PKK onlarca iş makinesini yakıyor, HDP’nin yan kuruluşu Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı, eski milletvekili Emine Ayna HDP’lilerin söyleyemediğini açık açık itiraf ederek, “Özerklik için silahlı mücadele veren bir partiyiz” diyor Aydın Doğan medyası HDPKK’yı cilalamakla meşgul olduğundan bu haberleri görmüyor.
Not: Kapak görselleri ensonhaber.com sitesi manşetleridir.
Cudi Dağı’nda yapımına devam edilen duble karayolu ve tünel inşaatı sahasına giren kalabalık bir grup PKK’lı, işçileri uzaklaştıktan sonra, özel bir firmaya ait 30 iş makinesi ve aracı ateşe verip yaktı.
OPERASYON BAŞLATILDI
Burada bir süre örgüt propagandası da yaptıkları belirtilen teröristlerin, daha sonra kırsal alana doğru kaçtığı bildirildi. Haber verilmesi üzerine bölgeye gelen güvenlik güçleri, kaçan PKK’lıların yakalanması için çok yönlü operasyon başlattı.
ZARAR 7.5 MİLYON DOLAR
Şırnak’ta yakılan iş makinelerinin bir tanesi 250 bin dolar değerinde. PKK’lı teröristler yaktıkları 30 iş makinesiyle tam 7.5 milyon dolar zarara neden oldu.
KARADENİZ’İ IRAK’A BAĞLAYACAK OLAN YOL ÇALIŞMASI
PKK’lıların iş makinelerini yaktığı inşaat sahasında, Karadeniz’i Irak – Suriye sınırına bağlayacak olan yolun çalışması yapılıyor. Çalışma yapılan yol, aynı zamanda Şırnak’ı tarihi İpekyolu’na bağlayacak.
40 DAKİKALIK YOL 20 DAKİKAYA İNECEK
Cudi Dağı’nda bitmesine çok az kalan tünel, 46 kilometrelik Cizre yolunu, 37 kilometreye düşürecek, 40 dakikalık zaman süresini ise 20 dakikaya indirecek.
Emine Ayna’dan özerklik itirafı
Bir dönem milletvekilliği de yapan, HDP (DTP, BDP) grubunun en şahin vekillerinden olan Emine Ayna DBP (HDP’nin, yerel seçimlerde doğu illerinde seçime girdiği parti) Eş Başkanı olarak tartışmaya açık ifadeler kullandı.
YÖNETİME ORTAK OLACAĞIZ
Özyönetimlerin değil, devletin halkı tanımadığını ifade eden Ayna, “Farklıyız, Kürdüz ve bizi ortadan kaldıramazsınız. Bu coğrafyada yaşıyoruz ve yönetime ortak olacağız” dedi.
ÖZERKLİK İÇİN SİLAHLI MÜCADELE VEREN PARTİYİZ
Emine Ayna şunları söyledi:
“Seçilen eşbaşkanlarımız, halkın eşbaşkanlarıdır. Bu halk onları seçti ve onları seçerken kendilerini yönetenlere saygı duyulmasını ve haklarının tanınmasını istediler. Çalışmalarımızı yürütürken Ankara’ya göre değil onlara göre çalışacağımızı söyledik ve seçildik. Biz özerklik için silahlı mücadele veren bir partiyiz.
Diyorlar ya Türk’ün Gücü’nü gösterecekler. Türk ulusuna bunu mu yakıştırıyorlar. Şu an uygulanan barbarlıktır.”
En azından içlerinden biri gerçek hedeflerini açıkladı. Hala orada yol baraj yapmaya çalışan devlet büyüklerimize de söyleyecek bir çift sözüm var doğu ve güneydoğuya yaptığınız yatırımın yarısını hala yolu olmayan köylerin olduğu, karadenize, trakyaya, iç anadoluya yapsaydınız keşke hiç değilse hainlik görmez tam tersine dua alırdınız.
Devletin acil olarak doğu bölgelerine uyguladığı pozitif ayrımcılık politikasından vazgeçmesi, kamu yatırımlarını, bölgeden tahsil edilen vergilerle orantılı olarak ayarlaması gerekir. Ayrıca, iş makinaları yakılan muteahhitlerin zararı, bölgede mahalli iktidarı elinde tutan HDP’li belediyelerin ödeneğinden kesilerek anında ödenmelidir. Bölgede çalışacak olan müteahhit firma işçileri mümkün olduğu kadar orta ,kuzey ve batı bölgelerinden seçilmeli, iyi silah kullanabilenlerden her şantiyede yeterli sayıda işçi bulundurulmalı, baskın durumunda, güvenlik güçleri ulaşıncaya kadar kendilerini savunmaya yetecek silah ve muhimmat bulundurulmalıdır. Silah kullanma konusunda yetenekli olanlara gelişmiş silahları kullanması da askeri birliklerde ara sıra verilecek egitimlerle öğretilmelidir. Bu işler yapılırken namlu çeliğinden mermi çekirdeğine kadar tamamen yerli silahlar kullanılarak yerli silah sanayiinin gelişmesine fırsat verilmelidir. Özel sektörün yivli silah üretmesinin önündeki tüm engeller kaldırılıp, sivil ve askeri silah ihtiyacında yahudi silah üreticilerine mahkum olmaktan çıkılmalıdır.
Terör olaylarında yakalanan veya öldürülen pkk’lı teröristlerin belediye personeli çıkması durumunda , bu paralar teröristin kendisi, ailesi veya çalıştığı belediyeden geriye dönük olarak tamamen tahsil edilmelidir. Belediyeler teftiş edilerek terörist istihdam edilmesi engellenmelidir. Batıda kanunlara saygılı bir surette yaşayan vatandaşların ödediği vergilerle doğuda devlet eliyle terörist besleme durumuna derhal son verilmelidir. Şehit olan asker, polis ve korucuların kan bedeli, gerekirse bütün malvarlığına el konulmak suretiyle teröristlerin ailelerinden tahsil edilmelidir.
Elektirik ve suborçlarını ödemeyenlere taviz verilmemelidir. Karanlıkta oturmak isteyen, suyunu bidonla sırtında taşımak isteyen kendi bilir. Batıda yaşayıp geçimini zar zor yemin eden insanların sırtına bir de bunların külfetini yüklerseniz bir zaman sonra o insanlar, “acaba biz cebindeki paradan bezgin olan enayiler miyiz?” diye sormaya başlar.
Terör örgütleri ve destekçilerinin demokrasiyi teröre alet etmesine izin verilemez. Adamların demokrasiden anladıkları silah zoruyla oy toplamaksa, bunu fiiliyata dökebiliyorsa, orada demokrasi zaten yoktur ve lüks haline gelmiştir. Seçmen ve sandık güvenliğinin, özgür iradenin olmadığı yerde seçim yapmak, tiyatro olmanın ötesinde tam bir maskaralıktır. Terör bölgelerinin meclise temsilci göndererek hem demokrasiyi katletmesi, hem de demokrasi çığırtkanlığı yapması kabul edilemez. Böyle yerlerde seçimler süresiz olarak askıya alınmalıdır. Önce insan olmayı öğrensinler, sonra demokrasi istesinler.