MEDYAGUNDEM.COM- Başbakanlık Teftiş Kurulu kayıtlarına göre cuntacı bir polis şefine “Tayyip’in inleyerek çöktüğünü ve bittiğini görmek en büyük arzum” dediği saptanan ve cuntacı şeflerle yasadışı ilişkisi tespit edilen Ahmet Hakan, Medyagündem olarak açıkladığımız bu gerçeklere hiçbir cevap verememişti.
Yeni Şafak yazarı Cem Küçük de bu BTK gerçeğini köşesinde yazmıştı… Ahmet Hakan’ın düzenli saldırılarına maruz kalan ama ısrarla “ezik zenci köleleri değil patronlarını muhatap alırım” diyerek Hakan’ı muhatap almayan Sabah yazarı Rasim Ozan’ın eşi Milliyet yazarı Nagehan Alçı ise çok farklı bir yazıyla olaya müdahil oldu.
Alçı, Ahmet Hakan’a dünkü yazısıyla sert biçimde yüklenmekle kalmladı, Deniz Feneri olayıyla ilgili imalı sorular yönelterek yeni bir polemiği ateşledi… Alçı Ahmet Hakan’ın Deniz Feneri savcılarını linç ettiğini çünkü soruşturmanın kendine uzanmasından korktuğunu iddia etti. O dönem Deniz Feneri’nin Ahmet Hakan’a uzanma ihtimali Ankara adliye çevrelerinde konuşuluyordu.. Alçı’nın Hakan’a sorduğu şok Deniz Feneri soruları şöyle:
“Hesap demişken… Bizim düzenli bir şekilde ödediğimiz krediyi komik bir biçimde konu yapan, önce Deniz Feneri Savcısı Nadi Türkaslan’a verdiği ifadede söyledikleriyle, köşesinde yazdıkları arasındaki uçurumun hesabını versin. Bir de kendi gazetesi Deniz Feneri’nin üzerine giderken niye bu üç savcıyı bel altı yazılarla linç etmiş onu anlatsın. Acaba soruşturmanın kendine de uzanmasından korkmuş olabilir mi?
Ben hükümet ve cemaat HSYK’sı ortaklığıyla Deniz Feneri savcıları enterne edilirken haksızlığa uğramış bu üç insanın yanında durdum. Hem hükümete hem cemaate davanın üstünü kapattıkları için meydan okudum. Bize tamamen şeffaf kazancımızla ödediğimiz kredinin hesabını sormaya kalkan ise bu akçeli mevzuda hükümet ve cemaate biat edip savcılık ifadesinde hırsızlıkla suçladığı kişileri yazılarında can siperane savundu. Neden acaba?”