Diplomasi trafiğinin son durağı Almanya’dan dönen Başbakan, uçakta gazetecilerle sohbet etti. Fransa’dan sonra Almanya’nın da AB konusunda Türkiye’ye olumlu sinyaller verdiğini söyleyen Erdoğan, dinlemelerle ilgili olarak da “Evimin dinlenmesi casusluktur” dedi.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasi trafiği sürüyor. Cenevre Konferansı’nın ardından Türkiye’de Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’la görüşen ardından İran’a giden Başbakan, dün de Almanya temaslarını tamamlayıp yurda döndü. Almanya’da çeşitli kuruluşlarda konuşma yaptıktan sonra mevkidaşı Angela Merkel’le görüşen Erdoğan, gurbetçilerle de bir araya geldi. Türkiye’ye dönüşte uçakta gazetecilerle sohbet eden Başbakan, özellikle Avrupa Birliği (AB) konusuna vurgu yaptı. Erdoğan, gündem ve AB temaslarıyla ilgili şunları söyledi:
AB SÜRECİ OLUMLU
Olumlu istikamette gelişmeler olduğunu söyleyebilirim. Gerek Hollande’ın ziyaretindeki, gerekse Almanya Başbakanı Angela Merkel’le görüşmemizden edindiğim izlenimler, Almanya’daki yeni koalisyon hükümetinin yapısındaki değişiklik sonrası gelişen Türkiye’nin AB süreci konusundaki daha olumlu anlayış, iyiye gidişin işaretleri. Bundan sonraki temaslar, koalisyon ortağı SPD yönetimiyle olan hukukumuz, Almanya ile ilişkileri olumlu etkileyecek. Fransa’da da artık Nicolas Sarkozy anlayışı yok. Hollande’ın iki günlük Türkiye ziyareti çok olumlu hava yarattı. Bizden iade-i ziyaretlerle daha da pekişeceğine inanıyorum. AK Parti iktidarı her yerden kopuyor yayınları vardı biliyorsunuz. Brüksel ziyaretimiz çok iyi geçti. AB Komisyonu, AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu kadrolarıyla olumlu görüşmeler yaptık. Bize olan ilgi ve bakış açısı olumlu. Ama çok ciddi bir dezenformasyon kampanyası yürütüldüğü de görülüyor.
KAMUOYU HSYK’YI BİLMİYOR
Merkel’le görüşmede biraz Gezi olaylarına değinildi. SPD’nin ise 17 Aralık komplosuna ilgisi vardı, anlattık. Türk kamuoyu HSYK’yı pek bilmiyor. Almanya’da savcıları Adalet Bakanı atıyor, parlamento onaylıyor. Yargıçlar için de aynı prosedür var. Bizde ise Yargıtay atıyor. Muhalefete ‘Gelin bunu parlamentonun yetkisine verelim’ dedik. RTÜK gibi. Her partinin Meclis’teki ağırlığı ölçüsünde adayı olmasını önerdik. Ama ana muhalefet her partiye eşit sayıda kontenjan istedi. O kadar da değil.
VAKIF BAĞIŞININ SINIRI YOKTUR
KEMAL Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü döneminde yaptıklarının hesabını versin. Tüm akrabalarını SSK kadrolarına aldırdı. Rahşan Ecevit affıyla kurtuldu. Kızı Vakıfbank’a girmiş. Duyunca, ‘Hayırlısı olsun’ dedik. Sonra o malum ayakkabı kutusundaki para olayının ardından istifa etti. O kutudaki para, bağışın yapıldığı vakfın hesabına girdi. Banka hesapları gizlidir. Ama murakıp mı, müfettiş mi birileri o hesaplara ulaştı… Bakın, siyasi partilere bağışlar 20 bin lirayla sınırlıdır.
CHP LİDERİ SAMİMİYETSİZ
Ama vakıflara yapılan bağışın sınırı yoktur… Şimdi tutturmuş bir TÜRGEV… Peki, bizden önceki dönemlerde Fatih Belediyesi, ÇYDD’ye, İstek Vakfı’na, TEV’e arazi bağışlamadı mı? Çukurambar’da, Çukurbostan’da… O vakıflar suç işledi demiyorum, Kılıçdaroğlu’nun samimiyetsizliğini anlatmak istiyorum. TÜRGEV yeni değil ki; benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde kuruldu. Oğlum, kızım varmış… Eee, ne olmuş? Vakfın mütevelli heyeti 16 üyeden oluşuyor. TÜRGEV’de 2 bin genç kızımıza hizmet veriliyor.
ALMAN CUMHURBAŞKANINA SURİYE KAMPLARINI GEZDİRECEĞİZ
SURİYE konusu AB’deki çeşitli platformlarda farklı şekilde gündeme gelebilir. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ülkemizi ziyaret edecek. Ona Suriyeli mültecilerin kamplarını gezdireceğiz. Herhalde etkisi olur. Biz ‘Enteg- rasyona evet, asimilasyona hayır’ diyoruz. Oysa entegrasyon köklerini yitirmeden, yaşadığın toplumla bütünleşmek demek. Asimilasyon ise bireyi ve o toplumu dönüştürmek demek. Bana göre, asimilasyon, insanlık suçudur.
YENİ AKTÖRLER ÇIKABİLİR
Bundan sonraki süreç, 17 Aralık olaylarını patlatanlara dünyada bakışı değiştirecek. Bu süreçte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Zaten ABD’de FBI onlara karşı girişimlerde, müdahalede bulunmaya başladı. Saflar artık netleşiyor. 30 Mart’tan sonra bir dönüşüm olabilir. Yeni siyasi aktörler ortaya çıkabilir. 2015 genel seçimleri için yeni partiler, yeni isimler belirebilir. Onun için 30 Mart’ın bir milat olacağını söylüyorum. Ve o nedenle 30 Mart seçimlerinde AK Parti’nin alacağı oyun çok önem taşıyacağını anlatıyorum.
DOĞU’DA GEZİ GİBİ GİRİŞİMLER VAR
Demokratik ülkelerin hiçbirinde şu sıralar olaysız bir dönem var mı? ABD’ye bakın, Rusya’ya bakın… Avrupa’da da öyle. Yunanistan, Ukrayna, İspanya, Fransa… Almanya’da da Frankfurt’taki olaylar… Birileri hep bir yerleri karıştırma gayretinde. Türkiye’de ise alternatif olmaları gerekenler sandıkla iktidara gelemeyeceklerini anlayınca birkaç ağacı bahane edip sokağa indiler. Şu sıralar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da benzer girişimler var. Van belediye başkan adayım. Pırıl pırıl bir insan. Esnaf ziyaretleri yapıyor. Taşlı-sopalı saldırılar, ses bombaları. Güya bunların adı Barış ve Demokrasi Partisi… Böyle barış olur mu, böyle demokrasi olur mu? Yargı sürecinin noktalanması normalleşmeyi getirecek. Aslında normalleşme sürecine girdiğimizi söyleyebiliriz. Süreç bitince vatandaş ‘Artık dinlenmiyorum’ diyebilecek.
ADLİ KOLLUK KURUMU BAŞKANLIĞI KURULACAK
Adli kolluk… Vali, emniyet müdürü güvenilir değil, savcının görev verdiği güvenilir… Böyle devlet olur mu? Ben ayrıca yargıyı valiye bağladım demedim. Savcının adli kolluk olarak emniyet müdüründen eleman istemesi lazım. Biz bunu geçici bir maddeyle yapacağız. Daha sonra asıl düzenleme ile ise Adli Kolluk Kurumu Başkanlığı getireceğiz. Bağımsız olsun. İçişleri veya Adalet Bakanlığı denetiminde bulunsun. Sıfırdan kuralım diyoruz, arkadaşlar çalışmalarını yapıyor.
POLİS BÖLGESİNDE ASKER MÜDAHALESİ
Maalesef paralel yapının askere de sızma gayretleri var. Adana’daki olaya polis bölgesinde asker müdahale etmiştir. Orada özellikle MİT mensuplarını yere yatırma işlemlerini jandarma yaptı. Polis bölgesinde böyle bir adımı atamazsınız. Kaldı ki ‘MİT mensubuyum’ dediği zaman durması lazım. Cebinden kartını çıkartıyorsun yine de MİT mensubu olduğuna inanmıyorsun. Sandıklar açılıyor ve medyaya servis yapılıyor. Bunların hepsi birer suç teşkil ediyor. İşte bu paralel yapının, paralel devletin işbirliğidir. Oradaki yargı mensubu, jandarma ile bütün ayarlamaları yapmış. Bunlarla ilgili HSYK’ya ve Jandarma Genel Komutanlığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporlar var. Böyle bir sıkıntı olduğu anda soruşturmanın selameti açısından 24 saat içinde açığa alırsınız. Albay ve iki üsteğmen açığa alındı ama geç kaldılar. Süreç uzadı, deliller karartılabilir. TIR’lara ateş açılması meselesi de raporlarda meydana çıkacak.
YARGI ATAMASI LİSTESİ DAHA SONRA GELECEK
Mesela benim evimin dinlenmesi. Bu, casusluktur. Bununla ilgili atılması gereken adımlar atıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na çok gizli kaydıyla dosya gönderildi. Ama bu bile servis edildi. Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndan gizli çıktı, savcılıkta sızdı. Atamaları eleştiriyorlar. 250 bini aşkın polis var. Yanlış yapanlar elbette yer değiştirecek. Zaten yer değiştirmelerin pek çoğu kendi ili içinde yapıldı. Yargıdaki yanlışlara HSYK el koydu. Orada da asıl atama listesi daha sonra gelecek. 4 bakanla ilgili dosyaları savcılık ‘Muvazaa var’ diyerek iade etti. Şimdi yeniden incelenecek. (AKŞAM)