Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu bugün “Bazen karamsarlığa düşüyorsam, sebebi…” başlıklı yazısında adına merkez medya denilen yapının nasıl Türkiye için tehlikeli olduğunu anlattı. İşte yazısı:
Bugün lafı uzatmadan ve “analiz” modasına uymadan dümdüz yazacağım.
Soru şu: “Türkiye nasıl huzura kavuşur; bu süreç nasıl başlar?”
Bu soruya cevap vermek için uluslararası veya ulusal çerçevede yorumlara kalkışmadan…
Siyasi, iktisadi, sosyal derinliklere girmeden…
Sadece fikrimi…
Daha doğrusu…
Yıllar boyu bu sektörde çalışarak edindiğim tecrübe sonucu bende oluşan inancı dile getireceğim.
Bunu bir kez olsun net biçimde yazayım ki, bundan sonra bu köşede yazdıklarımın zemininde karamsarlık veya en hafifinden kekre bir tat bulacak okurlarım o duygunun kaynağını bilsinler.
HİÇBİR İLLEGAL ÖRGÜT, YABANCI İSTİHBARAT SERVİSİ BU MEDYA KADAR ÜLKEYE ZARAR VERMEDİ
Hani bir zamanlar “merkez medya” denirdi onlara…
Kendilerinin böyle adlandırıldığını duyduklarında hindi gibi kabarırlardı.
Hakikaten de hem medyanın, hem devletin, hem de her türden karanlık faaliyetin merkezindeydiler.
Bana sorarsanız…
Hiçbir illegal örgüt, hiçbir yabancı istihbarat servisi bu medya kadar ülkeye zarar vermemiştir.
Maalesef…
Ne yazık ki…
Hâlâ da hemen hemen aynı yerdeler.
Güçlerini sanıldığı kadar kaybetmediler.
Sadece millet onların yüzünü tanıdı, direniyor.
Yoksa bu medya sırtını Batı’daki karanlık ağabeylerine ve içerdeki oligarşik sermayeye dayayıp siyaseti ve sokağı dizayn etmek için misyoner gibi çalışıp ortalığı karıştırmayı sürdürüyor.
Problem de tam orada.
BOĞAZLARINA KADAR PİSLİK İÇİNDELER
Son zamanlarda onlara “beyaz medya” diyorum, belki fark etmişsinizdir.
Temiz pak bir yanları olduğu için değil elbette. Bunu söylemeye bile gerek yok!
Boğazlarına kadar pislik içindeler.
Bu medyaya “beyaz” dememin nedeni şu…
Kendi varlıklarını “zenciler” üzerinden ve onlara karşı tanımlıyorlar.
Kendileri gibi olmayan, kendilerininkine benzer biçimde yaşamayı hedeflemeyen herkesi küçümsüyor, hatta iğreniyorlar.
Çürümüş hayatlarının kokusunu pek şık bir “hayat tarzı” ideolojisiyle parfümleyerek örtüyorlar.
Neyse…
BU MEDYA VARLIĞINI SÜRDÜRDÜKÇE TÜRKİYE ASLA HUZUR BULAMAYACAK
Lafı uzatmayayım.
Söyleyeceğim şey şu…
İşte bu beyaz medya aynı yapı, aynı insanlar, aynı ilişkiler ve aynı kafayla varlığını sürdürdükçe Türkiye asla huzur bulamayacak; iyiye, doğruya, güzele yönelik her sosyal dönüşüm çabası baltalanacak.
Bilin ki…
Bazen karamsarlığa düşüyorsam…
Millete ve milletin siyasi temsiline güvenmediğimden değil…
Bu medyadaki çakalların becerisi ve etkisini bildiğimden…