MEDYAGÜNDEM- Bakın şu satırlara:
“Bugün… Bu saatte onbinler yine Taksim Meydanı’nda. Artık izin filan almıyor kimse. ‘Arkadaşlar Taksim’deyiz’ deniliyor. Ve onbinlar Taksim’i dolduruyor.”
Ve devam ediyorlar:
“Onbinler izin almıyor artık; onbinler Taksim’de. Ne Başbakan Erdoğan’ın ne de İstanbul Valisi Mutlu’nun sesi çıkıyor. 2 ay önce ne kadar güvenli konuşuyordu. Şimdi nutku tutuldu… Halkın önünde kim durabilmiş ki…”
Ne diyor açıkça Soner Yalçın’ın Oda TV’si:
“Biz hukuk tanımıyoruz. Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu kabul etmiyoruz.”
Bunu hangi kisve altında yapıyorlar?
Gazetecilik.
Soner Yalçın ve Oda TV’si, Hakan Aygün ve Halk TV’si.
Biri ekrandan terör estiriyor, diğeri karanlık ininde sokakları terörize edecek planlar ve tahrik taktikleriyle hükümeti devirmeye uğraşıyor.
Başta Doğan medyası olmak üzere “sivil darbe planı” ile sokakları terörize edip hükümet devirme rüyası gören medyanın akıl hocası Soner Yalçın…
Sitesinden her türlü yalan haberlerle, tahrik dolu yayınlarıyla hukuksuzluk çağrısı yapılıyor.
Sanki burası muz cumhuriyeti.
İlke, ahlak, tutarlılık falan tanımıyorlar. Çözüm sürecini sabote etmek için savaştılar şimdi birden “direnLice” diyerek BDP ve Kürtlere operasyon çekiyorlar. Aynı anda hem kemalist, hem ulusalcı, hem faşist, hem de PKK’lı olabiliyorlar. Türkiye hukuk devletiyse, Türkiye büyük devletse bu gazeteci görünümlü “teröristlere” gerekeni yapar, aynen Silivri’ye postalar…
Savcıları göreve çağırıyoruz. Bu iş Oda TV davası değil. Gözümüzün içine baka baka “darbe girişimi”, “kışkırtma”, “hukuk tanımazlık” yapılıyor ve Türkiye bu üç beş tane azgın çapulcuyu izliyor.
Mesele basın özgürlüğü meselesi değil artık.
Düne kadar askere “emret komutanım” çeken postal yalayıcıları şimdi “iş başa düştü” deyip, darbecilik oynamaya başladılar.
Bu ülke bu çapulcuların oyuncağı değil…
Sitesinden “hukuk tanımayın, izin almayın sokaklara çıkın” diyen bir adama gazeteci falan denmez alenen “provokatör” ve “terörist” denir.
Ve devlet de gerekeni yapmak zorundadır.
medyagundem.com