MEDYAGÜNDEM- Bugün Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, Hüseyin Kıvrıkoğlu ile ilgili ezberleri bozan bir yazı daha yazdı. Yazısındaki çarpıcı bölüm şöyleydi:
———————————————————————————————————————————
Hüseyin Kıvrıkoğlu, Kıbrıs’ta şans eseri M-16 mermisinden kurtuldu. Bu orduda bir dönüm noktası oldu. Sıradaki Genelkurmay Başkanı öldürülmek istenmişti. 2000 yıllık devlet geleneği bunu kabul edemezdi. Öyle de oldu. Düğmeye basıldı. Usulca ama kararlı bir şekilde yol haritası çizildi.
Kıvrıkoğlu Paşa Genelkurmay Başkanı olduktan sonra akış hızlandı. Ama çok az kimse bunu fark etti. Çünkü öyle zamanlarda öyle demeçler veriliyordu ki “kimin kim olduğunu” anlamak imkansız oluyordu. Ama dikkatli gözler, en önemli virajlardaki sözleri not etmesini biliyordu!
Balyoz’u önleyen Hilmi Özkök’ün yükselmesini Kıvrıkoğlu sağladı.
1998’de Genelkurmay İkinci Başkanlığı’na, 1999’da 1. Ordu Komutanlığı’na, 2000’de Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na, 2002’de Genelkurmay Başkanlığı’na o getirdi.
Mesela 1999’da Hilmi Özkök, Çevik Bir’in yerine 1. Ordu Komutanlığı’na getirilirken, YAKIŞIKLI ÇEVİK PAŞA, görev devir teslim törenini protesto edip gelmiyordu!
Kıvrıkoğlu Paşa’nın yaptığı en büyük hamle 2001 yılında Edip Başer’i 2. Ordu Komutanlığı’nda bekletmesiydi! Ama daha da anlamlı darbeyi, kendisi emekli olurken yerine Kara Kuvvetleri komutanı Hilmi Paşa’yı getirerek vurmuştu. EDİP BAŞER‘i de eleyip, Özkök’ten boşalan koltuğa, Aytaç Yalman’ı atamıştı.
Yani Edip Başer Paşa’yı iki kez durdurmuştu!
Daha sonra Özkök, “Kıvrıkoğlu beni çok severdi.
Bu nedenle İkinci Başkan yapıp yanına karargaha aldı” dedi…
Zaten Kıvrıkoğlu, Özkök’ün önü kesilmesin diye Ecevit’in “Bir yıl daha uzatalım” teklifini kabul etmedi.
Önünü açtığı komutanlar, hem tezkerenin geçmesini hem Balyoz’un inmesini engelledi!
Zaten ABD’nin yaramaz çocuğu Paul Wolfowitz, Mayıs 2003’te CNN Türk’te Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand’a “Tezkere Türk Ordusu’nun tutumu nedeniyle geçmedi” diyecekti.
Balyoz’dan tutuklanan İbrahim Fırtına, Özden Örnek’e “Atamaları gördün mü? Edip Paşa’yı Kara Kuvvetleri Komutanı yapmamışlar!” demiş, Örnek de “Şok oldum” karşılığı vermişti.
Yani Balyozcular, Aytaç Yalman yerine Edip Başer’i istiyor ve bekliyordu.
Nedenini bilmiyorum ama Edip Paşa onlar için önemliydi!
Kıvrıkoğlu’nun ERGENEKON‘un bir numarası olduğu iddiaları havada uçuşurken, kimse geri dönüp de Paşa’nın icraatlarına bakmıyordu. Akılı devre dışı bırakınca büyük büyük hatalar yapıyordu!
Oysa yapılan çok açık ve netti!
Türk Ordusu ve devleti, düne kadar ABD’yi de elinde oynatan gücün elinden geri alınıyordu.
İpi dışarıda olan PATRONLAR, 28 Şubat’ta paraları çuvalla kaçırırken, Türkiye’de yeni bir sayfanın açıldığını göremedi. Bu alışkanlıkla 2001’de voliyi vurdular… Ama o, son voliydi!
Türkiye, 2002 seçimleriyle dünyadaki yerine koşmaya başladı…
Kazdıkları çukura kendileri düştü!
Geçtiğimiz gün konuştuğum önemli bir işadamı, “Keşke o hataları yapmasıydık” diye günah çıkardı…
Bu noktaya gelinmesi de güzel… Ama geç olmadı mı?
———————————————————————————————————————————————
BU GERÇEKLER BİR GÜN ORTAYA ÇIKACAKTI
Bugüne kadar medya üzerinden millete “yutturulmak” istenen senaryolar bir bir bozuluyor. Bugüne kadar bildiğimiz ezberler de artık bozuluyor.
Şimdi maddeler halinde anlatacaklarımız da “Bir gün gerçeğin ortaya çıkmak gibi kötü huyu vardır” kabilinden olacak.
Aşağıda yazdıklarımız Türkiye’de bir gün ortaya çıkması gereken gerçeklerden sadece bir bölümü…
Aslında Türkiye’de yaşanan kavga, darbeleri önleyen gizli kahramanların kim olduğu da bu detaylarda saklı.
İşte madde madde o gerçekler:
1- Şamil Tayyar’ın yıllardır sakladığı ve savcılara açıkladığı ismin Hüseyin Kıvrıkoğlu olduğu ortaya çıktı. Ergenekon sanığı Perinçek de Kıvrıkoğlu için “1 numara” demişti. Savcılığın yaptığı incelemelerde Kıvrıkoğlu’nun Ergenekon ile ilişkisini gösteren somut bir bilgiye ulaşılamadı. İnandırıcı ve somut bir delil bulamayan savcılık dosyayı kapattı.
FİLMİ GERİ SARIYORUZ
2- 2002 yılı Yüksek Askeri Şurasına gelindiğinde Jandarma Komutanlığı’ndan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geçiş yapmış iki general vardı. 1970’te Org. Semih Sancar, 1976 yılında Org. Nurettin Ersin Jandarma Komutanlığı’ndan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geçiş yapmıştı.
3- 2002 yılı Yüksek Askeri Şurasında Hüseyin Kıvrıkoğlu, 26 yıl sonra ilk kez başvurduğu bir usulle Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman’ı Edip Başer’den kıdemsiz olmasına rağmen Kara Kuvvetleri Komutanlığına önermiştir. Atama geleneklere uygun değildi. 26 yıldır başvurulmayan bir usuldü.
4– 2000 yılı yüksek askeri şurada en kıdemli general Hilmi Özkök Kara Kuvvetleri komutanı olmuştur. Edip Başer’den kıdemsiz olan Aytaç Yalman Jandarma Genel komutanı olurken, Edip Başer 2.Ordu Komutanı olmuştur. Jandarma Genel Komutanı Milli Güvenlik kuruluna katılıyor, bir yerde Kuvvet Komutanı seviyesinde bulunuyor. Işık Koşaner ve Necdet Özel Jandarma Genel Komutanlığından Genel Kurmay Başkanı oldular. Bu askeri şurada Aytaç Yalman Edip Başer’in önüne geçmiştir.
5- Hilmi Özkök Kara Kuvvetleri Komutanlığında, Edip Başer 2.Ordu Komutanlığında 2 yıl görev yapmışlardır.
6- Hüseyin Kıvrıkoğlu isteseydi 2001 yılı askeri şurasında Hilmi Özkök’ü emekliye sevk edebilirdi. Aytaç Yalman’dan kıdemli olan Edip Başer’i Kara Kuvvetleri Komutanı yapabilirdi.
7- Hüseyin Kıvrıkoğlu 2002 Yüksek Askeri Şurası’nda en kıdemli general Hilmi Özkök’ü Genelkurmay Başkanı yaparken, Kara Kuvvetleri Komutanlığa atanması gereken ikinci kıdemli general Edip Başer’i emekliye sevk etmiş, Edip Başer’den kıdemsiz olan Aytaç Yalman’ı Kara Kuvvetleri Komutanlığına önermiştir.
KIVRIKOĞLU’NUN ÖZKÖK OPERASYONU
8- Hüseyin Kıvrıkoğlu 2001 yılı askeri şurasında 1. Ordu’ya en kıdemli orgeneralin atanması teamülünden vazgeçmiş 1. Ordu Komutanlığı’na teamüller çerçevesinde Orgeneral Edip Başer’in atanması gerekirken, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan atamıştır. Edip Başer bu askeri şurada 1.Ordu komutanı da olabilirdi, Kara Kuvvetleri Komutanı da olabilirdi.
9- Hüseyin Kıvrıkoğlu teamüllerin dışına çıkmıştır, Hilmi Özkök’ü Genel Kurmay Başkanı yapmak istemeseydi teamüllerin dışına çıkarak bunu rahatlıkla yapabilirdi.
10- Hüseyin Kıvrıkoğlu teamüllerin dışına Hilmi Özkök’ü Genel Kurmay Başkanı yapmak için çıktı.
11- Aytaç Yalman, Hilmi Özkök ile birlikte darbeyi önlediler ve 1 Mart tezkeresinin kabul edilmemesinde önemli bir rol oynadılar.
KIVRIKOĞLU’NA ERGENEKON TEZGAHI
12- 22 Ocak 2009 tarihinde Ergenekon soruşturmasında 11.dalga gözaltılar başladı.
13- Birileri operasyonun Hüseyin Kıvrıkoğlu’na uzanacağını ve Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun “Polis kapıma gelirse teslim olmam” dediğini ortaya attı.
14- Hüseyin Kıvrıkoğlu Ergenekon soruşturmasını 11. dalgada yanlış yönlendirilmeye başlanacağını gördü, birileri soruşturmayı yanlış yönlendirecek kendisini hedef alacaktı.
15- Hüseyin Kıvrıkoğlu 26 Ocak 2009 tarihinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile konutunda görüşecekti ancak görüşme ertesi güne kaldı.
16- Hüseyin Kıvrıkoğlu 27 Ocak 2009 tarihinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile karargahta görüştü ve “Ergenekon soruşturması yanlış yöne götürülmek isteniyor” dedi.
17- Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüştü.
18- Aynı gün Tuncer Kılınç da gözaltına alınmıştı ancak Hüseyin Kıvrıkoğlu İlker Başbuğ görüşmesinin Tuncer Kılınç’ın gözaltına alınmasıyla ilgisi yoktu.
19- Hüseyin Kıvrıkoğlu İlker Başbuğ görüşmesi Ergenekon soruşturması 11. dalgadan itibaren yanlış yönlendirmek isteyenlerin hesaplarını bozdu. Tam da bu trafik ortasında Ergenekon sanığı Doğu Perinçek durduk yerde “Ergenekonun bin numarası Hüseyin Kıvrıkoğlu” dedi. Ergenekoncular Hüseyin Kıvrıkoğlu’nu Ergenekon operasyonuna bulaştırırsak belki bizde bu arada paçayı kurtarırız hesabı yapıyordu. Doğu Perinçek “Ergenekonun bin numarası Hüseyin Kıvrıkoğlu” diyerek neyi amaçladıklarını belli etti.
ORDU-HÜKÜMET ÇATIŞMASI O DÖNEMDEN TEZGAHLANDI
20- Ergenekon soruşturmasını yanlış yöne götürmek isteyenler Hüseyin Kıvrıkoğlu üzerinden Ordu- Hükümet çatışmasını hedefliyorlardı ve böylece Ergenekon soruşturmasını kesintiye uğratabileceklerini hesaplıyorlardı.
21- Başbakan Tayyip Erdoğan 2 gün soran 29 Ocak 2009 tarihinde Davos’ta İsrail’e “One Minute” dedi.
23- Bugün Türk dış politikasının temelini oluşturan “Barış Kuşağı” projesinin hazırlanmasına Hüseyin Kıvrıkoğlu döneminde start verildi.
24- Bugün Türk dış politikasının uygulanmasında çok önemli bir aktör olan “Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı” nın (TİKA) reorganizasyonuna Hüseyin Kıvrıkoğlu döneminde başlandı.
25- Bugün Türk dış politikasının uygulanmasında çok önemli bir aktör olan “Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı” nın (TİKA) yaptıklarına ilk askeri hibeler Hüseyin Kıvrıkoğlu döneminde başlandı.