Yeni Akit gazetesinde Abdurrahman Dilipak’ın “Saldırının arkasında kim var?” başlıklı yazısı şöyle:
Saldırıların durmasını, bitmesini istiyorsanız, yapmanız gereken şey, açık, basit ve net..
-FETÖ’ye karşı operasyonu durdurun.
-Güneydoğuda yerel yönetim özerklik şartını hayata geçirin, PKK ve PYD’ye, KCK’ya karşı operasyonları durdurun.
-BOP’u yeniden canlandırın, Rusya ile daha fazla yakınlaşmayın, Suriye’den çıkın.. Musul’u unutun.
-ABD ile stratejik işbirliğinizi güçlendirin, İsrail’le aranızı düzeltin, BM’nin yapısına ve uluslararası ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel düzene karşı çıkmaktan vazgeçin. AB ve NATO ile uyumlu bir politika izleyin.
-Erdoğan’ı siyasetten uzaklaştırın, başkanlık sisteminden vazgeçin, Suriye ve Irak ile ilgili politikalarınızı ABD ve AB, NATO, BM çizgisinde revize edin.
-Vatikan, Mason Locaları ve batılı kurumların çabalarına mani olmayın, uyumlu çalışın..
Evet, bunları yaparsanız terör biter.
Aslında terörün arkasındaki güçlerin profili bu çözümlemenin satır aralarında gizli..
Bir de bu gibi olayları fırsat olarak bilip, iktidar ve iktidara destek veren çevrelere saldıranlar ya gaflet ya da ihanet içindeler. Bu senaryonun içinde görevli provokatörler de olabilirler..
Bu tipleri Gezi’den, hatta daha öncesinden tanıyoruz. Bugün de bunlar sosyal mediada ve Tv’lerde “görevlerini” yapıyorlar. İşin kötü yanı, ana muhalefet partisinin genel başkanından milletvekiline, teşkilat mensuplarına ya da o görüntüyü verenler üzerinden provokatif mesajlar vermeye devam ediyorlar.
Bu çevrelerin izi sürülürse aslında terörün kaynağına daha kolay ulaşılabilir belki.
Yukarıdaki talepler terörü örgütleyenlerin talepleridir..
CHP’nin talepleri, söylemleri konusunda dikkatli olmak gerek. “7-8 Hasan Paşa mantığı” ile CHP’nin her dediğinin tersini yapın, doğruya daha yakın bir noktada bulunursunuz. Sonunda CHP yöneticileri de insan. Bazan onlar da hata yapar, daha doğrusu yanlışlıkla “doğru” yaparlar, o konuda da dikkatli olmak gerekir!
Düz mantıkla bakınca, FETÖ ile DAEŞ en zıt noktalarda duruyor değil mi? Aynı mantıkla baktığınızda DAEŞ ile PYD düşman gibi gelebilir.. Bakın FETÖ’yü örgütleyen akılla DAEŞ’i örgütleyen akıl aynı.. Bunlar bir paranın iki yüzü gibi. Aralarındaki ilişki +- ilişkisi. Tencere-kapak ilişkisi.. Bu işin adı “Kontrollü bunalım stratejisi”. “Tavşana kaç-tazıya tut” diyorlar..
Dün sağı da, solu da aynı tabanca ile kurşunlayan el aynı el idi.
Birileri bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor.. Hep birlikte dikkatli olmalıyız..
Bu saldırılar kime yönelik olursa olsun, asıl hedef Türkiye. Sağı ile solu ile dindarı ile laiki ile hepimiziz..
Televizyonlarda abuk subuk yorumlar yapılıyor.. Batılı eleştirdiğimiz için batıyı kendimizden uzaklaştırdığımızı ve batının bunun için bize yardım etmediğini söylüyorlar. Yani batılıların Türkiye’ye mesafeli durmasından Erdoğan, Ankara sorumlu bu tuzu kurulara göre..
Bu saldırıların arkasında 15 Temmuz’un arkasında kim varsa, Gezi’nin arkasında kim varsa onlar var.
Gördük, elektrik kesintilerinin arkasında da aynı karanlık çevreler var..
Öyle anlaşılıyor ki, bu saldırılar daha bir süre bu şekilde devam edecek.. Ciddi bir istihbarat faaliyeti ile bu kirli oyunların arkasındaki uluslararası örgütler ve bunlara destek veren ülkelerin kirli planlarını ortaya çıkarmamız gerek..
Yani sivrisineklerle uğraşmak yerine, bataklığa yönelmemiz gerek.
Birtakım aklı evvellere göre, Türkiye PYD ile uğraşarak, aslında DAEŞ’le mücadele eden PYD’yi köşeye sıkıştırarak, hem ABD ile aramıza mesafe koyuyor, hem de DAEŞ’i himaye etmiş oluyormuşuz! İçimizdeki birileri bu kafada!
Türkiye kararlılık ve cesaretle yoluna devam etmeli. Bunun aksi teslimiyettir. Acziyettir, korkaklıktır. Yolumuza devam etmemiz durumunda bir bedel ödeyeceğiz..
Bakın döviz üzerinden operasyon yapanlar da aynı çete..
Kurtuluş savaşına hayat veren Kuvayı milliye, müdafaa-i hukuk bu iman ve cesaretten güç alıyordu..
Birileri “Hayır” diyen bir Türkiye istemiyor.. Onların ucuz asker deposu olmamızı istiyorlar. Onların sıçrama tahtası, ucuz işgücü, pazar, onların koruma kalkanı, savaş paratoneri, onlar için fedailer mangası olmamızı istiyorlar.
Biz kararımızı verdik. Onlar bizi teslim almak istiyorlar. Teslim olmayacağız..
Bu süreçte artık herkes oynanan oyunun farkına varmaya başladı.. FETÖ, DAEŞ, PKK, PYD hepsi birer Truva atı. Uluslararası emperyalizmin tetikçileri, intihar komandoları bunlar..
FETÖ hangi akla hizmet ediyor şimdi daha iyi anlaşılıyor. FETÖ’ye arka çıkan ABD, AB hangi akla hizmet ediyor artık apaçık ortada.. Hepsi suçüstü oldular. FETÖ ve ona destek verenler giderek büyüyen bir öfkenin muhatabı olmaktalar.. Öfke capcanlı.. Toplum vicdanında sığınacakları son noktaları da tahrip ediyorlar.
Bu saldırıların arkasında kim/kimler var biliyoruz. Onları, onların Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi ve STK içindeki işbirlikçileri de biliyoruz.. Rüzgar ekenler fırtına biçecekler. Terör ateşini tutuşturanlar, aynı ateşin gün gelip kendilerini de yaktığında, pişmanlıkları fayda vermeyecek. Selâm ve dua ile..
