MEDYAGÜNDEM- İstanbul’un fethine “kanlı işgal” deme densizliğini gösteren Bugün Gazetesi yazarı Esra Uçar, “yanlış yaptım” itirafında bulundu.
“İşgal kelimesini yanlış bir yerde kullandığımı kabul ediyorum ve imkanım olsa geri almak da isterim. Hiç yakışmadı.” diye yazan Uçar, o yazısından bir hafta sonra özür diledi.
MEDYAGÜNDEM’in skandalı yazmasının ardından yazısı Bugün’ün sitesinden “uçurulan” Esra Uçar, tam bir hafta sonra özür yazısıyla döndü.
İşte o özür yazısı:
***
Yanlış kelimeler
Dindar, ülkesini seven, dünyayı kötülüğe boğmuş tüm izm’lerle mücadele eden, ilim ve bilimi takip etmekten vazgeçmeyen biri olarak, bu kadar hassas olduğum bir konuda böyle yanlış anlaşılmak yazılarımı takip eden sevgili okurlarıma da haksızlık olur.
‘Fetih’ dinimizdeki anlamıyla değil günümüzde kelime anlamı ile bana mesafeli gelen bir kelimedir. Kalpleri fethetmek derseniz orada yüklenilen mana daha yumuşak ve sevgi içeriklidir. Mekke’nin fethi derseniz o bambaşka bir anlam taşır mesela. Allah’ın övdüğü fetihe nasıl karşı çıkılır ki? İstanbul’un fethi de övülmüştür Peygamberimiz tarafından. Ahir zaman dediğimiz günümüz için Peygamberimiz gönüllerin fethini, akılların buluşmasını, bilimin takibini, kardeşliği ve barışı telkin eder. Din budur zaten. Tabii ki barışı, kansız birliktelikleri, birleşmeleri tavsiye edeceğiz. Ancak işgal kelimesini yanlış bir yerde kullandığımı kabul ediyorum ve imkanım olsa geri almak da isterim. Hiç yakışmadı.
İfade etmeye çalıştığım ve yıllardır yazdığım gibi yolum inancın, barışın, hoşgörünün güzelliklerinden geçer. Tarihimizde, tüm ülkelerin tarihlerinde olduğu gibi, savaşlar, mücadeleler, kayıplar ve zaferler vardır. Ancak bunları herkes günümüzde kendi dünya görüşü çerçevesine yerleştirmiştir. Dinimize saygıma ve sevgime kimseye laf ettirmeyeceğim kesindir ancak kimsenin düşüncesine, inancına hakaret etmediğim, karışmadığım ve tüm yaşam şekillerine özgürlük istediğim yazılarım arasından kelime seçilmesini ve ‘fetih düşmanı’ olarak çarpıtılmasını haksızlık olarak görmekteyim. Dilerim duygu ve düşüncelerimi okurlarıma daha net ifade edebilmişimdir.
‘Biz sizi tanıyoruz, okuyoruz, yıllardır neler anlattığınızı biliyoruz, sarf ettiğiniz birkaç kelimeyi özü itibariyle yanlış değerlendirdiğinizin ve tabii yanlış anlaşıldığınızın farkındayız” deme kibarlığını, zarafetini ve hoşgörüsünü gösteren, gerek dindeki anlamı ile hassasiyet gösterdikleri ‘fetih’ açılımı gerek Ayasofya’dan beklentileri üzerine benimle ‘konuşmayı’ tercih eden dostlara ve okurlara teşekkür ederim. Gerçek Müslüman kardeşliğinin, barışın, sevgi ve saygının, en önemlisi hoşgörünün en güzel ifadesi oldu benim için. Barış ve sevgi dolu yazılarda buluşmak dileğiyle…