Hz. Muhammed’e hakaretler içeren filmin yarattığı öfkenin şiddete dökülmesi üzerine dini ve siyasi liderler Müslümanlara ‘sağduyulu olup İslam’ın adını lekeleyecek tüm girişimlerden uzak durmaları’ çağrısı yaptı.
FİLMİN AMACI FİTNE ÇIKARMAK, MÜSLÜMANLAR BU TUZAĞA DÜŞMEMELİ
HZ. Muhammed’e hakaret içeren ‘Müslümanların Masumiyeti’ filminin yarattığı tepkinin şiddete dökülmesi, sağduyu çağrılarını artırdı.
-MÜSLÜMANLAR BU TUZAĞA DÜŞMEMELİ
Lübnan’daki Müslüman Alimler Heyeti Adına Şeyh Raid Huleyhal: Filmin amacı İslam çoğrafyasında fitne çıkarmak. İstemediğimiz hiçbir çatışmanın içinde olmayacağız. Müslümanlar asla bu fitne tuzağa düşmemeli.
-İSLAM’IN ADI KÖTÜYE ÇIKARILMAMALI
Dar’ul Fetva Kurumu Sekreteri Muhammed İmam: Müslümanlar, İslam’ın adını kötüye çıkaracak tüm girişimlerden uzak durmalı.
-SOĞUKKANLILIĞIMIZI KORUMALIYIZ
Endonezya Ulema Konseyi Başkanı Başkanı Ahmed Amidhan: Müslümanlar provokasyona gelmemeli, soğukkanlıklarını korumalı ve bu tür protesto düzenlenmemeli.
-HZ MUHAMMED’İ ANLATMALIYIZ
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Şeyh Yusuf El Kardavi: Tepkiler şiddet içeren saldırılarla gösterilmemeli. Tepkimizi elçiliklere saldırarak değil, Hz. Muhammed’i insanlara anlatmakla göstermeliyiz.
-BU TAM BİR PROVOKASYONDUR
Müslüman Aydınlardan Tarık Ramazan: (Democracy Now’daki ropörtajı) Bu bir provokasyondur. İlk olarak büyükelçinin öldürülmesini ve İslam dünyasındaki büyükelçiliklere yapılan saldırıları kınamak son derece önemlidir. Bunun yanı sıra, perde arkasından çatışmayı körükleyen, duygular üzerinden siyaset yapmaya çalışan, insanların sembolleriyle oynayan birileri olduğunu anlamak zorundayız.
-ELÇİLİKLERİ KORUMAK İSLAM’IN EMRİ
Mısır’da İhvan’ın siyasi kolu Hürriyet ve Adalet Partisi: Elçilikleri korumak İslam’ın emridir ve uluslararası hukukla da garanti altına alınmıştır. Elçiliklere saldırmak fitnedir. Müslüman ya da gayrimüslim herkesin, bu filme karşı barışçıl şekilde, dinler arasında fitne yaratmadan öfkelerini dile getirmeye hakları vardır. Hatta gereklidir.
-MÜSLÜMANLAR MAKUL TEPKİ GÖSTERMELİ
Mısır’daki en yüksek dini oterite olan Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip: Müslümanlar İslam’a yapılan saldırılar karşısında ‘makul tepki’ vermeli. Tepkiler İslami gerçekleri aydınlatmalı, suçluların fiillerinden dolayı masum insanları suçlamaktan kaçınılmalı. Müslümanlar uyanık olmalı ve bu tür sorunlarla uğraşırken tarafsız bakış açısı geliştirmeli.
-PROTESTO OLMALI AMA SAĞDUYULU
Mısır Müftülüğü yetkilisi İbrahim Necm: Film protestolarını destekliyorum ancak, eylemler sırasında sağduyulu davranılmalı.
-BÜYÜKELÇİLİKLERE SALDIRI CAİZ DEĞİL
İhvan liderlerinden Abdurrahman el-Berr: Büyükelçiliklere saldırı dinen caiz değil.
MÜSLÜMAN KIŞKIRTMAYA GELMEMELİ
Türkiye’deki aydınlar da şiddete dönüşen tepkiler için sağduyusu çağrısı yaptı:
-BU BİR OYUN, BU OYUNA GELMEYELİM
Prof. Dr. Bekir Karlığa (Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı ): Bu olay kasıtlı olarak tahrik ve provokasyon için yapıldı. İslam dünyasının sabrını taşırmak, Müslümanları aşırı eylemlere sevk için yazılmış bir senaryo. Toplumların tepkisi doğal bu olaylar karşısında. Ama toplumsal tepkinin içerisine provokatif ajanların katılması çok mümkün görünüyor. Bu şekilde olayı normal seyrinin dışarısına çıkarıyorlar. Bu bir oyun, oyuna gelmemek lazım. Müslümanlar zarar görüyor. Tepki gösterilmesin demiyoruz. Ama makul ölçü içerisinde yapılmalı. Protestoların can alma boyutuna varması, bir başkasının suçundan dolayı vebalsiz birinin sorumlu tutulması İslamın temel prensiplerine de aykırı. İslam alemi tepkisini yürüyüşlerle, açıklamalarla, çeşitli zeminlerdeki ifadelerle sağlamalı. Cana ve mala kastedilmemeli. Bu tür kışkırtmalara gelmemek Müslümanın görevidir.
-ZAMANLAMA OLDUKÇA İLGİNÇ
Prof. Dr. Hasan Köni (Dış Politika ve Siyaset Bilimci): Olayın zamanlaması ilginç. ABD’de seçim zamanı tam. Oysa bu film bir senedir internette duruyordu. Tam bugünlerde Arapça altyazılarla Arap kamuoyuna servis edilmesinde ciddi bir istihbarat operasyonu var. Bundan kim kazanır? Amerika değil, biz değil. İsrail kazanır. Maalesef sonuç bu.
-İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SUİSTİMALİ
Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu (İİT Genel Sekreteri): Bu şiddet Müslümanların dini hassasiyetlerini inciten bir filmin uyandırdığı duygulardan kaynaklandı. Her iki olay da ifade özgürlüğünün suistimal edilmesinin ciddi birer yansımaları. Uluslararası toplum, her iki tarafın fanatikleri tarafından gerçekleştirilen bu şiddet eylemlerinin tutsağı olmamalı.
PAPA’dan dini özgürlük mesajı: Papa 16. Benediktus, filme öfkenin etkisi altında geçen Lübnan ziyaretinde barışın ana şartının dini özgürlüğe saygı olduğunu vurguladı. Papa, ‘hoşgörü’ kavramının bağlayıcılığı olmadığını ve bunun yerini ‘dini özgürlük’ kavramının alması gerektiğini vurgulayıp “Dini özgürlük, kimsenin başkasının dinine saygı göstermemesinin gerekçesi olamaz. Bir dini yaşarken başkasının dini özgürlükleri ve yaşamasına engel olmamayı unutmayın” dedi. (STAR)
