Halk arasında kin ve nefreti yaymak, Türkiye’yi yangın yerine çevirmek için her fırsatta kullanılan sahte sosyal medya hesapları, yeniden aktifleşti. Toplumun farklı kesimlerinden gözüküp, tek merkezden yönetilen hesaplar üzerinden, yeni bir kaos dalgası oluşturmak isteniyor.
Bölgedeki tüm terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye, başta DEAŞ-PKK-PYD ve DHKP-C gibi örgütlerin hedefi oluyor. 2016 yılında düzenlenen saldırılarda onlarca vatandaş hayatını kaybederken, tüm Türkiye yasa boğuldu. Ancak her saldırının ardından toplumu germeyi ve bir iç savaş çıkartmayı hedefleyen karanlık odaklar, aynı taktikle saldırdı. Son olarak terör örgütü DEAŞ’ın İstanbul Ortaköy’de bir eğlence kulübüne düzenlediği saldırının ardından, benzer bir tablo oluştu.
Hepsi ayrı kılıf altında
Toplumun her kesiminden büyük tepki toplayan saldırıyla birlikte sağduyu çağrıları yapılırken, sosyal medya üzerinden harekete geçen sahte hesaplar topluluğu sahneye çıktı. Bir kısmı DEAŞ’ın hain saldırısı üzerinden toplumun muhafazakar-dindar kesimini hedef aldı, bir kısmı ise eli kanlı teröristleri överek gerilimi artırmaya çalıştı, yılbaşı kutlamalarını hedef alan sözlerle vatandaşı tahrik etti. Trol ordusunun kin ve nefreti büyüterek iç savaş ortamı oluşturma çabası, halkın sağduyusu sonucu yine boşa çıkarıldı. Her saldırının ardından ortaya çıkarak benzer provokasyonlara imza atan sahte hesaplar, tek bir merkezden yönetiliyor. Kullanılan görseller, yapılan paylaşımlar, başlatılan sosyal medya kampanyaları kapsamında toplumun farklı kesimlerindenmiş gibi gözüken sahte hesaplar, kendi görüşlerine yakın olan gerçek sosyal medya kullanıcılarını örgütlüyor. Öte yandan, toplum tarafından kabul gören kutsal değerler, temsilciler ve sembollere hakaretler yağdırarak ayrıştırma yaratılmaya çalışılıyor.
Aynı taktik kullanıldı
Söz konusu ekip, Türkiye’ye milyonlarca liraya mal olan Gezi Parkı eylemlerinde algı operasyonlarına imza atmıştı. Polisin gerçek mermi kullandığı yalanı sosyal medya üzerinden dolaşıma sokulmuş, eylemlere katılmayan vatandaşlara ‘güvenlik güçlerine karşı ayaklanın’ çağrısı yapılmıştı. Güvenlik güçlerini açık hedef haline getiren trol ordusu, asılsız haberlerle iç savaş ortamı oluşturmaya çalışmıştı. Bunlardan bir kısmı da, eylemleri körükleyen medya kuruluşları tarafından ‘gerçekmiş’ gibi kullanılmıştı. Yine aynı dönemde, bu sahte sosyal medya hesaplarının tek bir merkezden yönetildiği defalarca gündeme gelmişti.
Nasıl yapılıyor?
Türkiye’de en sık kullanılan sosyal medya platformları olan Facebook ve Twitter sitelerinden yüzlerce ve binlerce hesap açılıyor. Bazıları Kemalist, bazıları ulusalcı, bazıları dindar, bazıları ateist kılıfına sokulan hesapların gerçek kullanıcılara aitmiş gibi göstermek için sahte görseller kullanılıyor. Bilgisayar yazılımı sayesinde, önceden belirlenmiş kelime ve söylemler, hedef kitleye ulaşacak şekilde planlanan hesaplardan paylaşılıyor. Tüm bu işlemler, resmi kurum ve kuruluşlar tarafından yer tespiti yapılamaması amacıyla sanal gizlenme programları ‘WPN’ler üzerinden gerçekleştiriliyor. Sosyal medya üzerinden dolaşıma sokulan nefret söylemi ya da yalan haber, gerçek kullanıcıların da katkısıyla milyonlarca kişiye ulaşıyor.
-GÜNEŞ-