Tahşiyeci isimli grubun sohbet evine, kumpas kurmak amacıyla 5 yıl önce bomba koyan Paralelci polislerin, olay gecesi görevli olmadıkları halde, evin çevresinde karargâh kurdukları ortaya çıktı.
Tahşiyecilere yönelik kumpas çerçevesinde geçen hafta gözaltına alınan şüphelilere yönelik suçlamaların detayları belli oldu. 2010 yılında Paralel polisler tarafından gerçekleştirilen Tahşiye operasyonunda bir sohbet evinde ele geçtiği iddia edilen bombaları, Paralel Yapı’ya mensup polislerin koyduğuna dair deliller elde edilmesi üzerine operasyon için düğmeye basıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Fetullah Gülen hakkında ilk yakalama kararı Tahşiye kumpası dosyasından verilmişti. Gülen hakkındaki bu somut yasal işlemleri doğuran Tahşiye kumpası soruşturmasında mağdurlarının sohbet ve eğitim yeri olarak kullandığı evde bulunan bombaları polislerin koyduğu tespit edildi.
ETKİLİ ZARAR VERMEK İÇİN…
Savcılık, 22 Ocak 2010 tarihinde Tahşiyeciler olarak bilinen gruba yönelik İstanbul Bahçelievler’de Turgut Yıldırım’ın sorumluluğunda olan evde yapılan aramanın detaylarını araştırdı. O dönem istihbarat ve terör şubede görev yapan 25 polisin, görev alanları olmamasına rağmen bombaların bulunduğu evin çevresinde olaydan önceki gece adeta karargâh kurdukları belirlendi. Bomba ve mühimmatların istihbarat şube müdürlüğü ile terörle mücadele şube müdürlüğü görevlilerinin iş birliği içinde müşteki Turgut Yıldırım’ın yetki ve inisiyatifindeki ikamete konulduğu anlaşıldı. Polislerin, aleyhinde çalışma yürütülen grubun silahlı terör örgütü vasfını alması için bomba ve askeri mühimmat konulması eylemini gerçekleştirdikleri iddia edildi. Savcılık, görevli polislerin o dönem kullandıkları telefon numaraları üzerinde detaylı araştırma yaptırdı ve polislere ait telefonların tam da o gece Bahçelievler’deki evin çevresinden sinyal verdiği tespit edildi. 25 kadar polisin telefonlarının, aramadan bir gece önce saat 20.00 ile 04.00 arasında sohbet evi çevresinden sinyal verdiği anlaşıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü o polislerden hiçbirisinin o gece söz konusu ev civarında görevli olmadığına dair savcılığa bilgi verdi. Özellikle İstihbarat Şubenin Organize Suçları konu edinen R Büro amirliği, görevlilerinin kendi konuları olmamasına rağmen evin çevresinde bulunmalarını şüpheli buldu. Sorgularında ev etrafında neden bulunduklarını izah edemeyen polisler “Hatırlamıyorum” demekle yetindi.
SOHBET EVİNİ ARADILAR
Bomba bulunan evin sahibi Turgut Yıldırım’ın da bu adreste değil başka bir evde kaldığını saptayan savcılık, 22 Ocak 2010 sabahı arama için eve gelen polisler kimseyi bulamayınca Yıldırım’ın yaşadığı eve giderek kendisini çağırdı. Oysa ne Turgut Yıldırım’ın yaşadığı ne de bombaların ele geçtiği eve dair bir izleme kararı yoktu. Buna rağmen o evde bomba olduğunun ve Turgut Yıldırım’ın nerede yaşadığının bilinmesi, dikkat çekici bir diğer ayrıntı. Üstelik Yıldırım’ın evinde hiç arama da yapılmadı. Arama yapılan ikamette kamera ile çekim yaptığı anlaşılan S.O, isimli polis memurunun çekmiş olduğu kayıtlar ise kayıp… S.O. ifadesinde görüntüleri amirine teslim ettiğini ve akıbetini bilmediğini belirtti. O dönem hazırlanan bomba irtibat raporunda, ele geçen bombaların başka bir yerde benzerinin olmadığı iddia ediliyordu. Ancak, son yapılan araştırmada benzer seriden bombaların, Ergenekon soruşturmasında Zir Vadisi, Gölbaşı ve Poyrazköy kazılarında ele geçenlerle aynı seri ve kafileden olduğu ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Fetullah Gülen hakkında ilk yakalama kararı Tahşiye kumpası dosyasından verilmişti.
İZMİR’DE PARALEL OPERASYON
İzmir’de Paralel Yapı’ya finansal destek sağladıkları iddia edilen bir vakıf ile vakfa bağlı 2 hastanede arama yapılarak bazı evraklara ve bilgisayarlara el konuldu. yanı sıra İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi, Türk Tabipler Vakfı (TÜTAV) ile vakfın kurucusu olduğu İzmir’deki Şifa Hastanesi, Şifa Üniversitesi Bornova Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde dün bir operasyon yaptı. Dosya kapsamında, aralarında profesörlerin de yer aldığı vakfın yöneticisi konumundaki 8 kişinin ifadelerine başvurulacağı kaydedildi. Vakıfla bağlantısı bulunan Bursa’daki bir işletmede de arama yapıldığı, evraklara ve bilgisayar kayıtlarına el konulduğu belirtildi.
(SABAH)