Yeni Akit gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu’nun ““Kırmızı Şemsiye” şikayet etti, Basın İlan savunma istedi” başlıklı yazısı şöyle:
Biraz komik kaçacak ama..
Eşcinsellerin kurdukları dernek imiş.
Akit’i Basın İlan Kurumu’na şikayet etmişler..
Basın İlan Kurumu da, ciddi ciddi dilekçelerini alıp, işleme koymuş..
Akit’ten de savunma istiyorlar.
Savunma vermezsek, ceza keseceklermiş.
Ne yapmış ki Akit?
Ramazan ayında bu eşcinseller, gayler, kendilerini ‘seks işçisi’ olarak tanıtan, vücudunu para karşılığı satan ahlak yoksunları..
Büyük bir pervasızlık ile..
Halkın inançları ile adeta alay edercesine..
Ramazan ayında..
Halk oruç tutarken..
İstanbul’un göbeğinde ‘Onur yürüyüşü’ yapmaya kalkmışlar..
Günler öncesinden, rezaletin propagandasına soyunmuşlar.
‘Vücudunu para karşılığı satma/kiraya verme’.. Ve ‘onur’..
Yan yana nasıl getirilebilinir?
Biz getiremesek de.. Onlar getiriyorlar ve bir de bunun kavgasını veriyorlar..
Onlar ‘insan bedenini kiraya verme’yi normal görüp, bunun kavgasını verirken..
Bıraksalar da, biz de insan onurunu hiçe sayan bu tiplerle mücadele etsek..
Yok..
Onlar ‘kadın bedeni satma’ üzerine mücadele verebilirler..
Ama biz..
“İnsan vücudu satılamaz, kiraya verilemez. Verenler ‘onur’ istismarına soyunamaz” diyemeyiz..
Yapılan budur..
Kırmızı Şemsiye Derneği’nin yaptığı şikayetin anlamı budur..
Basın İlan Kurumu’nun, böyle bir şikayeti ciddiye alıp, akit’ten savunma istemesinin anlamı da budur!
¥
Oysa bu ülkede..
Dindarlar ne haksızlıklara maruz kaldılar.
Başörtülülere, bu ülkede denilmeyen bir şey kalmadı..
En adice hakaretler, yıllarca yapıldı..
Nerde idi, o yıllarda Basın İlan Kurumu..
Başörtülülere yapılan hakaretler sebebi ile vermiş oldukları tek ceza var mı?
Açtıkları tek bir soruşturma var mı?
Diyecekler ki, ‘Bir dernek şikayet etmiş.. Biz de ilgili gazeteden savunma istemişiz.. Ne var bunda?’
Çok şey var bunda..
Öncelikle şikayet eden, bir dernek..
Alırsınız haberleri önünüze..
Bakarsınız, derneğin ismi geçiyor mu, ilgili haberlerde..
Geçmiyor..
Kimseyi rahatsız etmeden..
Kimseden savunma falan istemeden..
‘Şikayetçinin ilgili haberlerde ismi geçmemektedir’ der, kapatırsınız konuyu..
Ama..
‘Madem bir şikayet var. Ben bunu savunma prosedürünü de işleterek, incelemek zorundayım’ derseniz..
İnsan vücudunun para karşılığı satılmasını, ‘seks işçiliği’ olarak tanımlayıp, ‘işçiliği’nde içine eden anlayışı cesaretlendirmiş olursunuz.
¥
Haydi diyelim, şikayete tabi ihlaller için soruşturma açmalarını kanunun bir emri olarak gördüler..
Peki, re’sen soruşturulması gereken ihlaller için, şikayet üzerine soruşturmayı niye açıyorlar?
Re’sen soruşturma açılması gereken bir konuda, kimsenin şikayette bulunmasına gerek yok.
Varsa bir ihlal, Basın İlan Kurumu kendiliğinden harekete geçer.
Eğer Basın İlan Kurumu kendiliğinden harekete geçmiyorsa, geçmemiş ise.. Re’sen soruşturulması gereken bir ihlalin varlığına inanmıyor demektir..
Bu durumda da..
Şu derneğin, bu derneğin şikayeti ile..
Re’sen soruşturulacak bir ihlal maddesinden savunma istenilmesinin imkanı yok demektir..
Ama, Kırmızı Şemsiye şikayet ediyor..
Basın İlan Kurumu, kendisinin ‘nefret söylemi’ diye bir tespiti, bir şüphesi yok iken..
Derneğin baskısı ile Akit’e soruşturma açıyor..
Kırmızı Şemsiye Derneği’ni, cesaretlendiriyor..
Yanlış olan, işte budur..
¥
Hatırlatmış olayım..
Akit’in şikayete konu haberleri üzerine..
Başka duyarlı medya organlarının da haberleri üzerine..
İstanbul Valiliği, Ramazan ayında yapılmak istenen o yürüyüş için yasaklama kararı almıştı.
Buna rağmen, eşcinsel grup, güvenlik güçleri ile de çatışarak, illegal şekilde yürüyüş yapmaya kalkışmışlardı..
Şimdi söyler misiniz..
Bu ülkede, kanunları dinlememek, kanunları çiğnemek, ne zamandan beri hak oldu?
Biz, devletin resmi kurumlarını, toplumda huzursuzluk olmaması için göreve çağırıyoruz.
Valilik yasaklama kararı alıyor..
Buna rağmen yürüyüşü yapmak isteyenler, Akit’i suçlu ilan edip, soruşturmaya muhatap ediyorlar..
Bu nasıl bir ülke, bu nasıl bir hukuk?
Eminim, illegal yürüyüşü yapmak isteyenler..
İstiklal caddesinde güvenlik güçleri tarafından fiilen engellendikten sonra.. Ne karakola gitmişlerdir. Ne savcı huzuruna çıkmışlardır.. Ne de bir ceza ödemişlerdir..
Kimse, kendilerinden bir ifade dahi istememiştir..
Ama ne yazık ki..
Basın İlan Kurumu..
Bu illegal yürüyüş yapma isteklilerinin şikayeti ile..
Akit’ten ifade istiyor..
Benim ağrıma giden de, işte bu!
