Müslümanların camide imam eşliğinde nikah kıydırmasının halen yasak olduğu ülkemizde, Hristiyanlar ve Yahudiler, ibadethanelerinde hem resmi hem dini nikahlarını gerçekleştirebiliyor. Bunun son örneği Edirne’de yaşandı. Tarihi Büyük Sinagog’ta 41 yıl aradan sonra Yahudi bir çiftin nikahları haham tarafından kıyıldı.
Müslümanlar ‘öz yurtlarında parya’ muamelesi görmeye devam ediyor. Hristiyanlar kilisede, Yahudiler sinagogda evlenebilirken, Müslümanların camide imam eşliğinde evlenmesi halen yasak.
Edirne’de restore edilen Büyük Sinagog’ta 41 yıl aradan sonra ilk defa Yahudi bir çiftin nikah töreni gerçekleştirildi. Musevi Cemaati’nin Edirne’deki tek temsilcisi işadamı Rifat Mitrani’nin kızları Güneş Mitrani ile İstanbul Musevi Cemaati’nden Anita ve Selim Esentürk’ün oğulları Harun Esentürk için düğün töreni yapıldı. Yahudilerin kutsal kitabı olan Tevrat’tan bölümlerin okunduğu törende, dini ve resmi nikah da sinagogda kıyıldı.
YAHUDİLER VE HRİSTİYANLAR KIYDIRABİLİYOR
Halkın tamamına yakınının İslam dinine mensup olduğu ülkemizde, Müslümanların nikah kıyarken dini vecibelerini özgürce yerine getirmesi halen yasakken, azınlık statüsündeki Yahudiler ve Hristiyanların kendi ibadethanelerinde nikahlarını kıydırabilmesi dikkat çekiyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarıyla birlikte camide imamların nikah kıymasının yasaklandığı ülkemizde, Yahudiler ve Hristiyanlar kendi dini liderleri öncülüğünde hem resmi hem dini nikahlarını kıydırabiliyor. Bunun en son örneği ise Edirne’de yaşandı. Yahudi Cemaati mensubu iki aile, çocuklarının düğün merasimini ve dini ile resmi nikahını göğüslerini gere gere singogda kıydırdı.
MÜSLÜMANA NİKAH İŞKENCESİ
Müslümanlar ise dini nikahlarını kıydırabilmesi için öncelikle resmi nikah işlemlerini gerçekleştirmesi gerekiyor. Hiçbir şartla camide nikah kıydıramıyor. Resmi nikahtan önce dini nikah yaptırdığında nikahı kıyan imam ve nikahı kıyılan kişilere çok ağır yaptırımlar uygulanıyor. Müslümanlara yönelik uygulanan dini nikah yasağı AK Parti iktidarı ile birlikte nispeten hafiflese de hiçbir kanuni dayanağı yok. İnsan neslinin helal yoldan devam etmesi amacıyla bütün semavi dinlerce teşvik edilen nikah akdinin hukuki boyutunun yanında dini boyutlarının da olunduğunun bilinmesine rağmen, tek parti diktatoryası ile birlikte Müslümanlara yönelik uygulanan çift başlı nikah işkencesi bir zulüm nişanesi olarak hayatımızdaki yerini koruyor.
MUHTAR KIYABİLİYORKEN MÜFTÜYE YASAK!
Muhtarların bile gerektiğinde nikah kıyma yetkisine sahip olduğunun bilinmesine rağmen müftülere ve imamlara bu yetkinin verilmemesi sistemdeki çarpıklığı bir kez daha gözler önüne seriyor. İnandığı dinin vecibelerini yerine getirerek nikah kıydırmak isteyen Müslüman bir bireye her türlü zorluğun çıkarıldığı ülkemizde; azınlık statüsündeki gayrimüslimlerin kendi dinin inançlarının gerekliliğini hiçbir zorlukla karşılaşmadan yerine getirmesi ve resmi nikahlarını bile din adamlarının nezaretinde kıydırması, Müslümanların halen en temel haklarını özgürce yerine getiremediğini bir kez daha ortaya koydu.
(YENİ AKİT)
