İstanbul Cumhuriyet Savcısı Demir, içinde bazı yargı mensuplarının da olduğu bir yapının Başbakan Erdoğan’a darbe yapmak istediğini belirterek, “Yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına inanan hâkim ve savcılara” darbeye karşı çıkma, seslerini yükseltme çağrısı yaptı.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir bir kısım yargı mensuplarının da aralarında bulunduğu bir yapının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a darbe yapmak istediğini belirterek, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına inanan sessiz çoğunluktan, yani hâkim ve savcılardan, darbeye karşı çıkmalarını, demokrasiye, yargı bağımsızlığına, tarafsızlığına ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na sahip çıkmalarını, seslerini yükseltmelerini, bekliyorum” dedi.
ADALET.ORG’A YAZDI
Hâkim ve savcıların mesleki sorunları ile gündeme ilişkin görüşlerini dile getirdiği adalet.org sitesinde “Darbeye karşı çıkalım” başlıklı bir yazı kaleme alan Mehmet Demir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yargının içinde de uzantıları bulunan bir kısım yapı tarafından darbe yapılmak istendiğini belirtti.
HSYK’DAN DARBEYE DESTEK
Savcı Demir yazısında şunları kaydetti: “Son günlerde, soruşturmalar nedeniyle meydana getirilen ortam ve psikolojik algıya bu ülkenin Başbakanı ‘darbe girişimi’ dedi. Darbecilerin emniyet ayağını yetkisi dâhilinde görevden uzaklaştırdı. Başbakanın bu tespiti yargıda görevli olan ayağı için bir suç duyurusu olarak kabul edilerek HSYK tarafından derhal gereğine tevessül edilmesi gerekirken, HSYK’ nın bir kısım üyeleri, darbe girişiminde bulunanları desteklemek anlamına gelecek şekilde hükümete karşı bildiri yayınladı. Yani görevine giren konuda kılını kıpırdatmazken, görevi olmayan konuda derhal harekete geçti.
BİLDİRİ ADALET TARİHİNDE İLK
Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yetki ve görevinin gereğini yaparak, soruşturmanın selameti ve yargının tarafsızlığını güvenceye almak için savcıların görevlerini değiştirdi. Adalet tarihinde hiç olmayan bir şekilde savcı bildiri yayınladı. Bunun üzerine yargıya sızan bir kısım yapı mensupları ile geçmişte bunlarla kanlı bıçaklı hasım olan bir kesim Başsavcıya karşı ve darbeye destek olan açıklamalar yaptılar. Yargının hiçbir yönü için bir araya gelemeyen bu yapılar,hükümeti devirme hususunda hemen kucaklaştılar. Sanki bütün yargıya hâkimlermiş gibi de görüntü oluşturdular.
YARGININ TEMSİLCİSİ DEĞİLLER
Bunlar yargının temsilcisi olmadıkları gibi, yargıya hâkim de değiller. Bu noktada, milletin geleceği ve yüksek menfaatleri için, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına inanan sessiz çoğunluktan yani hâkim ve savcılardan, darbeye karşı çıkmalarını, demokrasiye, yargı bağımsızlığına, yargının tarafsızlığına ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na sahip çıkmalarını, seslerini yükseltmelerini, bekliyorum. Yolsuzluklara karşı da tam bir hâkimsavcı gibi davranmalarını bekliyorum. Şuncu veya buncu olmayan tüm meslektaşlarıma saygılarımı sunuyorum.” (SABAH)
28 Şubat’ın Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’ın ‘MİLİTAN DEMOKRASİ’sini bilmeyen var mı? Emine Ülker Tarhan’ın “Evet, ben anneliği de militanca yaptım. Ben birçok şeyi militanca yaptım. Onun bir parçası hissederek kendimi ve o davanın uğruna, feda geleneğine inanarak yaptım. Orada verimli olacak adama ihtiyacımız yok bizim. Bize orada dik duracak adam lazım. YARSAV’ın haklarını koruyacak, yani YARSAV’IN MİLİTANI olacak adam lazım bize. Başka bir şeye ihtiyaç yok. Kendi kendimize hazırlarız bir raporumuzu, orada militan bize lazım” bu sözlerini de bilmeyen var mı? Yok! Yok! Yok! Bugüne geldiğimizde bu olayların birer bire gerçekleşmesi tesadüf mü? Hayır! Şuanda Militanlıktan Teröristliğe geçiş sürecinde miyiz?