AHMET ALTAN’IN TAACCÜBÜ
Sevgili Ahmet Altan dünkü yazısında Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin casusluk gerekçesiyle tutuklanmasına acayip taaccüp etmiş.
Diyor ki: ‘Bir koramiral ne karşılığında casusluk yapar? / Bir denizci subay için koramiral olmaktan, oramiral olmaktan, kuvvet komutanı olmaktan daha kıymetli ne olabilir? / Para mı? /Ne Türkiye’de ne de başka bir yerde ben bir subayın, hele bir koramiralin para için casusluk yapacağına kolayından inanmam..’
Diyor ki: ‘Koramiralin casusluk suçlamasıyla tutuklandığını biliyoruz ama hangi ülke için casusluk yaptığını, ne karşılığında casusluk yaptığını bilmiyoruz..’
Diyor ki: ‘Bir koramiralin casus olduğuna inanabilmek için çok kuvvetli kanıtlar olması gerekir..’
Aydınlık gazetesi de söz konusu komutanın casusluk iddiasıyla tutuklanmasına manşetten taaccüp etmiş: ‘2015’in Komutanı Tutuklandı’
Taraf gazetesinin böylesi durumlarda çok dikkat çekici buluşları vardır. Ertuğrul Özkök (Erdoğan hakkında) ‘Siz ordumuzun, biz de sizin arkanızdayız..’ dedi diye, ‘Erdoğan yuvarlandı Özkök’ünü buldu’ manşetini reva görmüşlerdi hani.
Bundan mülhem ‘Ahmet Altan yuvarlandı Aydınlık’ını buldu’ diyecek değiliz. Bu dikkat çekici olsa da düpedüz vicdansızlık olurdu.
Gelgelelim, şunu sormak da vicdanımızın gereği:
Emekli Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ terör örgütü kurmak suçlamasıyla tutuklandığında Ahmet Altan’ımız neden hiç taaccüp etmedi?
Eski Genelkurmay Başkanı’nın silahlı terör örgütü kurmak suçundan tutuklanması daha mı inanılır, daha mı normal, ve daha az mı kanıta ihtiyacı var?
Ahmet Altan’ımız dünkü yazısında ‘Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı’nın ‘casus’ olması bir ordu için çok büyük bir utanç kaynağı ama bu insan haksız yere casus olarak tutuklandıysa bu bütün ülke için utanç kaynağı..’ diyor ya, şunu da soralım:
Silahlı Kuvvetler’in başındaki ismin, ‘silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek’ suçundan tutuklanması ordu ve bu ülke için ne anlama geliyor?
SALİH TUNA/YENİ ŞAFAK