Anayasa profesörü Hakyemez, Başbakan Erdoğan’ın görevi devralacağı 28 Ağustos’a kadar kanunen başbakan olduğunu belirterek, “İstifa seçeneği seçimi Kaybedeceklerini bilen muhalefetin uydurduğu kötü bir vesayet senaryosuydu” dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Anayasa Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi ve Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, milletin oyu ile seçilen ilk cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan için YSK’nın TBMM’ye gönderdiği mazbata sonrasında başlatılan ‘Erdoğan, artık Başbakan ve milletvekili değil’ tartışmalarını STAR’a yorumladı.
2007 yılında TBMM’nin Cumhurbaşkanı seçmeni engellemek için icat edilen 367 oy krizinin benzerinin bugün Erdoğan’ın seçilmesi sonrasında Anayasa’nın 101’inci maddesiyle tekrarlanmaya çalışıldığını belirten Prof. Hakyemez, “Yeni bir 367 garabeti yaratmaya çalışıyorlar. Gül’ün görevi bıraktığı Erdoğan’ın yemin ettiği güne kadar Erdoğan , Başbakan’dır.
Diyorlar ki ‘Erdoğan Başbakan değil, vekil tayin etsin’ Madem Erdoğan Başbakan değil, milletvekili de değil o zaman vekili nasıl tayin edecek?” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görevini bıraktığı ve Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak yemin edeceği güne kadar görevini sürdüreceğinden söz eden Prof. Hakyemez, şöyle devam etti:
13 gün daha başbakan
“Gül’ün yeni hükümet kurulması için Başbakan adayına görev vermesi lazım bu senaryoya göre. Yani söyledikleri mantıksız. Seçimi kaybedeceğini bilenlerin önceden hazırladığı bir senaryo bu. Üstelik de Türkiye’de Başbakan’ın her saniye çok kritik kararlar vermesi gereken dönemden geçerken yapılmış bir hamle. Dolayısıyla, Erdoğan görevi devralacağı 13 günlük süre boyunca Başbakan’dır.”
Başarısız vesayet girişimi
Türkiye Cumhuriyeti’ni 1982 Anayasası’ndan örnekle Başbakan Erdoğan’ın görevinin devam ettiğine işaret eden Prof. Hakyemez, şöyle konuştu: “1982 Anayasasında seçilen cumhurbaşkanının varsa siyasi parti üyeliği ve milletvekilliğinin sona ermesinin öngörülmesi, benimsenen hükümet sisteminde cumhurbaşkanına tanınan konum ile doğrudan ilgilidir. Benimsenen modelde, seçilen cumhurbaşkanı görev süresi boyunca milletvekili olarak görev yapamayacak ve siyasi partiye üye olamayacaktır…
Bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçiminde seçimi kazanan kişinin cumhurbaşkanlığı görevine başlayacağı tarihe kadar siyasi parti ve parlamento üyeliğinin devam etmesi hiçbir sakınca doğurmayacaktır. Aksi durumda ise 13 günlük süre boyunca seçimi kazanan kişi ne milletvekili olarak görev yapabilecek ne de önceki cumhurbaşkanının görev süresi dolmadığından cumhurbaşkanı yetkilerini kullanabilecektir. Bu nedenle aksi görüşün kabulü mantıki açıdan da imkansızdır. Kafalarına göre hukuk yorumluyor.
Amaç; Erdoğan parti genel başkanlığından düşsün, AK Parti karışsın isteniyor. 367 krizinin benzerini çıkartma çabası budur. Yine bir vesayet denemesi.” (STAR)
