Ünlü tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, üçüncü köprüye ismi verilen Yavuz Sultan Selim’in Aleviler tarafından yanlış anlaşıldığını belirterek, “40 bin Alevi’yi kestiği, katliam yaptığı gibi görüşlerin hiçbir tutarlı dayanağı yoktur” dedi.
Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, dün temeli atılan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim’in isminin verilmesi üzerine Alevilerin ortaya koyduğu tepkiyi yorumladı. İHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim’in adının verilmesini önemli bulduğunu belirterek, “Yavuz Sultan Selim Osmanlı’da birlik ve beraberliğin simgesi olan bir padişahtır. Türk ve İslam dünyasını birleştiren, halifeliği Osmanlı’ya getiren çok önemli bir padişahtır. Diğer taraftan Yavuz Sultan Selim ülkemizde özellikle Cumhuriyet döneminde veya ondan öncesinde Aleviler tarafından yanlış anlaşılmış bir padişahtır. 40 bin Alevi’yi kestiği, katliam yaptığı gibi görüşlerin hiçbir tutarlı dayanağı yoktur. Buna Cumhuriyet döneminin en önemli tarihçilerimiz bunun son derece abartılı olduğunu, asla böyle bir hadisenin gerçekleşmediğini ifade etmişlerdir. Günümüzde de tarih ilminin kriterleriyle hareket eden tarihçilerin hiçbirisi bunun gerçekleştiğini söylememektedir. Dolayısıyla bu konuya ilmi ölçüler içerisinde bakılmalı” diye konuştu.
Yavuz Sultan Selim’in Alevileri katletmek bir yana, Şah İsmail’in Anadolu’da çıkardığı ve 50 bin kişinin öldürüldüğü isyanlara mani olduğunu anlatan Prof. Dr. Şimşirgil, şunları söyledi:
“Anadolu’nun bir parçalanma projesini ortadan kaldırmıştır. Aslında Anadolu’yu kan gölüne çeviren Şah İsmail’dir diyebiliriz. Yavuz Sultan Selim buna mani olmuştur. Ama bir iki kaynağın asla gerçeği olmayan ifadesini Alevi vatandaşlarımız bu konuyu anlamadan, çok da araştırmadan, sadece duyumlara dayalı olarak ifade etmektedirler. Türkiye’de zaman zaman romanlardan, dizilerden ne kadar tarihin bugün de görmekteyiz. Nice dizilerin, romanların veya filmlerin tarihle hiçbir bağlantısının olmadığını, taban tabana zıt olduğunu, neredeyse tek bir karesinin doğru olmadığına hep beraber şahit olmaktayız. Dolayısıyla Yavuz Sultan Selim’in Alevi katliamı da böyle bir görüşe dayanır. Yani hiçbir tarihi vesikası olmayan, yanlış olarak kurgulanmış, yanlış ifade edilmiş bir şeyin ortaya konulmasıdır. Böyle bir görüşten hareket edilerek tarihimizin en önemli bir simasına, en büyük padişahına böyle bir karşı çıkışı bir talihsizlik olarak da değerlendirmekteyim.”
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, 40 bin kişinin öldürüldüğü iddialarının sadece Yavuz Sultan Selim döneminin önemli alimlerinden İdrisi Bitlisi’nin kitabında yer aldığını ifade ederek, “Şayet Alevilere bakarsak İdrisi Bitlisi’yi hiç sevmezler, hiç takdir etmezler, hiçbir sözünü kabul etmezler. Eğer İdrisi Bitlisi’yi kabul edeceksek her yönüyle kabul etmek lazım. İdrisi Bitlisi’nin biraz da Şii düşmanlığıyla, İran’ın yaptıklarını bildiği için, o bölgeden geldiği için bunu abartılı bir şekilde kullandığını bütün tarihçiler kabul eder. Tek bir kaynakta geçen bir husustur bu” dedi. (İHA)
