1 Kasım’da İstanbul’dan milletvekili seçilerek aktif siyasete dönen, duayen politikacı İsmail Kahraman Star’a konuştu: 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşadıklarımız Türkiye’de sistemin tıkandığını ve başkanlığın ne kadar gerekli olduğunu gösterdi.
Refah Partisi döneminde devlet bakanlığı yapan AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Kahraman, Star’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. 7 Haziran’da alınan sonucu kimsenin beklemediğinin ifade eden Kahraman, 1 Kasım’da ise AK Parti’nin büyük bir zafer kazandığını söyledi. 7 Haziran’daki seçimin Başbakanlık Sistemi’nin ülke için elzemiyetini ortaya koyduğunu vurgulayan Kahraman, şöyle konuştu:
“Başkanlık Sistemi Türkiye için lüzumdur. Türkiye gibi büyük bir ülkede istikrar bakımından Başkanlık Sistemi lazımdır. Eğer 7 Haziran Başkanlık seçimi olsaydı 1 Kasım olmazdı. Seçim biter ülkeyi kimin idare edeceği belli olurdu.”
Başkanlık Sistemi denilence insanların aklına Amerika’daki federal sistemin geldiğine dikkati çeken Kahraman, şöyle devam etti:
“İnsanlar ‘Kopma olur mu?’ diye düşünüyor ama biz üniter yapıdan vazgeçmiyoruz. Bizim sistemimizde aynı mahalli idareler devam edecek. Türkiye Başkanlık Sitemi’ne er ya da geç geçecek. Zira Başkanlık Sistemi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için değil, Türkiye için lazım olan bir sistemdir. Başkanlık Sistemi demokrasiye, şeffaflığa çok daha uygundur.
KUVVETLER AYRILIĞI
Başkanlık Sistemi’nde kuvvetler ayrılığı katı olarak vardır. Bir güç öbürüne karışmaz. Yani yasama, yürütme ve yargının arasında duvarlar vardır birbirlerine karışamazlar. Bütçe doğrudan doğruya yasamaya aittir. Başkan bütçe sunamaz, Meclis bütçeyi yapar. Başkan ve bakanları Meclis’teki müzakerelere katılamazlar. Yasamadaki bir insan yürütmedeki kimseler için her türlü tahkikata girişebilir. Başkan parlamentodan birini bakan yapmak istiyorsa o kişi ancak yasamadaki görevinden istifa ettiği takdirde bakan olabilir.”
ÜLKE RAHATLAR
1982 Anayasası’nın Türkiye’ye dar geldiğine de dikkati çeken Kahraman, “Koca Türkiye bu elbisenin içine sığmıyor. Yüzde 45’i değişmiş bir anayasa var. Yepyeni bir anayasa yapılması ama Başkanlık esasına dayalı olarak yapılması lazım. Başkanlık olduğu zaman Türkiye çok rahatlayacak. Anayasa 17 defa değişti. Anayasa’daki 177 maddenin 79 maddesi değişti. Toplamda yüzde 45 ‘i değişti. Şu anda bu ucube anayasa var. Bu Türkiye’yi yürütmüyor” diye konuştu.
HAYALİN PEŞİNDELER OYUNA GELMEZLER
Kahraman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun arasını açmak için yapılan dedikodulara da sert tepki gösterdi. Erdoğan’ın dünya lideri olduğunu vurgulayan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onun, Başbakanlığa uygun gördüğü kişi de Prof. Ahmet Davutoğlu’dur. İlişkiler de fevkalade iyi. Ancak kışkırtanlar var. İçeride bir nifak çıkarmak istiyorlar. Ancak her ikisi de eski oyunları çok iyi bildiklerinden bu ham bir hayaldir. Başkanımızı kışkırtmak için ‘Cumhurbaşkanı ne derse sen kabul ediyorsun’ diyorlar. Tabii ki kabul edecek. Bir kaide var. Ön teker nereden giderse arka teker ona uyar. Aksi takdirde araç devrilir. Beraber gitmektedirler ve beraber gideceklerdir. İkilinin arasını açmaya çalışanlar ham hayalin peşindedirler. Hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakanımız buna asla buna müsaade etmezler. Zira biz maziyi bilen bir kadroyuz. Mazide buna benzerleri yapıldı ama o zamanlar iletişim bugünkü gibi değildir.”
GÜL VE ARINÇ YANLIŞ YAPMAZ
AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan Bülent Arınç ile Abdullah Gül’ün asla ayrı bir yol yanlışına düşmeyeceğini vurgulayan İsmail Kahraman, “Ne Bülent Bey ne de Abdullah Gül ayrı bir harekete girerler. Onların ayrı harekete girmesini isteyenler tabii ki var. Bunlar Türkiye’nin büyümesini istemeyenler. Ama onlar davalarına sahip çıkan şuur sahibi insanlar oldukları için buna müsaade ve müsamaha etmezler.” dedi.
(STAR)
