Eski Başbakan Mesut Yılmaz, FETÖ lideri Gülen hakkında “İadesinin ABD yargısında labirente gireceğinden endişeliyim” dedi.
Eski Başbakan Mesut Yılmaz, ABD ziyareti esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı New York’taki ‘Türkiye’deki Başarısız Darbe Girişiminin Anatomisi’ panelini yönetti.
Darbe girişiminin ardından FETÖ’nün bir terör örgütü olduğunu, Avrupa ve Amerika’da katıldığı panellerde tek tek anlatan Yılmaz Hürriyet’e verdiği röportajında, Amerika’da sürdürdüğü faaliyetler hakkında bilgi verdi:
GÜLEN MİLLİ DEĞİL, PROJEDİR
Bana göre Gülen örgütü milli değil, uluslar arası bir projedir. 170 ülkeye el atmış olması, ülkeye hizmet değil, kendisine verilen global görevin gereğidir. Arkasındaki güçler de çok çok profesyonel.
ÇOK SAYGILI, KİBAR BİRİNİN TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİ OLDUĞUNU KİM ANLAYABİLİRDİ Kİ
İtiraf edeyim ki, gördüğüm o çok mütevazı, çok saygılı, her sözünü tartarak konuşan insanın böyle bir terör örgütüne liderlik yapabileceğini o tarihlerde hiç aklımdan geçirmedim. Beni uyaran hadise bu hareket mensuplarının zaman içinde devletin istihbarat birimlerine aşırı ilgi duymaları ve bu birimlerde görevlendirilen kişilerin Cemaat’e yakınlık söylentileri oldu. Bu konudaki şüphelerimi zaman zaman rahmetli Ecevit’le de paylaştım ve tartıştım.
DARBENİN BAŞARISIZ OLMASI BATI MEDYASI İÇİN SÜRPRİZ OLDU
Ben uzun süre Almanya ve Avusturya’da yaşadım, ikisinin basınını da yakından takip ederim. Darbe gecesi Türk medyasıyla onlar arasında uçurum vardı. Darbenin başarıya ulaşmamış olması adeta Batı medyası için sürpriz oldu.
EN BÜYÜK DELİL, HULUSİ AKAR’IN İFADESİ
Bu yönde hızlı bir gelişme olmasını ister misiniz deseydiniz cevabı çok kolaydı. Tabii ki isterim. Ama çok fazla umudum yok. Gerek bu örgütün yapısal özelliği, gerekse bunun arkasındaki güçlerin kendilerini kamufle maharetinden dolayı yargının bu konuda bir karar vermek için ihtiyaç duyacağı somut delillere ulaşılabileceğinden ciddi kuşkum var. Şu ana kadar Türkiye’de delil diye ifade ettiğimiz şeylerin önemli bir bölümü sanık ifadeleridir. Sanık ifadelerinin baskı altında alındığı argümanı Batı’da her zaman rağbet gören bir argümandır. Bence en önemlisi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ifadesidir. Darbeciler eğer onu Fetullah Hoca ile görüştürmek istiyorlarsa bu o bağlantının en somut delilidir.