Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkeyi parçalamak isteyen manda heveslilerini, tek parti özlemiyle yanıp tutuşanları, milleti bölmenin, ülkeyi parçalamanın hesabını yapan üst aklı bir kez daha mağlup etmek için pazar günü milletimizi sandığa davet ediyoruz” dedi. Erdoğan, “Bunlar meşhur komünist rejimlerin kalıntıları. Maoist, Leninist, Stalinist… Sanmayın ki Bizans geride kaldı. Bugün bile bunların kalıntıları var.” diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu millet milli iradeye sahip çıkarak İstiklal Harbi’ni kazandı. Biz de tüm siyasi hayatımızda, bilhassa da son 12 yılda hep milli iradeden aldığımız güçle mücadelemizi verdik. Bugün de yeni Türkiye’nin inşası için yine milli iradeye müracaat ediyoruz. Manda heveslilerini, tek parti özlemiyle yanıp tutuşanları, milleti bölmenin, ülkeyi parçalamanın hesabını yapan üst aklı bir kez daha mağlup etmek için pazar günü milletimizi sandığa davet ediyoruz” dedi.
İstanbul’daki fetih şenliklerine de değinen Erdoğan, “Bu coşkuyu, maalesef birileri hazmedemedi. Bu hazmedemeyenler güya ulusalcı, güya milliyetçi ve Cumhurbaşkanlığı makamının himayesinde yapılan bu fetih şenliklerini hazmedemediler. İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptığı bu kutlamayı hazmedemediler. Şimdi biz bu kutlamayı her yıl yapacağız. Çünkü İstanbul’un fethi, sıradan bir fetih değil” diye konuştu.
Yeni Türkiye’nin inşası için canla başla çalışırken, karşılarında eski Türkiye koalisyonu bulunduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Musluklardan kan akıtan, eli kanlı bir partiyle milliyetçi olduğu iddiasındaki parti kol kola girdi, burada yerini aldı. Batman’da pankart açıyorlar, ‘Barajı aştık aştık, aşamadık, meskenimiz dağlardır’ diyorlar. Çünkü bunlar, dağdan yönetiliyor. Bunlar silahı bırakmadılar. İşte bakın 6-7-8 Ekim tarihlerinde bu eş başkanlardan bir tanesi, sokağa davet etmedi mi ve 50 kişi öldü. Ölenler Kürt, öldürenler Kürt. Peki bunlar nasıl oluyor da benim Kürt vatandaşımın, Kürt kardeşimin temsilcisi oluyor?”
”BUNLAR MEŞHUR KOMÜNİST REJİMLERİN KALINTILARI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “diktatör” eleştirilerine “Doksan tane partinin olduğu bir ülkede Tayyip Erdoğan diktatör’. Şu anda 20 parti seçime giriyor. Nasıl oluyor bu diktatör? Diktatörün olduğu ülkede bunlar olabilir mi? Böyle bir şey yapabilir misiniz? Dünyada diktatörlüğü biz iyi biliriz, görürüz. Hepsi iftira. Çünkü bunlar meşhur komünist rejimlerin kalıntıları. Maoist, Leninist, Stalinist…” yanıtını verdi.
”DÜŞMAN ÜLKEYE GİRSE DESE Kİ…”
Siyasetin dürüstlükle, ilkelerle ve omurgalı duruşla olduğunu belirten Erdoğan, ”Bunların siyaseti düşmanlık. Hem de kendi milletine düşmanlık üzerine kurulu. Milletin aleyhine ne varsa onun yanında yer alıyorlar. Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi; düşman ülkeye girse ve dese ki, ‘Ben, Tayyip Erdoğan’ı düşürmek için geldim.’ İnan bana onları, ellerinde çiçeklerle karşılarlar. O derece muvazeneyi kaybetmiş durumdalar. Dikkat edin, millet ne istiyorsa onun karşısında yer alıyorlar” şeklinde konuştu.
”HAYATTA BİR ARAYA GELEBİLECEKLERİ DÜŞÜNÜLMEYENLER ŞİMDİ BİR ARAYA GELİYOR”
Çözüm Süreci’ne de değinen Erdoğan, “Biz analar ağlamasın diye Çözüm Süreci’ni yürütürken bize demediklerini bırakmayanlar, şimdi gidip anaları ağlatanların bizzat kendileriyle al takke ver külah birlikte yol yürüyorlar. Sadece bu kadar değil. Pensilvanya’daki ihanet şebekesiyle Kandil’deki kan tüccarı da yoldaş oldu, bu koalisyonda yerini aldılar. Hayatta bir araya gelebilecekleri düşünülmeyenler, şimdi bir araya geliyorlar” dedi.
‘‘BU CASUSLUKTUR, AJANLIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT TIR’ları ile ilgili tartışmalar konusunda ise şunları söyledi:
“Bir gazete utanmadan, sıkılmadan ‘İçinde silah olmadığını söyleyen Erdoğan’ diyor. Var veya yok, koyalım bir kenara. Bir defa sen o kadar basın ahlakından uzaksın ki… Bu ülkede Milli İstihbarat Teşkilatımızın yaptığı bir operasyona sen kalkıp, paralelle iş tutarak bunu dünyaya faş etmenin gayreti içine giriyorsun. Bir defa bu casusluktur, bu ajanlıktır. Şimdi bunlar dünyadaki ağababalarına gidiyorlar, ağababalarından destek almak suretiyle bizleri, hükümeti veya MİT’i bir yerlere şikayet etmenin gayreti içindeler. Nereye giderseniz gidin. Bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yoktur.”