MEDYAGUNDEM.COM- Bir katil ve diktatörün ayağına gidip, “yalakalık” ve “yandaşlık” adına en pespaye, en rezil, en “yalama” işe imza atan dingiller, bugün Türkiye’de bir de “demokrasi dersi” vermeye kalkmıyorlar mı? Önce elinizdeki kanı temizleyin haysiyetsizler.
İşte Yurt gazetesi. CHP’nin yayın organı. Sahibi CHP’li milletvekili.
Katil Esed’in sarayını ayak yoluna çevirdiler. Birkaç gündür Esed ile yapılan röportaj yayınlanıyor. Ama ne röportaj… “Yalama”nın da bir haysiyeti varsa yerle bir ettiler; yani o derece haysiyetsizce katil yaladılar!
Dingilin sorduğu soruya bakın:
“Suriye’de cezaevlerinde kaç gazeteci var, kaç öğrenci ya da akademisyen var. Kaç idam kararının altına imza attınız? Siz diktatör müsünüz?”
Soruyla nasıl “yalama”lık yapılır görün. Diyor ki yani kısaca aslında dingil; “Suriye’de cezaevlerinde gazeteci yok, akademisyen yok, öğrenci yok. İdam zaten yok, siz diktatör olamazsınız ki…”
100 binden fazla insanı katleden bir teröriste böyle de yaltaklanan, böylesine aşağılıkça gazetecilik yapanların aslında medyadaki demokrasi katilleri olduğunu bilmemiz için kaç örnek daha vermemiz gerekecek.
Unutmayın “diktatör”, “otoriter” diye en çok havlayanlar aslında “diktatörlük” peşinde koşan faşistlerdir…
Suriye’de cezaevlerinde gazetecinin, akademisyenin olmaması kadar normal bir şey var mı? Hepsinin infaz edildiği bir ülkede cezaevinde gazeteci, akademisyen vesaire olur mu, öküz? Kafasına sıktırıp çöplüğe atılan bir ülkede, idam kararına imza atmaya ne gerek var ki, öküz! Yok, dünyanın en demokrat adamı, hatta demokrasiyi antik Yunandan bu tarafa taşıyan bir ailenin mensubu, son varisi öküz!