MEDYAGÜNDEM- Kürt sorununun çözümü konusunda tarihi bir çözüm sürecindeyken, barıştan yana olumlu tavır göstermesi beklenen bazı gazetecilerin hali düşündürücü.
İşte Cengiz Çandar…
Kürt sorununun çözümü konusunda yıllardır kalem oynattı, “barış” dedi, “çözüm” diye mücadele etti, tam da o dediği süreç hayata geçti, Çandar “tornistan” yaptı.
Çandar şimdi çözümü dinamitlemek işin uğraşıyor.
İşte Radikal’de bugünkü yazısı…
Yazısı tamamen İmralı ile gelişen çözüm sürecini sabote etmek, zehirlemek, olumsuz bir hava yaratmak işin kaleme alınmış.
“Başbakan’ın attığı adımların seçim hesabıyla yapıldığı kaygısı yaygın” diyerek yazısına başlayan Çandar’ın özellikle Başbakan Erdoğan’a yönelik kişisel nefretinin artık gözünü karattığı, vicdanını körelttiği, ruhunu ele geçirdiği anlaşılıyor.
“Diyarbakır’dan izlenimler” aktardığıı yazısına bakıldığında Çandar öyle bir hava yansıtıyor ki, tüm Diyarbakırlılar çözüm sürecinden ümitsizler!
“Diyarbakır’ın da ‘süreç’ konusunda coşkulu bir heyecan yaşamadığımı, bu anlamda Hakkâri’den farklı olmadığını gördüm. Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan’dan oluşan bir heyetin bir gün önce İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmüş olması, İmralı dönüşünde ‘süreç’ten ‘tarihi’ olarak söz ettiğinin aktarılması bile Diyarbakır’daki havayı çok etkilememişe benziyor sanki.” diyen Çandar, şu zehirli ifadelere de köşesinde yer veriyor:
“Diyarbakır-Hakkâri ekseninde yaşayan insanlar, sadece Türkiye’nin –hatta dünyanın önemli bir bölümünün- ‘en politize’ insan kitlesinin yaşadığı alanlar olmakla kalmıyor; aynı zamanda ülkenin ‘en çok çekmiş’ insan kitlesinin yaşadığı alanlar. Bu nedenle, ‘sütten ağzı çok yanmış’ bu alanın ‘yoğurdu üfleyerek yemek’te ısrar etmesinin anlaşılır bir yanı var.”
Ama asıl “zehir” Öcalan’la ilgili şu ifadeler:
“Bir başka soru ‘Kürtler kandırılır mı?’ Bu soruyu bana soran Yüksekova Haber gazetesine ‘Kürtler, ‘süreç’e ilişkin bu kez sadece hükümeti dinleme durumunda değiller ki. Abdullah Öcalan ‘süreç’in merkezinde. Bu soruyu sormak ‘Abdullah Öcalan Kürtleri kandırır mı’ diye sormak anlamına gelmiyor mu?’ cevabını verdim.
‘Fırat’ın doğusu’nda ‘süreç’e yönelik olarak apaçık belirgin mesafe ve hissedilen soğukluk, Abdullah Öcalan tarafından kandırılabilecekleri kaygısından mı kaynaklanıyor?
Böyle bir değerlendirmeyi kimseden duyamazsınız. Ancak, hükümet çevreleri, ‘Abdullah Öcalan’ın çıtayı tahminlerin çok ötesinde düşük tutması’ndan ötürü kendisine ‘olumlu’ yaklaşırken Kürtlerin ‘çıtası’ hiç düşük durmuyor. Öyle gözükmüyor.
Diyarbakır’ın havası da öyle…”
Çandar bu zehirli satırlarıyla Öcalan’ın örgüt içindeki meşruiyyetini ve çözüm sürecindeki rolünü sabote etmeye çalışıyor.
Anlaşılan Türkiye’de Kürt sorununun çözümü konusunnda büyük bir umut ışığı doğarken, Cengiz Çandar gibi isimlerin sırf ego, hırs ve “benmerkezcilikleri” kendi kendilerini tasfiyesi sürecine de yol açmış görünüyor.
medyagundem.com
şu sosyalistleri anlamak zor değil aslında.türk solcuları pk üzerinden orgazm oluıyorlardı.şimdi bu orgazm elllerinden gidiyor gibi ee bu erotik solcuların tatmin vasıtası olmasa nereye saldırıp orgazm olacaklar.dertleri kürtler falan değil.onlar orgazmın peşindeler. bulurlar birilerini derken dhkp-c tutuklamaları oldu oda gitti gidiyor, filistin kalmadı nereye gidecekler mezarı unutmuşlar orada toprak bile bunları kabul etmez.onun için zavallı kürtlerin ismiyle pkklı orgazmın telaşına düşmüşler.ama yemezler artık geçti o günler hakkari diyarbakır yalanlarını kimse yemez.o hasanınıda yanına allsın bayramlıklarını üzerlerine geçirip amerikaya uçsunlar abd onlara orgazm olacakları coğrafya bulur.