MEDYAGÜNDEM- Cengiz Çandar, Radikal Gazetesi’ndeki köşesinde 2 gündür Şemdin Sakık’ın Ergenekon davasındaki tanıklığını sorguluyor.
Çandar, “Başbakan, ‘Ergenekon’un tuzağına mı düşürüldü? Şemdin Sakık, 14 yıl sonra tedavüle niçin sürüldü?” diye yazdı.
“Bundan üç ay önce Şemdin Sakık, bu kez, Yeni Akit gazetesi ve onun ikizi Habervaktim sitesi tarafından bana yönelik iftiralarla aradan tam 14 yıl geçtikten sonra ‘hortlatılınca’ arka arkaya üç yazı yazdım bu köşede.” dedi Çandar ama baltayı taşa vurdu. Çünkü 14 yıl değil daha 2 yıl önce Şemdin Sakık’ı “hortlatan” kendisiydi. 2 yıl önce yazdığı bir yazıda Şemdin Sakık’tan “muteber” bir adam olarak söz etmişti.
Çandar bugünkü yazısında Sakık’ı 14 yıl önceki “andıç rezaleti”nin sorumlusu gibi gösterdi, oysa 2 yıl önce bunun aksini yazmıştı.
“Aklı başında herkes, Şemdin Sakık sayesinde Ergenekon davası sürecinin ‘lekelenmek istendiğini’ de farketti. Şemdin Sakık, gizli tanığı olduğu davayla hiç ilgisi olmayacak şekilde benim de dahil olduğum isimlere iftiralar ve yalanlar yöneltti.” diye yazan Çandar, bir de şunları yazdı:
“’Devlet sistemimiz’, Şemdin Sakık’ın 14 yıl önce Genelkurmay marifetiyle hazırlanmış sahte ‘itirafları’ndan bu güne onu ‘süfli’ bir görüntüyle getirdiği ‘Ergenekon tanıklığı’yla, ‘kullanma süresi’ni tüketmişe benziyor. Şemdin Sakık’ın kamusal itibarı yeraltında. Bir dönemin ‘itirafçı’sı ve ardından ‘tetikçisi’ Yeşil’in itibarı kadar itibarı var. Şemdin Sakık, bitik bir isim. Sorun, onun isminin ötesinde.Onu kullananda.”
“Şemdin Sakık’ın kamusal itibarı yeraltında”, “Şemdin Sakık, bitik bir isim” diye yazan Çandar 2 yıl önce Sakık’ın “bitik” ve “itibarsız” olduğunu bilmiyor muydu?
17 Mart 2010 tarihli Radikal’deki yazısında Şemdin Sakık için Çandar’ın neler yazdığını okuyalım.
“Tüm ‘kirli çamaşırlar’ bir bir ortaya dökülüyorlar. ‘Gerçeklerin kötü bir huyu vardır, bir gün mutlaka ortaya çıkarlar’ hesabı.” demiş ve ortaya çıkmasından gurur duyduğu gerçekleri Şemdin Sakık’a bakın nasıl dayandırmış:
“Bir süre önce Şemdin Sakık’ın ‘Şiddetin Sefaleti’ adlı bir kitabı yayımlandı. Sakık, 1998’de Diyarbakır Jandarma İstihbarat Merkezi’nde yapılan sorgusuna Şemdinli sanığı astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in katıldıklarını belirtiyor ve ‘ülkenin ileri gelen gazeteci, yazar ve siyasetçilerinin örgütü (PKK) yardımcı olduklarını, para karşılığında örgüt propagandası yaptıklarını itiraf etmemi istediler’ diyor ve ‘onları katıldıkları tartışma programlarından ve gazete köşelerinden tanırım’ cevabını verdiği ama sorgucularını ‘ikna edemediğini’ ekliyor.
Sorguyu yapanlar Sakık’ın önüne birkaç kağıt koyuyorlar ve imzalamasını istiyorlar. Bu kağıtların ne olduğunu sorduğunda ‘Önemli şeyler değil, ifadenden arta kalanlar’ cevabını alıyor. ‘Koyu puntolarla yazılmış isimleri gödüm. Hepsi de sorguda isimleri geçen insanlardı. Belgeyi imzalamayı kabul etmedim’ karşılığını veriyor.
Ve sorgusunu dönemin 7.Kolordu Komutanı’nın (Yaşar Büyükanıt) da izlediğini bildiriyor. Sorguyu yapanlar ise daha sonra Şemdinli olayının failleri olarak ortaya çıkan isimler. Yaşar Büyükanıt onlardan ‘iyi çocuklar’ diye söz etmiş. Müebbet hapis talebiyle yargılandıkları halde, askeri yargı tarafınan serbest bırakılmışlar. Soruşturmayı yürüten savcı Ferhat Sarıkaya ise ışınlanmıştı.
Şemdin Sakık’ın anlattığı sorgu, benim adımın da dahil olduğu 1998’in meşhur ‘Andıç’ olayının arka planı. Yazdıklarının doğru olduğunu ben biliyorum, zira DGM Savcılığı’nda bana gösterilen Şemdin Sakık’ın ifadesinde bizimle ilgili olumsuz tek bir söz yoktu. Kendisinden istenen ‘itiraf’ı yapmamıştı. Bizim isimlerimiz, ‘kirli bir tertip’ ile Genelkurmay bünyesinde hazırlanan ‘Andıç’ta yer almış ve basında yayımlanması sağlanmıştı. Zaten yakın geçmişte bizzat Yaşar Büyükanıt, yapılanın ‘yanlış’ olduğunu ‘itiraf’ etmişti.”
Çandar daha 2 yıl önce Şemdin Sakık’ı tedavüle sokup, kendisi “andıç” olayının mağduru olarak Sakık’ın masumiyetini ilan etmiş, “Yazdıklarının doğru olduğunu ben biliyorum” diyerek de Sakık’a kefaletini bildirmişti.
Peki 2 yılda ne değişti?
Bugün “14 yıl sonra tedavüle sokanlar” diyerek aklınca Şemdin Sakık’ın tanıklığını Başbakan Erdoğan’a bağlayan ve onu bu işten sorumlu tutan Çandar hiç inandırıcı olamadı.
Ucu belli ki Çandar’ı rahatsız eden noktalara dokundu ve Sakık bugün kendisi için “itibarsız ve bitik bir adam” haline dönüştü.
medyagundem.com