Takvim gazetesi yazarı Ergün Diler, Diyarbakır’da yaşanan ve Erdoğan’ın da “Bunun bedelini ödeyecekler.” dediği bayrak olayının arka planını yazdı.
Diyarbakır’da yaşanan bayrak olayının lobiler tarafından ortaya konulan bir oyun olduğunu söyleyen Ergün Diler, meselenin Türk Kürt kardeşliğini bitirmek olduğunu dile getirdi. “Sen Gülen’i istersen oradaki lobiler de içeride kendini gösterip tehdit yağdırırdı!” diyen Diler, Lice olaylarının ve bayrak provokasyonunun bu paketin bir parçası olduğunu söyledi.
İşte Diler’in yazısı:
Gezi olaylarının yıldönümü gelip kapıya dayandığında çok yakın dostlarımızla konuşurken benim de fikrimi almak isteyenler oldu! Geride kalan bir yılda neler olduğunu düşündüm…
Karşımızdaki adamların kafasının nasıl çalıştığını bildiğim için GEZİ benim için çok bir şey ifade etmiyordu. Daha önce söylediğim gibi aynı suda iki kere yıkanmazlardı!
GEZİ’DEN SONRA TEK ADRES GÜNEYDOĞU!
Başka bir şey yapmaları gerekiyordu! Onlar gibi ben de vakit ayırıp “NE OLABİLİR?” sorusuna cevap aradım! Tek adres vardı! O da Güneydoğu idi… Zaten bunun için çok fazla işaret verilmişti! Dünya basınına baktığınızda ve paralel yapı ile ilgili yazılanları altalta koyduğunuzda BARIŞI İSTEMEYEN GÜÇLERİ çok rahat görüyordunuz!
Galiba 5 Haziran’dı!
MÜFTİGİL’İN SÖZLERİ…
Yani birkaç gün önce! Burada PARALEL YAPI’nın dışarıyla ilişkisini kuran ve yöneten Süleyman Hamit Müftigil’in sözlerini hatırlatmıştım… Müftigil şunları söylüyordu: ABD’de yapılan Kürt Kongresi’ni İsrail destekliyor. Bu kongre sonrası İmralı (Öcalan) bertaraf edilecek, artık tekrar silahlı ve çatışmalı bir dönem geliyor. Barzani de bertaraf edilecek, Erdoğan da…
Müftigil, çok önemli bir İSİMLE üç kez üst üste görüştüğünü kaydedip karşısındaki muhatabına büyük gururla “Dünyada bunu gerçekleştirebilecek benim dışımda biri var mı?” diye soruyordu …
Yani Güneydoğu’daki suskunluğun bozulacağının en büyük işaretini o veriyordu!
Çünkü Müftigiller, 17 Aralık’tan sonra “Ne hükümet kalacak ne de Erdoğan!” diye düşünüyor ve plan yapıyordu!
Erdoğan gidince de BARIŞIN esamesi okunmayacaktı!
BÜYÜK HEDEF: TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ
Büyük hedef buydu! Türk-Kürt kardeşliği engellenecek, savaş geri gelecek ve kan akacaktı! Bu toprakların çocukları, anaları, babaları yine ağlayacaktı!
Gözyaşı dinmeyecekti! İstenilen buydu! İşte şimdi geliyorlar! Gelmeye çabalıyorlar…
Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’ndaki TÜRK BAYRAĞI’nın kendini bilmez biri tarafından indirilmesi karşı taraf için atılacak en provokatif ve en anlamlı adımdı! BARIŞI SİLMEK isteyecek olanların geleceği en hassas ve en kutsal yer BAYRAK‘tı!
Asker ne kadar sağduyulu davransa da, konu indirilen BAYRAK olduğu için içeride hem hükümete hem Özel Paşa’ya saldırılar başlayacaktı!
Rahatsızlık verilecekti! CHP ve MHP de buna yaslanıp sokağın nabzını artıracak davranışlarda bulunacaktı!
Oslo’da, Gezi’de, 7 Şubat’ta alamadıkları sonucu BAYRAK üzerinden elde etmeye çalışacaklardı!
Peki ne istiyorlardı? İşte üzerinde durulması gereken nokta buydu!
AVRUPA İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ…
Düne kadar Erdoğan ne zaman Amerika’ya gitse, BEYAZ SARAY yoluna girer girmez PKK tabelası adı altında AVRUPALI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ kanlı eylemlere kalkışırdı! Gelenler PKK kıyafeti içindeki DIŞ GÜÇLERDİ!
Mesela Tokat’ta PKK eylem yapıyordu! Reşadiye’de askere pusu kuruyordu! Garip ama gerçekti! PKK orada ne arıyordu? Nasıl oradaki dağlarda, bayırlarda ellerinde silahla gezebiliyorlardı?
Akla aykırı bir şeyler vardı! İçerideki her eylemin DIŞARIDA sonuç almak için yapıldığı pek hatırımıza gelmezdi! Acı ve gözyaşı hakim olur, akıl devredışı kalır, hislerimizle giderdik! Devlet yıllarca böyle yaptı! Kurulan her oyunun ortasında bulduk kendimizi!
KURULAN TEZGAHI GÖREMEDİK!
Bize kurulan tezgahı göremedik! Silahla sonuç alacağımızı düşündük, yanıldık!
BAYRAK olayı bunların daha da üstünde bir eylemdi! BAYRAK milyonlarca insanı gölgesinde birleştirirdi! Şimdi bu metodla gelip BAYRAK üzerinden hem Erdoğan, hem Özel, hem de Öcalan’la birlikte BARIŞ isteyen KÜRTLERhedefe konuldu! Çok sonuçlu bir operasyonla karşı karşıyayız! Ve düğmeye basanlar Öcalan’ı kenarda bırakacak güce sahipler!
Basın ve sosyal medyanın kullanacağı ve köpürteceği bu eylemin arkasında gözden uzak tutulmaması gereken başka önemli ayrıntılar daha var!
GÜLEN’İN İADESİNİ İSTERSEN BÖYLE OLUR!
17 Aralık’tan sonra Ankara’nın hedefi haline gelen Fethullah Gülen’in iadesi istendi! Washington ne diyeceğini düşünürken Dışişleri’nin etkili ismi Feridun Sinirlioğlu’nun ABD’ye yapacağı ziyaret çok önemli hale geldi! Yani ısrarın bir sonucu olması gerekiyordu!
Bunu da ancak içeride görebilirdik!
Sen Gülen’i istersen oradaki lobiler de içeride kendini gösterip tehdit yağdırırdı! Bir de tam bu zamanda İRAN LİDERİ RUHANİ de geliyorsa o mesajın bir an önce net bir şekilde verilmesi şarttı!
Diyarbakır olayları, Lice’deki terör, bayrağın indirilmesi böyle bir paketin ürünüydü!
Bölgedeki Kürt petrolünün CEYHAN’dan dünya ile buluşmasını sağlar ve SÜNNİ-Şİİ kavgası çıkarmak isteyenlerin önüne geçersen birileri gelmek durumunda kalırdı!
Ama yine de bütün bu saldırıların ortak hedefi Erdoğan’dı!
Dışarıda ellerini buluşturan güçler Erdoğansız bir Türkiye düşlüyor!
Tasfiyesi için anlaşma bile yaptılar!
Hoş kurdukları her tezgah başlarında patladı ama yine de gelecekler!
Bu kez kanlı bir şekilde!
Hedefleri bu!
Erdoğan’ı KÖŞK’e çıkarmamak için değil siyasetten silmek için gelecekler!
Bu saatten sonra söz milletin!
Türk, Kürt herkes BARIŞIN yanında yer almalı!
Operasyonları yapanların ekmeğine yağ sürülmemeli!
Sağduyu ve akıl galip gelmeli!
Bizden istedikleri çocuklarımızın kanı! Geleceğimiz!
Türk-Kürt kardeşliğinin son bulması!
Yoksulluk, terör, cenaze, gözyaşı, acı dolu bir Türkiye ile hedefi olmayan, bölünmeye yüz tutmuş bir ülke hayali kuruyorlar!
PKK içinde AVRUPA’ya aklını ve vicdanını vermişler bunun için en önde!
ABD’deki lobiler de işin arkasında!
Kuşatma ile çökertip CUMHURİYET tarihinin en büyük faturasını ödetmek istiyorlar!
Türk ve Kürt’ten başka herkesin kazanacağı bir savaşın fitilini ateşlemek için saldırıyorlar!
Bu kadar sınavı vermiş bir millet bunu da atlatır! İlk kez son viraja bu kadar yaklaştık!
Sahip çıkalım!
Sonrası yok çünkü!