Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Zaman ve Oda TV’nin Gezici Araştırma Şirketi çalışanlarının gözaltına alındığını yazdı ama yine doğru çıkmadı.
Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet gazeteleri ile Oda TV gibi sitelerin “Gezici Araştırma Şirketi” üzerinden yapmak istedikleri manipülasyon (hileli yönlendirme) polisin “bölge yetki alanımızda bile değil” açıklaması ile ortaya çıktı. Şahıs ve anketörler arasında geçen olayı polis gözaltısı göstermek isteyen medya gruplarının “haberleri ne kadar çarpıttığı” dikkat çekti.
Habere konu olayı araştırmadan ve konunun tek tarafının sosyal medya beyanlarını dikkate alarak yaptıkları haberler, polisi zan altından bırakırken, düşmanlıkların ve siyaset odaklı mesleki körlüğün hangi boyuta vardığını gösterdi.
Olay “Gezi Araştırma Şirketi” hesabından atılan bir tweet ile başladı. Sahada anket çalışması yapan anketörlerin gözaltına alındığını ve Murat Gezici’nin karakola gittiği duyuruldu. Atılan tweet’te “Şu an @geziciarastirma şirketinin sahada araştırma yapan anketörleri gözaltına alınarak çalışmaları engelleniyor @mrtgezici emniyete gidiyor” denildi.
Sözcü ve Odatv sitesi “AKP’ye karşı yaptığı anketlerle tanınan Gezi Araştırma Şirketi” ifadesiyle anketlere amacı dışında misyon yükledi, literatüre “siyasi partiye karşı anket” söylemiyle yeni bir “iş(anket) yapış modeli” ekledi.
Hürriyet, çarpıtma haberini “Gezici Araştırma Şirketinin anketörleri, bugün İstanbul’da saha araştırması yaparken gözaltına alındı” şeklinde yaptı. Oysa gözaltı söz konusu değildi.
Cumhuriyet kopyala yapıştır haberciliğin kurbanı oldu. Haberi bire bir Hürriyet’ten alıntıydı. Aynı çarpıtmaya istemiyor olsa bile ortak oldu.
“Kopyala yapıştır” haberciliğin bir diğer kahramanı da Zaman Gazetesi idi.Onlardaki iddia daha vahimdi önce gözaltına alındıkları ardından serbest bırakıldıklarını yazdı.
Gazetelerin ve internet sitelerinin Murat Gezici’nin başında bulunduğu anket şirketinin twitter hesabına ve sahadaki anketörlerin beyanına bakarak sorgulamadan haber yapması kamuoyuna karşı medya kuruluşlarının sorumsuzluğu gözler önüne serdi.
Polisin gözaltıları iddiasında bulunan medya kuruluşları “hekim kontrolü ve sağlık muayenesine gitme” zorunluluğunu atladılar.
Adalet Bakanlığı’nın “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği”nin “Sağlık Kontrolü” başlıklı 9. madesinde “Yakalanan kişinin gözaltına alınacak olması veya zor kullanılarak yakalanması hâllerinde hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumu belirlenir” deniliyor.
İstanbul Ümraniye Emniyet Müdürü Hüseyin Göllüce, konuyla ilgili açıklamasında olayla ilgili gerçek durumu açıkladı. Bölge Ümraniye polisinin yetki alanında bile değildi. Emniyete rızaları ile şikayetçi vatandaş ile gelmişlerdi.
Ümraniye Emniyeti’nden, tarafların resmi beyanlarından alınarak, yapılan açıklamada anketörler; Bulgurlu Caddesinde Sarıçiçek Sokak üzerinde, Cumhuriyet mahallesinde bir kapıyı çalıyor. Kapısını çaldığı vatandaş, kendisini Cumhurbaşkanlığına bağlı polislerden biri olarak tanıtıyor. Şahıs anketörlere ‘Kapı kapı dolaşarak rahatsızlık vermek suç’ diyerek, devam ederlerse kendilerini gözaltına aldıracağını beyan ediyor. Anketörler de ilgili şahsı buyrun polis merkezine beraber gidelim diye davet ediyorlar. Bunun üzerine şahıs anketörlere kapıyı kapatıp, emniyete gidiyor. Kendilerinin tehdit edildiği iddiası beyanlara yansıyor.
Konuyla ilgili tarafların beyanlarını dikkate alan Ümraniye Emniyet Müdürlüğü, taraflar arasındaki diyaloğun geçtiği bölgenin Üsküdar Emniyetine bağlı olduğunu ve işlem yapmak için Üsküdar Doğancılar Polis Merkezi’ne gitmeleri gerektiğini izah ediyor. Çay ikram ederek tarafları uğurluyor.
(Haber7)