Tutuklanan Baransu’nun deşifre ettiği olası Ertuğrul Harekât Planı’nın ardından Yunanistan, olası bir taarruzu engellemek için Karaağaç bölgesinde göçmenleri bahane ederek hendekler açtı.
Balyoz davasındaki kumpas iddialarıyla ilgili tutuklanan ve gizli kalması gereken askeri belgeleri deşifre etmekle suçlanan Mehmet Baransu, çok kirli bir tezgahta daha yer aldı. Balyoz Darbe Planı’na ilişkin soruşturma, Mehmet Baransu’nun Taraf gazetesindeki haberleri ihbar kabul edilerek 20 Ocak 2010’da başlatılmıştı. Baransu’nun haberlerine göre, 5- 7 Mart 2003’te 1. Ordu’da Plan Semineri adı altında Balyoz Darbe Planı masaya yatırılmıştı. Baransu daha sonra savcılığa teslim ettiği bu belgeleri imha ettiklerini açıklamıştı.
SAYGUN ANLATTI
Baransu’nun kendilerine kumpas kurduğunu savunan Balyoz davası sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun’un ifadeleri dikkati çekti. Saygun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na verdiği ifadede, 3. Kolordu Komutanı olarak katıldığı seminerde 1. Ordu’ya ait çok gizli harekat ve savaş planlarının masaya yatırıldığını, Baransu’nun bavulunda da bu seminerin ses kayıtlarıyla gizli askeri evraklar bulunduğunu söyledi. Bunlardan biri de “Ertuğrul Harekât Planı”ydı. Saygun, seminerde planın adını açıkça değil de “Egemen Harekât Planı” diye dile getirdiklerini belirtti. Savcılık, adli emanette bulunan seminere ait ses kasetlerini çıkardı. Kasetlerin 1/10’dan 10/10’a kadar numaralandırıldığı ancak 6/10 olarak numaralandırılması gereken ses kasetinin sadece 6 rakamı ile numaralandığı görüldü. Kasette ise Saygun’un Egemen Harekât Planı sunumunu değil de Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’nın bir deprem sunumunun yer aldığı anlaşıldı. Ayrıca Saygun ve diğer Balyoz sanıklarına göre, Egemen Harekât Planı, Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarması halinde başvurulacak askeri tedbirleri ve gerekirse girişilecek askeri harekatı belirleyen bir plandı. Baransu ve özel yetkili savcıların planları deşifre ettiğini anlattı. Devlet sırrı niteliğindeki bu çok gizli bilgilerin sızması üzerine Yunanistan da bir savaş durumunda asıl taarruzun olacağı Karaağaç bölgesinde harekâtı imkansız kılmak için kaçak göçmenleri bahane ederek hendekler kazdırdı.
BAVULU TESLİM ALAN POLİSLER DARBEYE TEŞEBBÜSTEN TUTUKLU
Mehmet Baransu’nun bavuluyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29 Ocak 2010’da tutulan “Teslim Alma ve El Koyma Tutanağı”nda ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Tutanağa imza atan savcılar 7 Şubat MİT soruşturmasının savcısı Bilal Bayraktar ve Şike soruşturması savcısı Mehmet Berk. Baransu’ya nezaret eden polisler ise 25 Aralık darbe teşebbüsü nedeniyle tutuklanan eski İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy, Selam kumpası kapsamında tutuklanan başkomiser Erkan Ünal ve polis memuru Mücahit Gökoğlu. Baransu bavulu teslim etmek için Bayraktar’ı aradığını, Aksoy’un da gazeteye geldiğini söylemişti.
YALANLARI DEŞİFRE OLDU
Taraf yazarı Baransu’nun savcılık ve mahkeme sorgularında, “Daha önce Balyoz belgeleri ile ilgili devletin gizli belgelerini ifşa etmekten yargılanıp beraat ettim” iddiası Taraf ve diğer Paralel medya tarafından öne çıkarıldı. Ancak iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı. Sabah Özel İstihbarat Bölümü’nün yaptığı araştırmaya göre, Baransu Taraf gazetesinde “Aslan Paşa’nın Suçlu Kulakları” başlığı ile yaptığı haberde Genelkurmay Başkanlığı’na ait ve 2 bin kişinin yasadışı dinlendiğini iddia ettiği aracı fotoğraflayıp plakasını deşifre etti. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı devletin güvenliği veya iç veya dış yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgiler içeren belge ve fotoğrafların gazetede yayımlandığı yönünde savcılığa ihbarda bulundu. Savcılık da Baransu hakkında “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilşkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçu kapsamında iddianame hazırladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Baransu hakkında beraat kararı verdi. Beraat gerekçesi olarak da gizli belge fotoğrafın söz konusu olmadığını ve suçlamaya yönelik yeterli delil elde edilemediğini gerekçe gösterdi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık HSYK tarafından Yargıtay üyeliğine atanırken diğer iki üye 17-25 Aralık sonrasında ağır ceza başkanlıklarından alınmıştı.
(SABAH)