Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mersin yolunda uğradığı Adana’da konuştu. ‘Dik dur eğilme Adana seninle’ sloganlarıyla karşılanan başbakan Erdoğan coşkulu bir kalabalığa seslendi. Erdoğan Adanalılardan ilk dersi seçimde vermelerini istedi.
Başbakan Erdoğan eşi Emine Erdoğan ve heyetiyle birlikte Adana havaalanına indi. Erdoğan kendisini karşılayan binlerce kişiyi selamladıktan sonra bir konuşma yaptı.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları…
(…)
Sevgili kardeşlerim Aladağ’dan Ceyhan’dan Söke’den Karakaş’tan Kozan’dan Pozantı’dan Seyhan’dan Tufanbeyli’den sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
“DÜNYADA SADECE RABBİMİZE CAN BORCUMUZ VAR”
Hiç endişeniz olmasın, siz bizimle beraber yürüdüğünüz sürece milletin rotasında dimdik ayakta duran bir Ak Parti iktidarı vardır. Ve başbakanınız genel başkanınız bu can bu tende olduğu sürece şunu bilesiniz ki hiçbir şeyden Allah’ın izniyle yılmaz. Bizim bu dünyada sadece rabbimize bir can borcumuz var. Kimseye değil.
“SİZLERİ ALLAH İÇİN SEVİYORUZ”
Biz bu milletin hizmetkarıyız dedik. Ayırmadık, hiçbir zaman yüzde 50’nin partisi olmadık. Her zaman 76 milyonun partisi olduk. Batı’da ne varsa Doğu’da o olacak dedik. Gelirken bir şey söyledik hatırlayın. Biz etnik milliyetçiliğe karşıyız dedik, bölgesel milliyetçiliğe dinsel milliyetçiliye karşıyız dedik. Biz sizleri Allah için seviyoruz.
“ONLAR BAŞBAKAN’A KÜFÜR EDECEK KADAR ALÇAKTIR”
Bakınız bugün Mersin’de açılışlar yapacağız. Ayın 20’sinde Mersin’de Akdeniz Oyunları başlıyor. Gençler siz dik durun. Dikleşmeyin. Biz hani az önce söylediniz ya. Biz birkaç çapulcunun yaptıklarını yapmayız. Onlar yakarlar, yıkarlar. Çapulcunun tanımı budur zaten. Onlar kamunun mallarını yakıp yıkarlar. Sivil vatandaşın esnafın dükkanlarını tarumar ederler. Onlar sivil vatandaşın araçlarını da yakarlar yıkarlar. Onlar bu ülkenin başbakanına küfredecek kadar alçaktırlar.
“BU ÜLKEDE ÇEVRECİ BİR BAŞBAKAN VAR”
Eğer inancınıza güveniyorsanız inanç özgürlüğünden korkmayın. Eğer fikrinize güveniyorsanız fikir özgürlüğünden korkmayın. Söyleyeceğiniz bir şey varsa, eğer çevreciyseniz bu ülkede çevreci bir başbakan var. Gelirsiniz başbakan ile bunu görüşürsünüz.
Ama bu olaylar çevrecilikle alakası yok. Bu ülkede 10 yıl içinde 2 milyar 800 milyon fidan ve ağaç diken bir iktidara kimse çevrecilik dersi veremez.
“YÜZDE 95’İ GEZİ PARKI’NI BİLMEZ”
Gezi Parkı deniyor değil mi? İnanın bunların yüzde 95’i Gezi Parkı nerede diye sorun bilmezlerdi. Bunlar hayatlarında Gezi Parkı’na da gitmemişlerdir. Ama ben orada doğdum büyüdüm. Biz şu anda daha güzelini daha iyisini yapıyoruz. Çevreyi tanımına uygun olarak yapıyoruz ve yapacağız.
Öncelikle ben sizin birliğinize beraberliğinize teşekkür ediyorum. Biz bir olacağız. Beraber olacağız. İri olacağız, diri olacağız.
“DERSLERİNİ SANDIKTA VERİN”
Fakat benim sizden bir ricam var. Artık yedi ay var. Yedi ay sonra yerel seçimler olacak. Bunlara ilk dersi demokratik yollarla sandıkta vermenizi istiyorum. Sandıkta ve o dünyada yanlış yalan haberler yapanlara siz en güzel dersi yine sandıkta vereceksiniz. Çünkü Türkiye’nin büyümesini güçlenmesini hazmedemeyenler var.
Düşünebiliyor musunuz çevreci diye geçinenlere sorarsan bunlar Türkiye’de hiçbir yatırımı istemezler. Nerede ne yaparsanız yapın onun da karşısına dikilirler. Bunların bu ülkede taş üstüne taş koydukları mümkün değil.
“İSTANBUL ÇÖLDÜ”
Bu kardeşiniz İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman İstanbul çöldü. Caddeler, orta refüjleri dışardan ithal ağaç getirdim. İstanbul’u ağaçlandıran bir belediye başkanıyım. İnşallah daha güzel bir Türkiye’ye yürüyoruz. Ama bir olalım. Bir olmaya her zaman var mıyız? Ayrılık tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyin.
“2014 MART ÇOK ŞEYLERİ DEĞİŞTİRECEK”
Kapı kapı dolaşacağız. Hanım kardeşlerimden özel gayret istiyorum. Gençlerden özel gayret istiyorum. Ana kademeden özel gayret istiyorum. 2014 Mart çok şeyleri değiştirecek. Son cümleme geliyorum. Bu ülkede hedefler saptırıldı. İşte bakıyorsunuz ana muhalefetin haddini bilmez bir milletvekili çıkıyor. Genel başkanından tutun da aşağı doğru. Aynı kafa var. Benim polisime saldırıyor. Benim polisime hakaret ediyor.
“POLİSİMİZİ BUNLARA YEDİRMEYECEĞİZ”
Yani bu polis kimin polisi? Bu polis Türk polisi. Bu milletin polisi. İşte bir başkomiserimizi şehit ettiler. Ama ahlaki değerlerden nasibini almamış olanlar tweet atıyorlar. Hatay’da ölen gençle ilgili olarak intikamın alındı diyorlar. Bunlar bu denli haddini aşmış olan siyasi parti. Biz bunlara aldırmayacağız, ama polisimizi de bunlara yedirtmeyeceğiz. Bu meydanları anarşistlere teröristlere mi bırakacaktık? Neyin mücadelesini veriyorlar? Ben Adana’da şehit olan başkomiserime Allah’tan rahmet diliyorum. Tabi hamile olan eşi, geride böyle bir yavruyu da bıraktı. İnşallah sabırla onlar da geleceğe yürüyecekler.