Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Şimdi Rakka meselesi var. ABD ile görüştük. ABD bu konuda çok hassas.” ifadelerini kullandı.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son birkaç yılın ülkemiz için çok zorlu geçtiğini biliyorum. Çünkü içinde yaşıyorum bunun. 2008 küresel ekonomik krizine direnen Türkiye, 2013 yılından bu yana çok ciddi bir mücadele içinde kalmıştır. Türkiye terörle mücadele vermeye devam etmektedir. Kimse bana Gezi olaylarının amacının Taksim’deki 3-5 ağaç olduğunu söyleyemez. Kimse bana bölücü terör örgütünün ve güdümündeki partinin başlattığı çukur eylemlerinin masum amaçlar taşıdığını söyleyemez. Hele 15 Temmuz’un bir ihanet girişimi olmadığını söylerse kusura bakmasın onun aklından şüphe ederim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI”
Şundan emin olunuz en kötüsü geride kaldı. Bunca saldırıya rağmen ayakları üstünde dimdik duran Türkiye’nin önünde inşallah aydınlık bir gelecek vardır. İşte 16 Nisan bitti ve biz hemen yurt dışında kendimize pazarlar aramaya başladık. İşte Limak burada.. Kuveyt’te 4,5 milyar dolarlık temel atma törenini birlikte yaptık. Bu oluşturulan piyasanın nasıl elde edildiğinin alametidir. Arkasından Hindistan, Rusya, Çin ve ABD seyahatimiz oldu.
“YENİ ATILIM DÖNEMİNİN HAZIRLIKLARINI YAPIYORUZ”
Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi yürümeyecek. Demokraside ve ekonomide yeni bir atılım döneminin hazırlıklarını yapıyoruz. Çalışan üreten yenilik peşinde olan girişimcilerimiz yeni dönemin en muteber insanları olacaktır. Ülke ve millet olarak büyüklüğümüzün farkında olmalıyız. Bu büyüklük elbette yapmamız gereken işlerin sorunların da büyük olduğu anlamına geliyor.
HER YIL 1 MİLYON YENİ İSTİHDAM ŞART!
Türkiye olarak her yıl 1 milyon yeni istihdam oluşturmak mecburiyetindeyiz. Gelişmeler 2017 ihracatının ortalamasının da yüzde 10’un altına düşmeyeceğini gösteriyor. Bu kapsamda ihracat desteklerini en üst seviyeye çıkardık. Büyüme hızımızın artması için önlemler aldık. Cazibe merkezleri projesi ile yatırımların hızla sağlanmasını sağıyoruz. Öncelik verdiğimiz sektörlerde Türkiye’nin enerji ve teknoloji geleceğini garanti altına almaya çalışıyoruz.
KENDİ DEVLERİMİZİ ORTAYA ÇIKARMALIYIZ
Öncelik verdiğimiz konu, sektörlerde kendi devlerimizi ortaya çıkarmamızdır. Enflasyonla mücadele bugün de üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. İşsizlik oranlarındaki artış son dönemin en üzücü gelişmesidir.
“İLK FIRSATTA 81 İLİN VALİSİNE SORACAĞIM”
Biliyorsunuz TOBB’da istihdam seferberliği başlatmıştım ve ilk fırsatta 81 ilimizin valisine verilen sözlerin ne kadar yerine getirildiğini soracağım. Mali disiplinden taviz veremeyiz. Şahsen en çok önem verdiğim hususlardan biri de özel sektörün finansmana kolaylıkla erişiminin sağlanmasıdır. Maalesef bu konuda bankalarla anlaşamıyoruz. Türkiye’yi ayağa kaldıracak olan finans sektörünün ihracat odaklı yatırımların büyütülmesidir. Sizlerin de desteğiyle bu konuda ortak bir aklın devreye gireceğini düşünüyorum.
“BİZ KAPIKULU DEĞİLİZ”
Bazı gerçekleri siz gözlemliyorsunuz ama biz yaşıyoruz. Yani AB dediğimiz zaman, AB Türkiye’ye kapısını açmış da Türkiye içeri mi girmemiş. 1963-2017.. 54 yıldır bu ülkeyi atfedersiniz kapısında süründüren bir AB var. Türkiye’nin günahı nede almıyorsunuz? Alınan ülkelerin hiçbirisi bizden daha iyi değil. Buyurun Bulgaristan, Yunanistan… Yunanistan’ın 400 milyar Avro borcu var ama onu el bebek gül bebek ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Ama Türkiye’ye en son referandum sürecinde yaptıklarını gördünüz. Biz kapıkulu değiliz, bizim onurumuz ve haysiyetimiz var. Eğer bizi alacaklarsa eyvallah girelim ama gerçekler ortada. 15 faslı, 35 fasla çıkardılar. Aç kapa yapılıyordu fasıllarda, bizim kabul edildiğimiz bir faslın ardından aç kapa faslı kaldırdılar. Bu kadar haince Türkiye karşıtı bir karar alınması karşısında biz ne yapacaktık. Hala bunlara yalvarıp ne olur bizi alın mı diyecektik?
“BEN BU MİLLETİN İZZETİNİ ŞEREFİNİ AYAKLAR ALTINA ALDIRMAM”
Fransa’nın bir Dışişleri Bakanı, ‘Boşuna çabalıyorsunuz sizi almayacaklar’ dedi. Fasıllarla ilgili elimizden gelen tüm gayretleri gösteriyoruz. Türkiye Cumhuriyet’inin Cumhurbaşkanı’na saldıracaksınız, Bakanlarıma izin vermeyeceksiniz, biz hala ne olur bizi alın… Arkadaşlar kusura bakmayın… Herhalde sizi kapınızda bekleten bir muhatabınızla bir yere kadar beklersiniz. Ben bu milletin izzetini şerefini ayaklar altına aldırmam.
“BU SALONDAN BİR BABAYİĞİT ÇIKARAMIYORSAK…”
Geleceğin Türkiye’sini bugünden daha güzel yapmanın yolu reformdan geçiyor. Türkiye bugün yüksek teknolojide söz sahibi olmanın savaşını veriyor. Mesafe alıyoruz, dün hayal edemediğimiz projeleri bugün hizmete alıyoruz. Bundan sonra bizim dünya çapında bilinen markalara ihtiyacımız var. Siyasi irade olarak iş adamlarımızın arkasında olduğumuzu ifade ediyoruz. Buna rağmen yerli otomobilde istenilen düzeyde olmamamız üzücü. TÜSİAD üyelerinden bu konuda cesaretli bir adım bekliyorum ve bunu TÜSİAD üyeleri yapar. Eğer bu salondan bir babayiğit çıkaramıyorsak dükkanı kapatıp gitmemiz lazım.
“SÖZÜN BİTTİĞİ NOKTADAYIZ”
Bölgemizde oluşan gelişmeler bir asır önce hazırlanan planların devrede olduğunu gösteriyor. Bu planlarda Türkiye’nin payına düşenin ne olduğunu Sevr belgesinden biliyoruz. Bu topraklardan bizi kazımak isteyenlerin hevesini İstiklal Harbi ile kursaklarında bıraktık. Bugün de terör örgütleriyle ekonomik sıkıntılarla bizi bu topraklardan kazıma isteyenlere aynı şekilde cevap vermek durumundayız. Maalesef sözün bittiği noktadayız. Bu çerçevede atılacak adımların hepsi Türkiye’yi güçlendirecektir. Sahada olmazsanız menüde olacağımızı biliyoruz. Bugün Suriye’de söz sahibi olan ülkelerden hangisi 5 yıl 10 yıl önce böyleydi.
“ANGAJMAN KURALLARI GEREĞİ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARIZ”
ABD, Rakka meselesinde çok hassas. Biz dedik ki madem siz Rakka operasyonunu kendiniz yapacaksınız, biz terör örgütleriyle birlikte böyle bir operasyonun içinde olmayız dedik. Ama arkadan şunu da söyledik: Bu terör örgütleri bizim ülkemize bir tehdit oluşturursa bizde angajman kuralları gereği üzerimize düşeni yaparız dedik. Bu şekilde ülkemize verilen sözlerin hiçbiri tutulmadığı gibi tam tersi terör örgütlerine destek verildiği bir tablo ile karşı karşıyayız.
“HER ŞEY HUZURA KAVUŞMADAN OHAL’İ KALDIRAMAYIZ”
Artık 10-20 yıl öncesinin Türkiyesi yok. 15 Temmuz ve 16 Nisan dönüm noktasıdır. Hep söylediğim gibi hep birlikte kardeş olup Türkiye olacağız. OHAL, bizim iş adamlarımızın şu anda ki işlevini engellemesi söz konusu değil. Her şey huzura kavuşmadan OHAL’i kaldıramayız. Bakınız Fransa 1,5 yıl OHAL ilan etti.
.