Bu yazıyı okuyun ve CHP’nin nasıl bir emperyalist kukla olduğunu iyi görün!

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur bugün “CHP’nin yeni ekonomi vizyonu bir Böke yarar mı?” diye sormuş ve CHP’nin Türkiye’yi eski günlerdeki gibi IMF kucağına atmak için nasıl çabaladığını ortaya koymuş.

CHP’nin Antalya’daki kampından çıkan “ekonomi raporu”nda Türkiye’yi dış borçlandırma yolunda olduklarını Uğur şöyle yazmış:

CHP malum Antalya’da kampa girdi. Önümüzdeki seçimlerde çok iddialılar. Kemal Kılıçdaroğlu AK Parti’yi iktidarda tutan majör etkenin ekonomik istikrar ve refah olduğunu söylemez ama çok iyi bilir. Bu yüzden partinin yeni ekonomi dehası Selin Sayek Böke’nin hazırladığı “İnsan Odaklı Ekonomi ve Zenginleşen Türkiye” başlıklı belge üzerinden, CHP’lilere bol bol “beyin fırtınası” yaptırdı.

Merak edip belgeyi edindim. Âdetim olduğu üzere önce “yapılacaklar” kısmına baktım. Ama bu kez bakmaz olaydım. Misal, aşağıdaki “vaat” beni çarptı.

Anladınız mı? Ben anlamadım ama Gürsel Tekin anlamıştır kesin. Kemal bey deseniz sular seller gibi çözmüştür meseleyi. İzmirlilere “Akşam evinizde tencere kaynıyor mu” diye sormasından belliydi zaten.

Ha bu arada, cümle düşüklükleri ve gramer hataları da bana ait değil.

Selin Sayek Böke hakikaten cin gibi ve bu göreve atandığından beri her ay muntazaman “Bu ay kesin kriz çıkacak, AK Parti gidecek” diye rapor vermesiyle ünlü. Belki de “40 defa söylersem olur” diye bir batıl inanışa sahiptir, bilemedim şimdi.

Anlaşılan Selin hanımın vizyon belgesinde epey cevher var deyip gezinmeye başladım ve hakikaten yanılmadım.

CHP köylüye çok yakındır ve dilinden çok iyi anlar. O yüzden Anadolu, CHP’nin oy deposudur. Selin Sayek Böke de bunu bildiği için köylüye “Tarlası bölüne bölüne küçücük kaldı, verimli üretim yapamıyor” başlığıyla mesaj atmış. Ama keşke partideki amcaları “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun Tasarısı”nın Meclis gündeminde olduğunu, yakında yasalaşacağını, bu yasayla tarım arazilerinin devredilmesinde “tek mirasçı” döneminin başlayacağını ona söyleselerdi. Belki, bu yasanın meclis gündeminde olduğunu anlatırken laf arasında da “Hatta biz de muhalefet edip, oy vermeyeceğiz”  derlerdi.

CHP’nin ekonomi belgesi hane halkı içindeki gıda harcamalarının yüzde 30 olduğunu iddia ediyor. Kaynağı OECD… Peki, TÜİK’e göre ne? Söyleyelim: Yüzde 19,9.  Oysa bu oran 2004’te yüzde 26,5’tu.

Esasında Selin hanım bir bakıverseydi, 2004 ile 2013 TÜİK verileri arasında çok ilginç farklar bulabilirdi. Örneğin konut ve kira giderlerinin düştüğünü; lokanta, otel ve pastaneye yapılan harcamaların; tatil, turizm ve ulaştırma giderlerinin iki katına çıktığını, keza eğitim hizmetleri giderlerinde de artış olduğunu.

Ve tabii tüm bunların zenginleşmeyle alâkasını.

Selin Sayek Böke’nin “CHP’nin Ekonomik Vizyonu” raporuna göre “sofralarına iki günde bir et, balık ve tavuk koyanlar” şanslı azınlık.

Bir de grafik vermiş dediklerini kanıtlamak için ama grafik bir AK Parti iktidarı başarısına işaret ediyor.

Bakıyoruz, sofrasına iki günde bir et, balık ve tavuk koyanların oranı 2006’da yüzde 36 iken, bu oran 2013’te yüzde 60’a çıkmış.

Doktor bu ne?

Selin hanıma yine birilerinin mazot desteğinin hâlihazırda AK Parti iktidarı tarafından verildiğini, Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin zaten var olduğunu, yaşlı bakım merkezlerinin, hatta yaşlılara ve engellilere evde bakımın çok yaygın uygulandığını, yüz binlerce engelliye maaş verildiğini söylemesi gerek.

Belgenin “Hedeflerimiz” başlığı altında düşük bir cümleyle yazılan ”İç ve dış piyasalardan finanse edilebilmesi” ifadesiyle iç ve dış borçlanmayı, bu arada IMF’yi önermesine ise “pes” diyorum. Üstelik Türkiye IMF kasasına 5 milyar dolar borç koymuşken. Selin hanım ve CHP’liler bilmez ama söyleyelim:

“Bundan sonraki her IMF borcunun faizi libor artı 3 değil, libor artı Türkiye’dir.”

Aman ha “beyin fırtınası” ile  “beyin yeli”ni karıştırmayın Kemal bey! Cereyan yapar.