin, milli iradenin şehrisin. Ankara, sen Gazi Mustafa Kemal’in, muzaffer kumandanların, demokrasi kahramanı Adnan Menderes’in şehrisin. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti, dünya mazlumlarının, gariplerin, yoksulların umudu bir dünya başkentisin. Seninle iftihar ediyoruz Ankara. Tarihinle, camilerin, türbelerin, alimlerinle iftihar ediyoruz. Demokrasi mücadelesindeki emsalsiz yerinle iftihar ediyoruz. Dünya mazlumlarının umudu olduğun için seninle iftihar ediyoruz” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin, Ankara, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Ankara Ulus Meydanı’nda 94 yıl önce, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin dualarla açıldığını anımsatan Erdoğan, Meclis’in hemen o gün çalışmaya başladığını dile getirdi. Erdoğan, Polatlı’dan düşmanın top seslerinin gelmesine rağmen Meclis’in korkmadığını ifade ederek, Mehmet Akif’in, Ankara’da, hem orduya hem millete hem de TBMM’ye hitap eden muhteşem dizeleri, istikballerin dizelerini yazdığını anlattı. Erdoğan, konuşmasında İstiklal Marşı’nın ilk dizelerini de okudu.
-“Gidecek yeri yok”
Başbakan Erdoğan, top seslerine, düşman tehdidine rağmen Meclis’in çalıştığını, Kurtuluş Savaşı’nı idare ettiğini, orduyu sevk ettiğini, İstiklal Savaşını zaferle sonuçlandırdığını söyledi. Ardından Cumhuriyet’in ilan edildiğini dile getiren Erdoğan, “Hep birlikte çalıştık, şehitlerimizi defnettik, yaraları sardık, hep birlikte Türkiyemizi büyütme mücadelesini, büyüklerimiz, dedelerimiz verdi. Yollar yapmaya, demiryolları inşa etmeye, köprüler yapmaya, şehirler inşa etmeye başladılar. Yoksulluğu aşmak, kalkınmak için, refah, huzur, kardeşliği güçlendirmek için milletçe çok ama çok çalıştık” diye konuştu.
91 yıllık bu süreçte, iyi günler olduğu gibi kötü günlerin de olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin tek parti CHP dönemini yaşadık. Gazi Mustafa Kemal’in vefatının ardından millete yapılan çok ağır zulümleri yaşadık. Ah bu CHP var ya bu CHP, ah kardeşlerim bunun gidecek yeri yok. Bunların ömrü zulümle geçti. Kuran-ı Kerim, Kuran’ın öğretilmesi, öğrenilmesi yasaklandı. Camilerimizi kapattılar, yıktılar, ahıra, depoya, müzeye çevirdiler. İnsanların kılık kıyafetlerine müdahale ettiler, sakala, bıyığa, başörtüsene bile karıştılar. Özgürlükleri kısıtladılar. Kitapları yasakladılar, dilleri, kelimeleri yasakladılar. 23 Nisan’da kardeşlik üzerine başlayan bir süreci, işte bu tek parti CHP döneminde, ayrımcılık, ırkçılıkla, kutsal değerlere saygısızlıkla maalesef tahrip ettiler.
Bu CHP’nin tarihinde ne var, Gazi Mustafa Kemal başlattı ama öldükten sonra yaşananları bakın. İnönü şunu yaptı, Gazi ölür ölmez Türk Lirası’nın üzerinden resimlerini kaldırdı, kendi resimlerini koydu. Devlet dairelerinden Gazi’nin portrelerini indirdi, kendi portrelerini koydu. CHP bu. Bitmedi, posta pullarının üzerinden Gazi’nin resimlerini çıkardı, kendi resimlerini koydu. CHP bu. Buradan Dersim’e de sesleniyorum. Ey Dersim, Dersim’in katliamını da işte bu CHP yaptı. Ayrımcılık, yalan, fitne, takiye bunlarda. Sonra bir yürekli, kalbi millet, vatan sevgisiyle dolu bir insan çıktı, merhum Adnan Menderes. On yıl boyunca yasaklara son verdi, ezan Türkçe okutuluyordu, tekrar ezanı aslına döndürdü. Gümbür gümbür iktidar oldu. İktidara gelişiyle birlikte, CHP bunu hazmedemedi. Onun için de Menderes’e tuzaklar üzerine tuzaklar, iftira üzerine iftiralar, her şeyi yaptılar. Aynen bugün bu kardeşinize nasıl saldırıyorlarsa aynı şekilde saldırdılar. Menderes’i yolsuzlukla suçladılar, diktatör, tek adam dediler. Şimdi bu medya, bir kısım medya arşivlerden günün başlıklarını çıkardılar, aynı başlıkları bugün atıyorlar. Televizyonlarda aynı şeyleri tartışıyorlar. Diktatörün olduğu bir ülkede sen onun aleyhine böyle başlık atar mısın, kaçacak delik ararsın. Dünyada diktatörlerin olduğu ülkelere bakın ne oluyor oralarda, sesin soluğun çıkmaz. Menderes milletini, millet de onu sevdiği için maalesef yaşatmadılar.” AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi bu bozkurt işaretini gitsinler, 12 Eylül öncesinde öldürülen solculara, ülkücülere izah etsinler. CHP, gitsin bu ülkücü adayını on yıllardır istismar ettiği isimlere izah etsin. Kiralık adayla siyaset olmaz. Organ nakli yapar gibi aday transfer ederek siyaset yapılmaz. Dokuları uyuşmayan organlar bünyeye uyum sağlayamaz. İlkeleri ayaklar altına alarak siyaset yapılmaz” dedi.
Erdoğan, partisince Etlik’te düzenlenen mitingte yaptığı konuşmada, Ankara’nın çok şeylere, nice millet sevdalılarına ama nice millet düşmanlarına şahit olduğunu söyledi.
Ankara’nın kendi şahsi, hırsı, çıkarı ve ikbali için Türkiye’nin, milletin istikbalini ateşe vermeye çalışan nice zalime şahit olduğunu belirten Erdoğan, “Ama asla Ankara umudunu kaybetmedi. Ankara her gün batan güneşin yeniden doğacağına, karanlıkların her sabah yeniden aydınlanacağına gönülden inandı” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, CHP’nin hiçbir zaman değişmediğini ve hiçbir zaman değişmeyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Tek parti iktidarı döneminde millete zulmeden CHP ne ise bugünkü CHP de odur. On yıllar önce ezandan rahatsız olan CHP ne ise bugünkü CHP odur. 27 Mayıs müdahalesine alkış tutan CHP ne ise bugünkü CHP de odur. Merhum Menderes’i idama götüren, bunun zeminini hazırlayan CHP ise inanın bugünkü CHP de odur. 27 Mayıs öncesinde,12 Eylül öncesinde sokakları ateşe veren, gerilim siyaseti yapan, insanları tahrik eden, milli iradeye düşman CHP ne ise işte bugünkü de odur. CHP’de isimler değişebilir, CHP solcu gibi, ülkücü gibi görünebilir, CHP dindar gibi, din düşmanı gibi görünebilir ama CHP, CHP’dir. CHP kafası değişmez, CHP tavrı, CHP duruşu asla değişmez. Bundan 70 yıl önce milleti küçümsüyorlardı, inanın bugün de küçümsüyorlar. İşte daha yakın zamanda bunlar benim köylü kardeşime, benim çiftçi kardeşime, esnaf kardeşime, evhanımına, işçiye, memura, ‘bidon kafalı’ dediler. ‘Göbeğini kaşıyan adam’ dediler. ‘Makarnacı, kömürcü’ dediler.”
-İzmir’deki AK Parti mitingi
CHP İzmir İl Başkanı’nın, “İzmir’de AK Parti mitinginin rekorunu kıracaklarmış” şeklinde bir açıklama yaptığını dile getiren Erdoğan, “Hayırlı olsun. Ne diyor biliyor musunuz? ‘Bizim mitingimize gelenler, şu ifadeye bakın, midyeyi kabuğuyla yiyenler olmayacak’ diyor. Güya AK Parti mitingine gelenleri tahkir ediyor. İşte CHP kafası budur” şeklinde konuştu.
Meydandaki vatandaşların “Tüm şer odakları sana karşı ittifak yapmışken sana destek vermek boynumuzun borcu be usta” dediğini belirten Erdoğan, bu sözleri söyleyenlere teşekkür etti.
“Beraber yürüyeceğiz bu yolda. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gideceğiz gündüz gece” ifadelerini kullanan Erdoğan, faşizm ve ırkçılığın CHP’nin genlerine işlediğini ve oradan çıkmayacağını kaydetti.
-“Ağustos böceği gibi 5 yıl yatarlar”
CHP’nin Ankara’da MHP’li bir ismi aday gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ne diyor? Çok enteresan. Burası Ankara, modern bir başkent. İlana bakın ilana. ‘Yavaş gardaşım yavaş’ diyor. Bunların zaten hiç acelesi olmadı ki. Bunlar o kadar yavaş ki ağustos böceği gibi 5 yıl yatarlar, hiç acele etmezler. Ufukta sandık görünce öylesine çalışmaya başlarlar. Ankara’da tembele oy yok. Ankara’da yavaş olana oy yok. Ankara’nın acelesi var. Ankara’nın dünyanın en saygın başkenti olmak için yavaş değil, hızlı, becerikli, planı olan, projesi olan, hedefi olan bir aday istiyor. Ankara’da bugüne kadar AK Parti’nin karşısına çok aday çıktı. Çok vaatlerde bulundular. Olmayacak şeyleri vaat ettiler. Suyu, otobüsü, metroyu bedava yapacağız diye olmayacak şeylerin sözünü verdiler. Ankaralı bunları yutmaz, yutmuyor. Ankara popülist siyasete prim vermez, vermedi. Şu andaki aday Beypazarı’nda belediye başkanıydı. Geldi 13 kuruş olan suyu Beypazarı gibi yerde 25 kuruşa çıkardı. Üstelik de Beypazarı’nda arsenikli, sülfatlı suyu benim oradaki kardeşlerime içirdi. Daha aday olurken bu şahsı kandırdılar. Ekip kuramadı ekip.”
-“MHP, CHP’nin avukatı gibi çalışıyor”
Erdoğan, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini vurgulayarak, “Şimdi soruyorum sizlere. CHP mi MHP’ye mi iltihak etti yoksa MHP mi CHP’ye iltihak etti? Belli değil. MHP’ye bakıyorsunuz maşallah CHP’nin avukatı gibi çalışıyor. CHP’ye bakıyorsunuz o da MHP olmaya çalışıyor. CHP Genel Müdürü önceki gün Ankara’da bozkurt işareti yapıyor. Yeni partin hayırlı olsun Kılıçdaroğlu. Ankara’daki CHP taraftarı solcuların hepsine hayırlı olsun. Şimdi bu bozkurt işaretini gitsinler, 12 Eylül öncesinde öldürülen solculara, ülkücülere izah etsinler. CHP, gitsin bu ülkücü adayını on yıllardır istismar ettiği isimlere izah etsin. Kiralık adayla siyaset olmaz. Organ nakli yapar gibi aday transfer ederek siyaset yapılmaz. Dokuları uyuşmayan organlar bünyeye uyum sağlayamaz. İlkeleri ayaklar altına alarak siyaset yapılmaz” şeklinde konuştu.
-“Çok doğru, yalancıdan başbakan olmuyor”
Kılıçdaroğlu’nun 2011 seçimleri öncesinde Bursa’da bir yerel televizyon kanalında konuştuğunu anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ne dedi biliyor musunuz? ‘Yüzde 40 oy alamazsam ben de arkadaşlarım da bırakır gideriz’. Hadi bakalım. Bunu söyledi. ‘Yüzde 40 alamazsak istifa ederim’ dedi. Peki ne aldı? Yüzde 26. İstifa etti mi? Bu adam akşam başka sabah başka. Bunda yalan var, takiye var, iftira var. Her numara var bunda. Fakat bir tane doğru lafı var. Ne diyor biliyor musunuz? ‘Yalancıdan başbakan olmaz’ diyor. Çok doğru, el hak doğru. Yalancıdan başbakan olmuyor. Onun içinde Kılıçdaroğlu beş yıldır genel başkan, üç seçime girdi, hala nal topluyor nal. Şimdi de de dördüncü seçimini kaybedecek. MHP Genel Başkanı 15 yıldır genel başkan. Bildiğim kadarıyla yedi seçim kaybetti.Sekizinci seçimi de kaybedecek. Ama bırakmaz. Niye? Koltuk sıcak, bırakmaz. Bak ben diyorum ki eğer bu seçimden birinci parti olarak çıkmazsam veya biz birinci parti olmazsak genel başkanlığı bırakmaya hazırım diyorum. Öyle, öyle başarısızsan bırakacaksın. Kılıçdaroğlu gel sen de bırak diyorum. Bırakamaz. İstiyorum ki CHP’yi kurtaralım. CHP’yi böyle bir başarısızdan kurtaralım. Çünkü demokrasi, güç kazansın, bunu istiyorum. Karşınızda güçlü bir muhalefet olmazsa demokrasi güç kazanmaz. Bahçeli’ye aynı şeyi söylüyorum. Hiç umurunda değil. O zaten şu anda nostaljik olarak siyaseti yapıyor. Aslında bunların partinin başında olması bizim işimize gelir. Böyle içler acısı bir muhalefet varken biz daha çok seçimler kazanırız evelallah.”
-“Kılıçdaroğlu kendine bile oy kullanamadı”
Ankara’daki mitinge Hatay’dan geldiğini hatırlatan Erdoğan, Hatay’da da CHP’nin yine kendi içinden bir aday çıkaramadığını söyledi.
“Bizim AK Parti’den aday yapmadığımız şahsı aday yaptı. Çorum’da da aynı. Biz rükuda eğiliriz, başka hiçbir türlü eğilmeyiz. Bakınız Kılıçdoğlu’nun yolsuzluktan hakkında klasör hazırladığını söylediği şahsı partiden ihraç ettiler. Partiden yolsuzluk sebebiyle ihraç ettikleri kişiyi gitti İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayı yaptı. Bir tane adam bulamadın mı? Hiç mi doğru dürüst adam yok bu CHP’nin içinde. Ona mı kaldın? Aynı şey de Ankara’da işte. Bu Kılıçdaroğlu bir garip. İstanbul’dan biliyorsunuz geçen seçimde o belediye başkan adayı olmuştu. Gitti ikametini Kağıthane’ye aldı. Sordular kendisine sayın Kılıçdaroğlu nerede oturuyorsunuz? Verdiği cevap Kağıttepe’de oturuyorum. Öyle bir gelişme de oldu ki seçimlerde kendine bile oy veremedi Kılıçdaroğlu. Her zaman diyorum inanın 3 koyun verin, 5 koyun verin, kaybedip gelir. Bunlar bizim SSK’yı batırdılar. SSK’yı batırdı.”
CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK’nın Genel Müdürü olduğu dönemleri anımsatan Erdoğan, çekilen sıkıntıları anlatı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir Başbakanı mahkeme kararı dahi olsa dinleyemezsin. Ama bu zalimler dinler, bu hainler dinler. Bunlar haşhaşi. Bazıları diyor ki; ‘Ya Başbakanım haşhaşi ağır olmuyor mu?’ Haşhaşi bunların yanında elleri öpülür, elleri. Çünkü o zaman teknoloji o kadar ileri değildi. Bunlarda her numara var. Bildiklerimi anlatamıyorum” dedi.
Erdoğan, partisince Etlik’te düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, Fethullah Gülen’i eleştirerek, “Bir tane ceketi varmış. Ya bu ne ceket be. Cekete CHP giriyor, MHP giriyor, ananaslar giriyor, rafineriler giriyor, milyarlarca dolarlar giriyor. Allah Allah bu ne tek ceket ya? Anlamak mümkün değil?” ifadelerini kullandı.
Devletin, ülkenin milli güvenliğini tehdit eden tüm unsurlara karşı gerekli tedbirleri almanın görevleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şu anda hain bir terör örgütü var. Bu bir terör örgütü. Buna karşı gerekli tedbirleri almak bizim görevimiz. Bu Pensilvanya kasetle CHP’nin Genel Başkanını indirdi. Baykal’ı. Baykal hala başka yerlerde arıyor. Ne başka yerde arıyorsun ya. İşte adres belli. Bu genel müdürü de kasetle getirdiler. İşte şimdi o kasetlerin bedeli ödeniyor. Bunlar şantajcı, bunların veri depoları var. Her an, her yerden bir şeyler çıkarırlar. Bunlar evlerin çevrelerinde de örgütlenmişler. Oralarda evler kiralayıp dinleyebilirler, gözetleyebilirler. Böyle hain bir örgüt bunlar. Bir Başbakanı mahkeme kararı dahi olsa dinleyemezsin. Cumhurbaşkanını dinleyemezsin, Genelkurmay Başkanını dinleyemezsin, bakanları dinleyemezsin. Ama bu zalimler dinler, bu hainler dinler. Bunlar haşhaşi. Bazıları diyor ki; ‘Ya Başbakanım haşhaşi ağır olmuyor mu?’ Haşhaşi bunların yanında elleri öpülür, elleri. Çünkü o zaman teknoloji o kadar ileri değildi. Bunlarda her numara var. Bildiklerimi anlatamıyorum.”
Konuşmasında şair Mehmet Akif Ersoy’un “Ağlarım, ağlatamam; dili yok gönlümün ondan ne kadar bizarım” dizelerini de paylaşan Erdoğan, “Kardeşlerim CHP Pensilvanya’ya diyet borcu ödüyor. Bu ittifaktan hiç kimseye hayır çıkmaz, bu ittifaktan Türkiye’ye hayır çıkmaz. Bu ittifaktan Ankara’ya hayır çıkmaz. Bu ittifak şer ittifakıdır” dedi.
-“Ankara; CHP, MHP, BDP, Pensilvanya ittifakını bozacak mısın?”
Ankara’nın 30 Mart’ta bu ittifakı bozacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Ankara; CHP, MHP, BDP, Pensilvanya ittifakını bozacak mısın? Bunların şimdi ablaları varmış, kapıları dolaşıyorlarmış. Ya millet her şeyi görüyor artık. Ben yaşlı ninenin bunların o bir tane gazetesi var, onun ne olduğunu öğrenince, nasıl yere attığını görünce ‘ah be 80 yaşındaki ninede bile keramet var’ dedim. Anlıyor. Onların ablaları varsa bizim ablalarımız da burada. Onların abileri varmış. Bizim abilerimiz de burada, gençlerimiz burada. Kardeşlerim ne yaparlarsa yapsınlar bunun bedelini ödeyecekler, er veya geç ödeyecekler. Şimdi soruyorum; 30 Mart’ta bir kez daha istiklal mücadelesine var mısın Ankara? Demokrasiye sahip çıkıyor musun Ankara? İstiklaline sahip çıkıyor musun Ankara? İradene sahip çıkıyor musun Ankara? 30 Mart’ta mührü AK Parti’ye vuruyor musun Ankara?”
Ankara’da manzaranın belli olduğunu ifade eden Erdoğan, Ankara’nın partisine, Başbakanına sahip çıktığını söyledi. Erdoğan, “Ankara, 30 Mart akşamı inşallah bir kez daha Ankara kalesine zafer sancağını dikiyor” dedi.
Ankara’nın CHP, MHP ve Pensilvanya’ya 30 Mart’ta çok büyük bir ders vermesini beklediğini belirten Erdoğan, 30 Mart’ta sadece belediye başkanı, meclis üyesi, muhtar seçilmeyeceğini, 30 Mart’ta Türkiye’nin geleceği adına çok kritik bir karar verileceğini söyledi. Erdoğan, “Ya eski Türkiye, ya da yeni Türkiye diyeceğiz” şeklinde konuştu.
-“Tek bayrak, tek vatan”
Ankara’nın artık hizmet, eser, çözüm ürettiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Kardeşlerim tek millet. Biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazıyla, Boşnakıyla, Pomakıyla, Romanıyla aklınıza ne gelirse Arabıyla hepsini seviyoruz. Ama ben Türkü Türk olduğu için değil, Kürdü Kürt olduğu için değil, Lazı Laz olduğu için değil, Gürcüyü Gürcü olduğu için değil, Boşnakı Boşnak olduğu için değil, beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu. Şimdi bir partiye bakıyorsunuz siyasi Kürtçülük yapıyor, MHP’ye bakıyorsun siyasi Türkçülük yapıyor. CHP’ye bakıyorsun ‘kumsalların partisiyim’ diyor. İşte 30 Mart bütün bunların, bu çarkın bozulduğu tarih olacak.
Tek bayrak. Ne diyor Mithat Cemal rahmetli, ‘bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır…’ Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Tek vatan. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Batıda ne varsa doğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Yani ayrım olmayacak.”
Erdoğan, göreve geldiklerinde 26 havalimanı olduğunu, şimdi ise bu rakamın 52’ye çıktığını belirterek, Kuzey Ankara yolunda yaptıkları çalışmaları anlattı. Erdoğan, “Bunlar yalan yanlış her şeyi söyler. Kılıçdaroğlu her türlü yalanı söyler, iftirayı söyler. Onun yolundan gidenler de aynı şeyi söyler. Ama CHP’ye gönül veren, MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Ankara gibi başkente bu havalimanını kazandıran iktidar AK Parti iktidarı” dedi.
Vatandaşlara, “Kardeşlerim hizmetleri görmeyecek miyiz? Kuru kuruya ideolojiye mi oy vereceğiz, hizmete mi oy vereceğiz?” diye soran Erdoğan, “Yeni Türkiye bu işte. Yeni Türkiye’yi böyle inşa ediyoruz. 23 Nisan 1920 ruhuna sahip olmak budur. 77 milyonun kardeş olduğu Türkiye. Kardeşlerim bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Ben 30 Mart’ta tüm halkımın ‘yeni Türkiye’ diyeceğine gönülden inanıyorum” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 yıl içinde Ankara’ya 46 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirdi.
Erdoğan, partisince Etlik’te düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 30 Mart’ta tüm halkın “Yeni Türkiye” diyeceğine gönülden inandığını ifade etti ve Ankara’nın Türkiye üzerinde emeli olanlara, Türkiye üzerinde ameliyat yapmak isteyenlere, Türkiye’yi yavaşlatmak isteyenlere bir kez daha “Dur” diyeceğini söyledi.
“Hacı Bayram-ı Veli’nin mirasına sizler sahip çıkacaksınız. İstiklal ruhunu sizler geleceğe taşıyacaksınız. Size güveniyorum” diyen Erdoğan, 25 Mayıs 2011’de basın toplantısı düzenleyerek Ankara’nın 2023 hedef projelerini kamuoyuna açıkladığını, orada “Ankara bir savunma sanayi kenti olacak” dediğini anlattı.
Bu adımları atmaya başladıklarını belirten Erdoğan, savunma sanayisinde, tarihte eşi görülmemiş bir atılım gerçekleştiğine işaret etti. Türkiye’nin kendi milli tankını, taarruz helikopterini, insansız hava aracını ürettiğini ifade eden Erdoğan, ilk milli uçak HÜRKUŞ’un bu sene havalandığını, milli savaş uçağının ilk kavramsal tasarımlarının tamamlandığını anlattı. “İnşallah, 2023’e kadar kendi milli savaş uçağımızı da yapacağız” diyen Erdoğan, Kara Kuvvetlerinin zırhlı araçlarının üretilmeye başlandığını, seyir ve tanksavar füzelerinin, güdümlü roketlerin milli teknolojiyle üretildiğini belirtti.
Erdoğan, milli gemi “MİLGEM”in iki adet üretildiğine işaret ederek, bunlardan birinin de dahil olduğu 4 geminin, Afrika’yı dolaştığını kaydetti.
İlk milli gözlem uydusu Göktürk-2’nin uzaya fırlatıldığını söyleyen Erdoğan, “İnşallah, Göktürk-1’i de seneye uzaya fırlatacağız” dedi. Askerlerin eline artık milli piyade tüfeğinin verildiğine işaret eden Erdoğan, Ankara’da radar ve elektronik harp merkezinin inşasının devam ettiğini ve seneye faaliyete geçeceğini belirtti.
Dünyadaki en büyük 100 savunma sanayi firması içinde Ankara merkezli ASELSAN ve TAİ’nin bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Buraya geldik. Nereden nereye geldik. Biz gelmeden önce bunların hiçbirisi yoktu kardeşlerim. Hepsi ithaldi, ithal. Siz savunma sanayisinde bir yerlere bağlı olursanız, bağımsızlık mücadelesini nasıl vereceksiniz? İşte bunları biz hallettik” diye konuştu.
Erdoğan, 12 yıl içinde Ankara’ya 46 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirerek, şöyle devam etti:
“Belediyenin yaptıklarını saymıyorum, sadece merkezi yönetim olarak. ‘Ankara’da bir sağlık kampüsü, iki tane şehir hastanesi kuracağız’ dedim. Temelleri attık mı? Birisi, malum Etlik’te, birisi de Bilkent’te. Temeli attık, artık yavaş yavaş yükseliyorlar. Buralarda yok yok. Girildiği zaman bu hastanelerimizin içinde inşallah şifa kaynağı olacak. Ne dedik? Bir stadyum sözü verdik. 42 bin seyirci kapasiteli stadyum. Bunun çalışmaları başladı. Arazi tahsis işlemleri tamam. Diğer çalışmaların tamamlanmasının ardından hemen inşasına başlıyoruz. Kentsel dönüşüm dedik. Altındağ’da, Pursaklar’da, Eryaman’da, Gölbaşı’nda, Sincan’da, Kuzey Kent Girişi Protokol Yolu’nda, Mamak’ta, Çiftlik’te, Yapracık’ta, Kuyupınar’da toplam 72 bin 408 konut inşa ettik. Niçin? Gecekondu sorununu büyük ölçüde çözmek için. İnşallah Ankaramızı çok daha iyi bir noktaya getireceğiz. Ankara’ya bu yakışır.”
-“Yunus Emre ile Hacı Bayram’ı yüksek hızlı trenle buluşturduk”
Başbakan Erdoğan, Ankara-Eskişehir yüksek hızlı tren hattının 2009’da işletmeye alındığını, Türkiye’yi, Ankara’yla birlikte dünyada yüksek hızlı tren işletmecisi ülkeler ligine yükselttiklerini belirterek, “Yunus Emre ile Hacı Bayram’ı yüksek hızlı trenle buluşturduk” dedi.
Türk mühendislerinin ve yüklenicilerinin, öz kaynaklarla inşa ettiği Ankara-Konya yüksek hızlı tren hattına dikkati çeken Erdoğan, “Şu anda sabah git, akşam gel. Öyle mi? Konfor yerinde. Her şey rahat. Bu hafta Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri ile Mevlana’yı buluşturduk” diye konuştu.
İstanbul-Ankara yüksek hızlı tren hattına ilişkin test ve sertifikasyon çalışmalarının sürdüğünü belirten Erdoğan, Ankara-İzmir, Ankara-Sivas, Erzincan, Bursa, Konya, Karaman yüksek hızlı ve hızlı tren projeleriyle ülke nüfusunun yarısını barındıran 17 ili, Ankara merkezli olarak bu güzel hizmetle buluşturduklarını anlattı.
Ankara’nın yüksek hızlı tren garına ihtiyaç duyduğunu bildiren Erdoğan, “Ankara’da mevcut gar kompleksi içine oradaki, tarihi dokuyu muhafaza ederek, günde 50 bin yolcu kapasiteli bir yüksek hızlı tren garı yapıyoruz. Avrupa’nın en büyüğü olacak bu garı bir sosyal yaşam merkezi konseptinde tasarladık, ihale süreçleri tamamlandı, yakında inşaatına başlıyoruz” diye konuştu.
-“Belediyecilik bizim işimiz”
“CHP’nin büyükşehir belediyelerine karşı çıktığını” söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunlara sorsan, ‘Olur mu canım, Büyükşehir Belediyesi Çubuk’a nasıl hizmet götürecek. Şereflikoçhisar’a nasıl hizmet götürecek? Bala’ya nasıl hizmet götürecek?’ Bunu söylerler. Çünkü belediyeciliği bilmiyorlar. Karşı çıktılar, Anayasa Mahkemesi’ne götürdüler ama başarılı olamadılar. Belediyecilik bizim işimiz. 1994’te ben İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı oldum, Melih Bey de Ankara’ya. O günden bugüne, hala buradaki ilçelere, büyükşehire dahil olmadıkları halde buradan hizmet veriyor. Niye? Bu bir dert ya, bu bir aşk ya, bu bir sevda ya. Sevdanız varsa bunları yaparsınız. Aşkınız varsa bunları yaparsınız. Aşk yoksa, sevda yoksa bunlar olmaz.
Bakın şimdi, banliyö tren hatlarını BAŞKENT RAY olarak her şeyiyle yeniliyoruz. 4 ve 6 hatlı metro hatları standardında istasyonları olan, metrolarla entegre, BAŞKENT RAY sisteminin birinci etabını tamamladık. Şimdi diğer etaplar çalışılıyor. Ankara’yı bir demiryolu endüstrisi merkezi haline getirmek için yerli yabancı yatırımcı ortaklığıyla metro araçları üreten bir fabrika kurduk. Yakında üretime başlıyor. Ankara-Karadeniz mevcut demiryolu bağlantısını modernize ediyoruz.”
Erdoğan, Ankara’da devam eden demiryolu projelerinin bedelinin 3 milyar lira olduğunu bildirdi.
Batıkent-Sincan ve Kızılay-Çayyolu metrolarının açıldığını hatırlatan Erdoğan, Keçiören-Tandoğan metrosunun inşaatının süratle devam ettiğini, bu yıl sonuna kadar tamamlanacağını, önce test sürüşlerini başlatacaklarını, ardından hizmete açacaklarını anlattı.
Erdoğan, “Böylece, söz verdiğimiz üç metro hattını da Büyükşehir Belediyemizle ve Ulaştırma Bakanlığımızın gayretiyle Ankaramıza kazandırmış olacağız” dedi.
Bu projeleri sonuçlandırdıkları için “Tamam” demediklerini bildiren Erdoğan, yeni projeler ve çalışmalar içinde olduklarını söyledi.
Gündemlerinde Kızılay’dan Esenboğa Havalimanı’na giden, Ulus, Siteler, Kuzey Ankara Projesi ve Pursaklar’ın da güzergahında bulunduğu 29 kilometre uzunluğundaki metro hattı projesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “İnşallah, bu projeyi de biz hayata geçireceğiz” diye konuştu.
-“Oyuna gelmeyelim, el ele verelim”
“Bu CHP’nin Ankara’ya verebileceği bir şey yok. Oyuna gelmeyelim, el ele verelim” ifadelerini kullanan Erdoğan, Ankara’yı bölünmüş yollarla güçlendirdiklerini, yapılanların ortada olduğunu kaydetti.
Erdoğan, “Aman ha, başkentimizi istismarcılara kaptırmayalım. Bütün parklarıyla, bahçeleriyle, güzellikleriyle, hele hele şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızın o dev bir kanal dediği, Kanal İstanbul da bir çılgın proje, şimdi de Ankara’da bir çılgın proje. Adeta İstanbul boğazının bir benzerini, sanal olarak burada inşallah, hayata geçirmenin adımı atılacak. Bunun da Ankaramıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Bütün bu yatırımlarla beraber Ankara’nın her geçen gün daha güzel olduğunu söyleyen Erdoğan, miting alanındakilerden seçime kadar kapı kapı dolaşmalarını, sandıklara sahip çıkmalarını istedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Pensilvanya, sen de Kılıçdaroğlu ile beraber haşrolunacaksın, onunla beraber. Çünkü bu attığınız iftiralar… Sen hangi yüzle Tayyip Erdoğan’a ‘hain’ diyecek cüreti kendinde buluyorsun, hangi yüzle, önce haddini bileceksin, haddini” dedi.
Erdoğan, partisinin Etlik’te düzenlediği mitingde yaptığı konuşmasında, kendisini dinleyenlere, eğer paralel yapının dershanelerinde okuyan çocukları varsa buralardan çocuklarını almaları gerektiği uyarısında bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığının cumartesi ve pazar günlerinde ücretsiz olarak takviye kursları vereceğini belirten Başbakan Erdoğan, “Bunların okullarından da çocuklarınızı alınız. Devletin okulları bize yeter. Sakın ha bunların gazetelerini, bunların yandaş gazetelerini de okumayınız, gazete mi yok. Sabah, akşam bu ülkede Başbakanına küfreden, bakanlarına küfreden bu kadar hizmetleri görmeyen insanlara… Artık ben bunlara verilen destekleri konuşmak istemiyorum sadece ‘yazıklar olsun’ diyorum” diye konuştu.
“Ama şunu unutmayın kişi, sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır” diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Pensilvanya, sen de Kılıçdaroğlu ile beraber haşrolunacaksın, onunla beraber. Çünkü bu attığınız iftiralar… Sen hangi yüzle Tayyip Erdoğan’a ‘hain’ diyecek cüreti kendinde buluyorsun, hangi yüzle? Önce haddini bileceksin, haddini. Eğer sende zerre kadar onur varsa, dürüstsen, samimiysen bu ülkeden 99’da kaçıp gittiğin Türkiye’ye dön gel. ‘İnzivaya çekildim’ diyor. Pensilvanya inziva yeri mi? Bak Hacı Bayramı Veli Ankara’da inzivaya çekildi sen de Ankara’da çekilseydin, Bursa’da çekilseydin, Kayseri’de, Konya’da çekilseydin, memleketin Erzurum’da çekilseydin bunları istemedin, Mekke’de çekilseydin, Medine’de çekilseydin. Pensilvanya’da inziva, geç o işi geç. Bunlarda her yol var ama uyanık olacağız. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır. Bu ilim erbabı, biz çok ilim erbaplarını gördük. Meleklerin içinde de en önemli ilim erbabı vardır. İlim farklı bir şey ilim olmak, alim olmak, ilim erbabı olmak ama hepsinden öte arif olmak. Budur asıl olan.”
-“Pensilvanya’ya 30 Mart’ta hesabı siz soracaksınız”
Başbakan Erdoğan, kendi kızlarının başı örtülü oldukları için ve katsayı sebebiyle Türkiye’de okuyamadıklarına değindi.
Pensilvanya’daki zatın “başörtlerinizi çıkarın, başörtüsü furuattandır” dediğine dikkati çeken Erdoğan, “Ama sen, 28 Şubat öncesinde böyle söylemiyordun. 28 Şubat’ta ödüller yağdırmaya başladın, bunları biliyoruz. Bizim bu kızlarımız, çile çektiler 15 yıl. Şimdi artık başörtülü olarak da okuyabiliyor mu? Üniversiteye girebiliyor mu? Katsayı sorunu var mı? Ayrımcılık var mı? Başı açık, başı örtülü yan yana okuyor mu? Birlik bu, normalleşme bu, kardeşlik bu. Ne çile çektirdiniz ama tutmadı, bozuldu bu oyun. İnşallah el ele vereceğiz, imam hatipleri, meslek liseleri el ele, omuz omuza inşallah. Düz liselerde Kur’an-ı Kerim okunabiliyor. Peygamberimizin hayatı okunabiliyor. Pensilvanya’daki zat, bunlar mı seni rahatsız etti? İmam hatiplerin açılması mı seni rahatsız etti? Nasıl vereceksin sen bunların hesabını. Onun için CHP’yi destekleyen bu Pensilvanya’ya 30 Mart’ta hesabı siz soracaksınız” diye konuştu.
-“Sandıkları, AK Parti’nin oylarıyla aydınlatacağız”
Başbakan Erdoğan, 2050 yılına kadar Ankara’nın içme suyu projesi sıkıntısını çözeceğini belirtti.
Paralel yapının yurdunda kalan öğrencilere de seslenen Erdoğan, “Ankara’da eğer Kredi Yurtlar’da yer yoksa müracaatınızı yapın sizi, sosyal tesislerimize alacaklar. Ben yine onlara talimatları veririm, sosyal tesislerde yer yoksa sizleri ayrıca gerekirse otellerde misafir edeceğiz. Çünkü biz, sizi bu insafsızların elinden kurtaracağız. Bütün bunların dışındaki vakıflara da çağrı yaptım, onlar da sizlere kapılarını açacaklar, hiç endişeniz olmasın” dedi.
Erdoğan daha sonra öğrencilere, kendi danışmanlarına isimlerini yazdırmalarını söyledi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yanına gelmesi üzerine Erdoğan, “Melih Gökçek kardeşimle bu dönem yola devam mı? Bir hafta gece gündüz çalışmaya devam mı?” ifadelerini kullandı.
Daha sonra Erdoğan, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını mitinge katılanlarla tekrarladı.
Kalabalığa çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan, tanıdıklarını AK Parti’ye oy vermeleri için ikna etmelerini istedi. Erdoğan, kendi görevlerinin ikna etmek olmadığını, sadece doğruları tebliğ etmek olduğunu da dile getirdi.
Erdoğan, AK Parti’yi kurduktan 16 ay sonra iktidar olduklarını vurgulayarak, kendisinin oturduğu Keçiören’den özel gayret beklediğini söyledi.
Ankara’nın 25 ilçesinden devrim beklediğini kaydeden Başbakan Erdoğan, “Sandıkları, AK Parti’nin oylarıyla inşallah aydınlatacağız. 25 ilçe, bir de büyükşehiri almaya var mıyız? Gümbür gümbür geliyoruz Allah’ın izniyle çok çalışacağız, durmak yok” dedi.
-Mitingden notlar
Başbakan Erdoğan, konuşmayı gerçekleştireceği platforma eşi Emine Erdoğan ile çıkarak vatandaşları selamladı.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği mitingde, bazı vatandaşların çevre binaların balkonlarından mitingi takip ettikleri görüldü. Karanlık olmaya başlaması üzerine bazı vatandaşlar cep telefonlarının ışıklarını açtı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan, AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Melih Gökçek ile partisinin diğer belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamlayarak, karanfil ve kaşkol dağıttı.
Miting alanında, “Olmayacak duaya amin denilmez. Kabak gibi bedduaya mülaane denilmez”, “Bir oy yetmez bu sevdayı anlatmaya, gerekirse canımı veririm usta”, “Dik dur eğilme, vekil imamların duaları seninle”, “Dürüst, çalıp çırpmayan, ahlaklı, güvenilir siyaset geliyor”, “Sevdamın adı berrak, sonu toprak, dönen alçak olsun”, “Benim başkanım, benim Başbakanım” şeklinde pankartlar dikkati çekti.