İsmailağa Camii’nde sabah namazının ardından cemaate vaaz ederke Mustafa Erdal tarafından bıçaklanarak katledilen Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin, son vaazlarında; Türkiye’de Fetullah Gülen tarafından gündeme getirilen dinlerarası diyalog çalışmalarına ve hoşgörü kavramına karşı konuştuğu ortaya çıktı.
İsmailağa Camii’nde sabah namazının ardından cemaate vaaz ederken Mustafa Erdal tarafından bıçaklanarak katledilen Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin, şehid edilmeden önceki son vaazlarına ulaşıldı. İsmailağa Cemaati’nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi’nin yerine geçeceği ifade edilen, hayatını ilme vakfeden ve 5 yabancı dil bilen Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin son vaazlarında; Türkiye’de Fetullah Gülen tarafından gündeme getirilen dinlerarası diyalog çalışmalarına ve hoşgörü kavramına karşı konuşmalar yaptığı ortaya çıktı.
“PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN ALTERNATİFİ YOKTUR”
Bayram Ali Öztürk, şehid edilmeden önceki vaazlarından birinde; “Batıda diyalog miyalog, dinlerarası diyalog konuşuluyor. Bana bak, benimle dalga geçme. Önce tarihte haksız yere döktüğün kanların hesabını ver, ondan sonra gel benimle konuş” ifadelerini kullanmış.
Bayram Ali Öztürk başka bir vaazında ise Hıristiyan ve Yahudilerle diyaloğun çirkin şeyler olduğunu hatırlatarak, “Peygamber Efendimizin alternatifi yoktur. Getirmiş olduğu sistemin alternatifi yoktur” demiş.
Soruşturmaya paralel engel
• Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin, 3 Eylül 2006 tarihinde İsmailağa Camii’nde bıçaklanarak şehid edilmesinin ardından başlatılan, daha sonra özel yetkili savcılara devredilen soruşturmanın paralel devlet yapılanması tarafından 7 yıldır davaya dönüştürülmediği ifade ediliyor.
KANSIZ VE DURAN SÜMENALTI YAPTI
• Cinayet soruşturması; 2011/431 sayılı dosya numarasıyla Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’a devredildi. Pehlivan’ın Yargıtay üyeliğine seçilmesinin ardından dosya, Ergenekon’a da bakan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’a verildi. Kansız’dan da, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Salim Duran’a devredildi.
17-25 ARALIK’TA ETKİN ROL ALDILAR
• Soruşturmayı örtbas ettiği iddia edilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cihan Kansız ve Salim Duran, kirli 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmalarının ardından görevlerinden alınmıştı.
Bayram Ali Öztürk Hocaefendi, şehid edilmeden önceki son vaazlarında şunları söylüyor:
‘İslâm’dan taviz vererek uzlaşma’
• “Cabir İbni Hamid, Hasan Hanefi, Arakon. Bu adamlar modernist tipler. Sempozyumda; İslam’a yeni izahlar getirmek ve hatta biraz da İslam’dan taviz vermek suretiyle Batıyla uzlaşma ve paralellik olan insanlar konuşturuldu. Çok iyi yetişmek lazım. Bu adamlar karşısında tutunmak için temel hakikatlere çok iyi vakıf olmak lazım.”
‘İlk geliştiren gavur İgnatius’
• “Dün bir kitap aldım Cizvitler isminde. Bu Hıristiyanlıkta bir tarikat. Cizvit tarikatı. Çok eski bir Hıristiyan cemaati. Kitabı yayımlanan ve doktora tezi yapan adam, dinler arası diyaloğun temsilcisidir. Nedir bu Hıristiyan tarikatı? Bugün Batı’nın kafasını, anlayışını ve düşüncesini yönlendiren bir cemaat bu. Bu cemaatin başı İgnatius. Yüzyıllar önce dinler arası diyalog tezini ilk defa geliştiren de gavur İgnatius.” (AKİT)
“Batıda diyalog miyalog, dinlerarası diyalog konuşuluyor. Bana bak, benimle dalga geçme. Önce tarihte haksız yere döktüğün kanların hesabını ver, ondan sonra gel benimle konuş” ne demek istemiş olabilir? Necip Hablemitoğlu, İhsan Güven ve eşinin cinayetlerinden mi bahsediyordu? Bayram Ali Hocanın bu konuşmalarının yaptığı dönemin PİÇ/OÇ terör örgütlerinin astığı astık, kestiği kestik olduğu dönemler olduğu de bir gerçektir. Ayrıca davanın bu savcılarda olması da dikkat çekicidir. Dosyanın yeniden açılması, hatta Mecliste araştırma komisyonu kurulması gerekmektedir.