Sabah gazetesinde Engin Ardıç’ın “Ey Türk ihtiyarlığı!” başlıklı yazısı şöyle…
Eskiden seçme yaşı 21’di. Sonra 18’e indi.
Eskiden seçilme yaşı 30’du. Sonra 25’e indi.
Bunu AKP iktidarı başardı.
Bunu başaran iktidarın, cumhurbaşkanı olabilme yaşını niçin 40’ta tuttuğu, bir soru işaretidir.
Fakat Mehmet Barlas’ın dediği gibi, Tayyip Erdoğan’a yapılan haksızlıklarla, ona atılan iftiralarla, edilen hakaretlerle başa çıkmaya çalıştığımızdan, iktidarın eleştirmemiz gereken bazı uygulamalarını eleştirmeye fırsat kalmıyor…
Şimdi, anayasa değişikliği halk tarafından onaylanınca, seçilme yaşı da 18’e inecek.
Eski düzenin savunucusu CHP’yi bu fena halde rahatsız ediyor!
“Statüko şampiyonu” Kılıçdaroğlu, gençlerin seçme hakkına itiraz edemiyor ama seçilme hakkına karşıdır. 18 yaşını doldurmuş gençlere meclis kapısının yedi yıl daha kapalı tutulmasından yanadır.
Bunu kabul edecek misin ey Türk gençliği?
Etmeyeceksen evet oyu vereceksin.
Ve de soracaksın yaşlılara: “Bir insanın 18 yaşında seçme hakkının olması ama seçilme hakkının olmaması nasıl bir çelişkidir?” Bunun mantığı var mıdır? Yoktur.
“Olgunlaşma” falan gerekçe gösterilecekse, bu bir sorunsa, aynı sorun iş oy vermeye gelince de geçerli olsa gerektir.
Peki Kılıçdaroğlu bu çelişkisine nasıl bir gerekçe gösteriyor?
“Kendi çocuklarını askere göndermemek için bunu yapıyorlar” diyor.
Oysa, değişiklik teklifinin 76. maddesi, “askerlikle ilişiği olanlara” seçilme hakkını vermiyor!
Eski maddede “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar” diyordu…
Yani yaştan başka değişen bir şey yok, çocuğunu askere göndermemek gibi bir “münafıklık” ancak Kılıçdaroğlu’nun kafasında mevcut. 18 yaşında milletvekili olursun, askerliğini de “dönünce” yaparsın.
Herhalde “çağ dışına” çıkıncaya kadar mebus olacak değilsin, altı seçim üstüste.
Bir önemli nokta daha var:
Kılıçdaroğlu hep “erkekleri” düşünüyor da ne hikmetse “kızlar” hiç aklına gelmiyor!
Eh, hazrette yaş yetmiş iş bitmiş, doğaldır belki de.
Kızlar da vatandaş değiller mi Kemal Bey?
Hem askerlikle de hiçbir işleri yok, daha ne? Hiçbir iktidar mensubuna “kızını askere göndermek istemiyor” diye yüklenemezsin, gülerler.
Açık konuş, mecliste “başı örtülü AKP milletvekili genç kız” görmek istemiyorsun.
Kadın mebus dediğin, şöyle azıcık kilolu, yaşını başını almış, durmuş oturmuş, tayyör- etekli bir “Atatürk rahibesi” olmalı…
Afet Hanım falan gibi… Kısa kır saçlı bir bozkır güzeli… Yakasında altı oklu rozet tabii…
Ey Türk ihtiyarlığı! Birinci vazifen, gençlere yer açmaktır. “Türk istikbalinin evladına” engel çıkarma. Atatürk cumhuriyeti sana emanet etmedi, onlara etti.